o sadece bana bakıyodu. onun kim olduğunu anlamak zor değildi. sarı saçları ve mavi gözleri bana benziyen suratı. babam olucak şerefsiz tam karşımdaydı.
onla sadece bakışıyoduk. konuşamıyodum. ainin ölümü gözümün önüne geliyodu.
nuru burdaydı babamda burdaydı.
yani nuru beni tuzağa çekmişti. haklıydım.
kıkırdarken konuştu.
hikaru: bana çekmişsin şu surata bakılırsa eh rubyde muhtemelen aiye çekmiştir.
kıkırdamaya devam ettiği sırada arkasından biri vurdu.yere yığıldı.
nuru elinde bi tahta parçasıyla babamı inceliyodu. gözlerinde dehşet vardı.
nuru: tanrım hikaru kamikiyi yakından gördüğüme inanımıyorum.
sonra kafasını kaldırdı ve bana baktı.
nuru: aqua kun kaç! ben hallederim.
yanılmıştım. bana yardım etmişti. ve onu burda bırakıp gitmemi söylüyodu. bu adamla hemde. ona sormam gereken şeyler vardı. ama şuan zamanı değildi.
ne yapcağımı biliyodum.
NURU
aqua hızla elimden tutup beni kapıya doğru koşturduğunda eline bakıyodum.
ciddi kalmalıyım. ciddi kalmalıyım.
sonra bodrum kattan hızlıca dışarı çıktık.
ikimiz ana bina koridoruna geldiğimizde herkes nedense tuhaf tuhaf bize bakıyodu.
sonra gözüm baktıkları yere gitti.
aquayla benim elim...
hemen kızararak elimi geri çektim.
o ise öksürüyomuş gibi yaptı.
aqua: Öhöm öhöm kokushibo. elini kanını durdurmak için tutmuştum. acıttıysam özür dilerim.
anlamamış şekilde elime baktım tahta elimi aşındırmıştı.
aqua: gel revir şurdan dönünce.
ikimiz hiç bişey olmamış gibi devam ettik.
en sonunda beni boş bi sınıfa getirdi ve kapıyı kilitledi.
nuru: aqua kun burası revir değil.
birden beni oturduğum sırayla arasına aldı.
cidden patlayacakmış gibi hissediyodum.
bir süre gözleriyle beni süzdü.
aqua: ilk soruyla başlayalım.
nuru: çok yakın ama...
aqua bedenlerimizin mesafesine baktı.
aqua: seni taciz etmiyorum sadece soru soruyorum.
birden içimdeki türk yeniden ortaya çıktı ve surat astım.
nuru: ciddenmi hiç anlamamıştım.
aqua: reenkarne hakkında konuşmaya ne dersin?
hass dediğim şeyi duymuştu.
nuru: reen...ne?
aqua: bildiğini gayet iyi biliyorum.
nuru: peki sen nerden biliyosun bu reenkarne şeysini?
sorumu beklemiyodu.
bu sefer ben onu sıraya yatırıp kollarımla sıkıştırdım.
sıcaklıyodu. hissediyodum.
sadece kızgın bi şekilde bana bakıyodu.
o sırada kapının kırılmasıyla ruby ve hademe içeri daldı. dalmalarıyla birliktede ruhları çekilmişti.
ben rubye döndüm.
nuru: ahh selam ruby chann
ruby korkuyla altımı gösterdi.
sıraya yatırdığım aquaya baktım.
aquada bana bakıyodu.
korkuyla rubye döndüm.
nuru: r-ruby chann g-göründüğü gibi değil!
hademe somurtmuştu.
hademe: ah şu gençler. neyse iyiki zamanında yetişmişiz ruby yoksa mercimeği fırına veriyolarmış.
bunu dedikten sonrada gitti.
ruby ise kollarını birleştirdi.
ruby: bana bi açıklama borçlusunuz.
ikimizde yan yana oturmuş karşımızdaki rubynin konuşmasını bekliyoduk.
utancımdan sürekli olarak yere bakıyodum.
ruby: neden bana söylemediniz? ayrıca ne ara sevgili oldunuz?
başımı kaldırdım.
nuru: hayır ya-
sözüm yarıda kesilmişti. aqua sarılıp beni yanına çekmişti.
aqua: aslında nuru bu okula benim için gelmişti. ve sırf sana süpriz olsun diye birbirimizi tanımıyomuş gibi yaptık.
doğruya aqua rubyi bu işe bulaştırmak istemiyodu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yıldızlar sönmemeli
Fantasy16 yaşında. Bir türk kızıydım. fakat o kazadan sonra en sevdiğim animeye reenkarne oldum adımı bile hatırlamıyorum.