Korku boğazlarıma sarmıştı resmen.Yüzüm kızgın bir köz gibi alev alevdi.Ruhum bedenimden çıktı çıkacaktı.Serhat bir koca gerçek gibi çıkı verdi önüme.Şaştım kaldım acaba bir hatamı yapmıştım.Gözleri alev gibiydi öyle bön bön bana bakıyordu.Arabadan inip serhat'a doğru yaklaştım. Yanına gittiğimde yüzüme bakmadı. 10 -15 dakika boyunca hiçbir şey konuşmadı.Koluna dokunup
-Serhat hayatım iyi misin korktum bir anda karşıma çıkınca.-Sen nereye gidiyordun?
-Geziyordum öyle bu taraflarda dolaşayım demiştim. Yanlış mı yapmışım??
-Yok da bana deseydin keşke ben gezdirirdim seni bir daha tek dolaşma belli mi olur it kopuk dolu her yer.
-Şaşırtıyorsun beni serhat hayır yani eskiden bu kadar karışmıyordun ama neyse hadi öyle olsun.
-Tamam hadi işim bitti zaten benim sende arabanı kenara park et benle geliyorsun.
-Nereye??
-Hadi dedim soru sorma.
Konuşmama izin vermeden beni çoktan arabaya bindirdi.Çiftliğe benzeyen bir yere gelmiştik.Kocaman bir yerdi.Beyaz iki katlı bir ev vardı yanında da küçük bir ahıra benzeyen bir şey vardı. Serhat beni elimden tutarak atların bulunduğu alana getirdi.Ona bakara burada napacagımızı sordum.At binmeyi öğretecem sana dedi.Çok sevindim hemen üzerime görevlinin verdiği at binmek için en uygun giysileri giydim.Serhat'ın yanına gittim.Serhat elimden tutup beni atın üstüne bindirdi. Çok büyük derece de heyecan yapmıştım.At bu korkumu fark ederse ürke bilirdi.Serhat elimi bir kuş tüyü tutar gibi narin bir şekilde tutarak sakin olmamı istedi.Kafamdaki her şeyi bir kenara atıp atla bir iletişim kurmaya çalıştım.Tek parmağımı kusursuz yeline dokundurmamla harekete geçti.Usulca beni korkutmadan rahat bir şekilde ilerledik.Gayet güzel bi şekilde ilerliyorduk ama 10 dakika sonra arkamı döndüğümde Serhat yoktu ve kapılar boydan boya açıktı.Biranda tuhaf bir ses duydum ince ama etkileyici bir sesti sonra at benim kontrolüm dışında delirmiş gibi açık kapılardan dışarı fırladı.Kalbim korkudan çıkacak gibiydi koca bir ormanın içine dalmıştık ve ben atımı kontrol edemiyordum.Ağlayacak gibi oldum sonra imdat diye avazım çıktığı kadar bağırdım.Kimse yok muydu buralarda ne olur yardım edin (Serhat Serhat aşkım beni kurtar lütfen çok korkuyorum).Ben arkamı dönüp bakmıştım ama sadece 5 saniyelik bir şeydi ve sonra önüme baktığımda o koca ağacın dalına çarptığımı hatırlar gibiydim. Kendimi hastanede bulmuştum ve başımda da Serhat bekliyordu.Uyandığımda başıma giren o zonklamaların acısıyla yatagımda kıvrandım.Serhat bana dönüp
- Aşkım sonunda uyandın demişti.Bense hala anlamamıştım neden Serhat bir anda benim yanımdan ayrıldı o gün yani ata ilk kez bindiğimi biliyordu ve kapıların da acık olduğunu mutlaka görmüş olmalıydı.Ben ağzımı açmamıstım ona çok kızgındım.Serhat hemşireyi çağırıp uyandığımı haber vermişti kısa bir zaman sonra da doktor beni son kez görmeye geldi istediğim zaman hastaneden çıkabileceğimi ve durumumun gayet iyi olduğunu söyledi.Ben bir dakika bile beklemek istemedim Serhat'a beni kaldırmasını ve beni evime götürmesini istedim.Serhat araba da tek kelime etmedi.Bu şekilde susması beni deli ediyordu.Eve geldiğimiz de bana arabadan inmeme yardım etti sonra evin kapısını açıp benim yatak odama kadar çıkmama eşlik etti.Ben ayakkabılarımı çıkardım ve yatağa uzandım.Serhat tam gidecekken ona seslenip
-Beni neden orada bıraktın serhat? dedim.Yüzüme baktı uzunca ama bir tek kelime etmedi ve bu beni çok şüphelendirdi.Serhat Neden orada kader'i bıraktı tahmin edenler yoruma tahminlerini belirte bilir arakadaşlar.
Okuyan arkadaşlara Teşekkür Ederim :)