13

60 10 12
                                    

Gözyaşlarımı elimin tersiyle silerek merdivenlerin son basamaklarını çıktım.Oturduğum bölge pek iyi bir yer değildi ama kendime,Harvard'dan mezun olduğumda,Lisanslı bir Edebiyat Öğretmeni olduğumda buradan ayrılabileceğimi söyleyip duruyordum.Aynı sözcükleri tekrar tekrar mırıldanıp durdum.Sadece üç yıl daha ...

Işıkları açtım ve sadece üç saniye sonra lanet olası ampül patladı.Ve bu beni aşırı korkutmuştu.Bir şeye çarpıp onu devirdim ve ağlamaya başladım.Kahrolası ev bir anda zifiri karanlığa bürünmüştü.Telefonumu kaptım ve ağlamaya devam ederek kitaplığımdaki dandik kokulu mumların hepsini toplayıp çakmakla yaktım.

Patlayan ampül gerçekten bahaneydi,aslında patlayan bendim.Bir süre olduğum yere çöküp hüngür hüngür ağladım.Lanet olası babam,aynı şekilde lanet olası Zayn.Hayatımı mahveden iki erkek.İkisi de birbirinden beterdi ve sonra durup düşününce,birbirlerine ne kadar da benzedikkerini fark ettim.Bu ürpermeme neden oldu.Tuhaf bir tesadüftü,tuhaf bir... aydınlanma.
Ne o,yoksa olgunlaşıyor musun? Bir yerlerde can çekişen bir psikolojinin olduğunu mu hatırladın yoksa?

Aptal,bombok iç sesim.Kalkıp duş almak için banyoya girdim ama bilin bakalım ne oldu ; henüz saçlarımı şampuanlayamadan sular kesildi.

" HARİKA! BU GECE,HARİKA! "

Bağırışım banyoda yankılandı.Şampuanımı fırlattım ve duşakabini tekmeleyip bornozumu giyerek banyodan çıktım.Yine faturayı ödemeyi unuttuğuma inanamıyordum.Saçımı başımı yolmak istiyordum.Yatağıma oturdum ve gerçekten psikolojik anlamda zorlanan ben değilmişim gibi şuursuzca telefonumu elime aldım.Elbette kalbi kırılan her genç kızın yaptığı gibi,kalbimi kıran orospu evladı erkek arkadaşımın Instagramını sosyopat gibi kontrol edecektim.

Herhangi bir güncel paylaşım yoktu.Bir anda kendimi profilini baştan sona gezerken buldum - ki bunu milyon kez yaptım -.

Çoğu paylaşımı milattan öncesine dayanıyordu.Üniversite fotoğrafları gibi.Oxford'da okumuş.Dünya'nın en iyi üniversitesinde.Ben olsam bunları çoktan arşivlemiştim ama o tutuyordu çünkü o zamanlar da bile fena halde yakışıklı ve havalıymış.Tanrı aşkına,mezun olalı on dört sene geçmiş! O vizelere girerken ben ... şey,iki yaşındaydım.

İncelemeye devam ettim.Ailesiyle bir kaç fotoğrafı vardı.Eyfel Kulesinin önünde,Pisa Kulesi,Budapeşte ve Japonya'da.Spor sonrası sergilenen hoş bir vücut fotoğrafı.Adrian ile fotoğraflar.Konuşma yaptığı Üniversiteler'de.Ödül alırken.

Milano'da,bir kafede otururken ve önünde bir espresso varken çekindiği fotoğrafı biraz fazla uzun inceledim.Güneş gözlükleri,açık mavi gömleği ve omzundan sarkan lacivert bir kazakla her kızın yürüyeceği o pozu vermişti.

Son paylaştığı fotoğraf geçen seneye aitti.Okulun Dekan'ı ile çekildiği takım elbise giydiği resmi bir fotoğraftı.

Anladık,kaliteli bir yaşamın var.
Anladık,hayatın boyunca hep kayda değer şeyler yapmışsın.

Benim profilim ise,hayatımdan daha komik görünüyordu.Ne kadar çok selfie'm vardı,Tanrı aşkına. Ama Zayn tarafından hepsi beğeni almıştı; yani onurlu ve gururluydum.

O sırada kapıya birisi vurdu.O kadar dalmıştım ki irkildim.Telefonumu bir kenara koyup kapıyı açtım.Lanet olası babam.Yine.Karşımdaydı.Kapıyı suratına kapatacakken elini koyarak buna engel oldu.

L O L I T A Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin