28

531 31 43
                                    

Yarın sınava girecek herkese başarılar diliyorummm.

Umarım emekleriniz karşılığını katbekat alırsınızzz💖
***
Burnumu çekerek kendimi tutmaya çalıştım. Artık ağlamaktan gözlerim yanıyordu. Derin nefes alarak kafamı yukarı kaldırdım.

Bitmiyordu bu Allah'ın belası yaşlar!

Kapıdan gelen sesle gözlerimi oraya diktim.

İçeriye telaşla giren Hazer'i gördüğümde akmak için can atan yaşlarım yine dökülmeye başladı.

Hızlı adımlarla bana gelip kollarını vücuduma doladı. Böyle şefkatli davranmasıyla içimdeki ağlama isteği daha da harlandı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

"Şşş, güzelim sakinleş," saçlarımı okşayarak konuştu.

Kafamı omzuna gömüp ağladım dakikalarca, Hazer bir şey demeden sakinleşmemi bekledi.

Sonunda ağlamam durulunca kafamı omzundan kaldırdım. Burnumu çekerek derin nefes aldım.

"Ilgaz?"

Hazerin sesiyle gözlerimi ona çevirdim.

"Efendim?"dedim kısık sesle.

Yüzüme değişik bir ifadeyle bakmasıyla gözlerimi kaçırdım. Çok derin bakıyordu.

"Oğlum sen ağlayınca neden böyle güzel oldun?" büyülenmiş bir ses tonuyla konuşmuştu.

"Ha normalde güzel değilim?"dedim tripli tripli.

Şuanda trip atmanın sırası mı sence Ilgaz?

Sözlerimle kahkaha atarak yanağımı sertçe öptü. Yanağıma batan sakallarıyla içim bir hoş olmuştu.

Daha demin ağlamamış gibi mutluydum şuan. Ani değişen ruh halim bana da garip geliyordu ama Hazerin yanındayken mutsuz olmam çok uzun sürmüyordu. Öyle sesizce otursak bile huzur doluyodu içimi.

Hazer kendini geri çekip yanıma oturdu.

"Şimdi konumuza dönelim mi?"

Kafamı salladım dediğine. Derin nefes alarak konuştu.

"Bir şekilde halledicem Ilgaz. Sen kendini üzme."

Dediğine cevap vermeden kafamı omzuna gömdüm tekrar. Aklıma gelen görüntülerle yine sinir dolmuştu tüm vücuduma.

Flashback

Heyecandan kasılan midemle öğretmenler odasına gidiyordum. Hazer beni özlediğini söyleyerek öğretmenler odasına çağırmıştı.

Kahretsin ki bende onu özlemiştim o yüzden kendimi tutamayarak geliyorum demiştim...

Hayır neden ben ayağına gidiyorum!??

O gelsin benim ayağıma. Bunu gidince ona sormayı aklıma not ederek yürümeye devam ettim.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde Hazerin tek başına olduğunu gördüm. Zaten tek olmasaydı beni çağırmazdı.

Oturduğu yerden kalkarak yanıma geldi. Kafamı kaldırarak ona bakıyordum şuan. Niye bu kadar uzundu bu adam?

"Hazer, biraz eğilsene boynum acıdı," dedim küçük bir serzenişte bulunarak.

Sözümü dinleyerek kafasını bana eğdi. Yüz yüze gelmemizle kalbim ağzımda atmaya başladı. Dudaklarımın üstünde hissettiğim baskıyla elimi omzuna koydum destek alırcasına. Elini belime koyarak beni kendine çekti. Birden kendini çekmesiyle boşluğa düşer gibi oldum.

"Ayaklarını ayaklarımın üstüne koy yavrum."

Sözlerini algıliyamadim bi an. Belimdeki eliyle beni hareket ettirince dediğine uyarak ayakkabısına bastım.

Tekrar dudaklarımı öpünce bende karşılık verdim bu sefer. Alt dudağını ağzımın içine alıp emmemle belimdeki elini sıktı. Hissettiğim siziyla ağzına inledim. İnlememle daha da hircinlasti.

Kapının çalınmasıyla Hazerden hızla ayrıldım. Nefes nefese birbirimize bakıyorduk. Kapıyı çalan kişi, gel komutunu beklemeden içeri girdi.

Gördüğüm kişiyle kaşlarımı çattım. Mete ne alakaydi şuan?

Bir şey dememizi beklemeden içeri girip kapıyı kapattı.

"Mete?"dedi Hazer.

"Ne yaptığınızı biliyorum dedi sinirle.

Korkuyla kafamı Hazere çevirdim. Kaşlarını çatarak sinirle Mete'ye bakıyordu.

"Ne saçmalıyorsun?" dedi sinirle.

"Aranızdaki şeyleri biliyorum." Ellerini göğüsünde bağlayarak rahat bir şekilde konuşuyordu.

O kadar şaşkındim ki dilim tutulmuştu sanki. Hiç bir şey demeden öylece duruyordum. Kendimi toparlamaya çalışarak konuştum.

"Bildiğin şey ne?"dedim cılız sesimle.

"Siz sevgilisiniz,"dedi yüzünü buluşturarak.

Korkuyla gözlerimi Hazere çevirdim.

"Salak sapan konuşma, öğrencimsiniz siz," Hazer o kadar düz bir sesle konuşuyordu ki sesinde korku ve endişenin emaresi yoktu.

"Hocam diliniz Ilgaz'ın ağzındayken hiç öyle öğretmeni gibi durmuyordunuz," dedi tiksinerek. Sesinden saf nefret akıyordu.

Bir şey söylememiz beklemeden tekrar konuştu.

"Ya siz bu okuldan gidersiniz hocam  yada tüm okul ibne olduğunuzu öğrenir. Karar sizin."

"Ya bezi bu çocukla göndermiyor  muydun sen , nasıl homofobik çıkar?"

Doğru diyordu. Ama ben bezi Kereme veriyordum,o çocuğa veriyordu.

"Bilmiyorum Hazer, Kerem veriyordu bezi Mete'ye."

"Tamam,halledicem bir şekilde. "

"Nasıl hallediceksin?"

Dediklerimi duymamış gibi buzulmuş dudaklarıma dikti gözlerini.

Yanaklarını ellerimin arasına alıp yüzüne yaklaştım. Burunlarimizi birbirine sürtüp gülümsedim.

"Kocana güven sen,"sözleriyle dona kaldım.

"Pardon hocana diyecektim."

Onu takmayarak dudaklarına yapıştım.

****
Ay çok uzun zaman oldu yazmayalı.

Şimdi bölümlerin geç gelme sorununa geçelim. Baya  ara verdim bı 3 hafta tatil yaptım sonrasında eve geldiğimde önümdeki sene gireceğim üniversitesi sınavı için çalışmaya başladım. Bı düzen oturtmaya çalışıyorum. Ve kitabı da final yapmak istiyorum, aslında yazmak  beni cok rahatlatıyor. 35 gibi final yapicam inşallah.  Neyse istediğiniz sahne varsa söyleyin yazalım aşkolarrrr.
İnşallah diğer bölüm çok çok yakın zamanda gelir.

Ayyy ne unuttum🥹
20 k olmuş okunmaaaa.Okuyan,yorum yapan, yapmayan herkeseee çok teşekkür ederimm🥹💗💗




















Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hocam susar mısınız?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin