L O L I T A

4

Bölüm Şarkısı ;
Let the world burn

Klasik bir Cuma akşamıydı.Tek sırdaşım Adrian ve benim içimizi döktüğümüz erkek gecelerinden birindeydik.Birbirimiz hakkında her şeyi bilirdik ve en iyi yanı ; ne yaşarsak yaşayalım,asla birbirimizi yargılamıyor oluşumuzdu.Belli bir yaştan sonra erkeklerin arkadaş grubunun daralması ve nadiren dertleşmeleri kaçınılmaz oluyordu.Ben de o dönemden geçiyordum.

Yirmi sene önce,her kesimden arkadaşım vardı.Aklınıza gelebilecek her türden arkadaşlıklar kurmuştum.Sonra birer birer dağıldık,geriye sadece Adrian ve ben kaldık.Böylesi daha iyiydi.

" Kaçmaya çalıştığın ama ne kadar çok denersen dene kaçamadığın bir istek oldu mu? "

Tatlı vanilya kokusu,ellerinin günlerce üzerimde bıraktığı etkisi,içimi aydınlatan boğuk gülüşü.Heyecandan titrediğin.

" Ve onu en başından beri neden istemediğini unuttuğun oldu mu? "

Adrian,önündeki kristal bardağı döndürürken bana temkinli bir bakış attı.

" Sahip olamayacağın bir şeyi istiyorsun,Zayn. "

Kelimeler dudaklarından bir inançsızlıkla döküldü.Sanki istediğim her şeye sahip olamayacağıma inanamıyordu.Buna bende inanamıyordum.

" Belki de onu asla elinde tutamayacağını bildiğin için istemiyorsundur. "

Omuzlarımdaki gerginliği yok etmeye çalıştım.Adrian'ın haklı olmasından nefret ederek alaycı bir nefes verdim.Feyre'yi ulaşılmaz bir konumda tutuyordum ve bunun nedeni samimi,cin gibi biri olmasıydı.Beni gerçekte olduğum gibi görüyordu.Pis.Bozulmuş.

Bir kez daha ulaşılmaz olduğu için rahatlamış olmam gerekirdi ama yakın zamanda yanımda yattığını ve nihayet bana tatlı gözlerle baktığını hatırlayınca hiçbir şekilde rahat hissediyordum.Sanki bir şey benden çalınmış gibiydi.

Bir kez daha ona dokunduğumda işimin biteceğini biliyordum.Bir daha geriye dönemeyeceğim kadar iyi hissettireceğini biliyordum.Tanrım,ben de Aziz değildim.Kalbim tekledi.Yanıp tutuşuyordum.İnsan teması için beklenmedik bir şekilde,onun için.Dipsiz,büyüleyici ve ateşten daha sıcak.

" Seattle'ye transfer istesem mi diye düşünüyorum. "

" Buradan kaçmak,hiçbir şeyi geride bırakmaz.Bu sadece kandırmacadan ibaret olur.Ve ayrıca bir kadın yüzünden kariyerini kaybedemezsin.Harvard için her şeyini feda ettin sen. "

Mantıklıydı,ama yine de OKB'liymişim gibi hissetmemi engelleyemiyordu.Başımı çevirip rastgele etrafa bir bakış attığımda afalladım.Bele kadar uzanan bukleli kızıl saçlar,kalçasını zar zor kapatan saçlarıyla son derece uyumlu renkte daracık bir elbise ve yüksek topuklular.

Bir elli beşlik baş belası ile bu gece aynı Pub'ta olduğuma inanamıyordum.O da beni fark ettiğinde,geri dönüş yolu bir demir kapı ile kapanmış gibi oldu.Karşısındaki Verity'e bir şeyler mırıldanarak,elindeki kokteyl içkisi ile birlikte masamıza doğru gelmeye başladı.

Siktir,hay sikeyim.

" İyi akşamlar,Profesör. "

Neşeli ve biraz alkol sayesinde peltemiş diliyle cıvıldadığında eli görüş alanıma girdi.Küçük elini sıkıp sıkmamak arasında kararsız kalırken,Adrian ile küçük bir bakışma yaşadık.Hafifçe genzimi temizledim ve gülümsemeye çalışarak elini sıktım.