Bölüm 4 / Senden Nefret Ediyorum

118 11 16
                                    

PP'mi değiştirdim çok mutluyum

Wattpad hikayelerinde biri üniversite kazanırsa İstanbul'u kazanmak zorundadır. KURAL BU

ESSH ANLATMAYA DEVAM EDİYOR

Uçakta saatler geçti, bende çok sıkıldım. Close uyurken bir kaç şarkı sözü yazdım cebimden çıkardığım fişin arkasına. Sonra, şuanda yapabileceğim tek şey olarak uyumaya karar verdim.

Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum, ama bir el beni sertçe dürttü. "Hazırlan, inmek üzereyiz."

Sırtımı dikleştirip kendimi toparladım, close bana yukardan küçük çantamla bavulumu verdi. Uçak indikten sonra, çıktık.

Ama bir sorunumuz vardı

Yine taksi çağırmak zorundaydık

"Umarım geçen olanların aynısı tekrarlanmaz." dedim iç çekerek.

Bir taksi çevirdikten ( Bir taksi çevirdiler hala dönü- )   sonra geleceğimiz yere vardık.

"Güzelmiş aslında. Eşyalar içeride değil mi?"  Evde 2 oda, 2 yatak, 1 küçük televizyon, 1 mutfak, 1 koltuk, 2 küçük koltuk, 2'şer dolap, odalarda 2 masa-sandalye vs. vardı.

Eve girdikten sonra, eşyalarımızı yerleştirmeye başladık. İçlerini silip dolaplara, masalara, çekmecelere...

Çok işimiz olmadığı için hemen bitti ama şimdi final boss vardı.

"TEMİZLİK"

"Dostum." 

"Evet?"

Close iç çekti ve "SAVAŞ BAŞLIYOR." dedi

Ardından süpürgenin kablosunun ucunu bana fırlattı. Bende prize taktım. "Ben süpürmeye başlayayım, sende arkamdan yerleri paspaslayarak gel, çabuk biter."

Hiç konuşmuyorduk, ortamda sadece süpürgenin gürültüsü ve paspası yere vurduğumda çıkan pat-pat sesleri vardı. Saatler süren mesaiden sonra işimiz bitmişti.

Ardından, close odasına gitti "Ben yayın açacağım, bir saate-bir buçuk saate gelirim." başımı tamam anlamında öne geriye salladım o da gitti. 

Ancak odasından küçük sesler geliyordu bende dinledim.

"Recep İvedik'in bir tane gifi var onu göstereceğim." diyordu, sonrasında bir "LAN" sesi geldi. Bende merak ettim ve odasına gittim. 

Fısıldayarak "Ne oldu?" dedim. O  da, "Yayını kapadım, bir tane gife bakıyordum, şunlar çıktı." dedi.

Kafamı biraz eğip baktım, sonra kahkaha attım. "Tekrar aç o zaman, ve dikkat et." dedim ve kıkırdayarak içeri geçtim.

Bir yarım saat sonra içeri geldi "Yayını bitirdim. Film izleyelim mi?" dedi.

"Kung fu panda izleyelim!"

Filmi açtıktan sonra, close mutfağa gitti. Dolabın arkasından bir kutu çıkardı, içinden bir paket cips alıp geldi.

Sanırım onun zulasını daha ilk günden bulmuştum. (İşte buu)

Oturup, paketi açtı ve bana uzattı. Ardından kanepenin önündeki kısa masaya koydu. Cipsleri yiyerek filmi izlemeye başladık. Film bittikten sonra close içeri uyumaya gitti. Giderken kulağıma fısıldadı,

"Sakın, onları almaya kalkma."

Ne olduğunu anlamadım ama o gitti.

Bende göreve atıldım.

Evde bir polis vardı ve bende ondan bir şey çalıyordum, ne ironik.

Kutuyu aldığı dolabına arkasına baktım, ama orada değildi. İzlediğimi anlamış olmalıydı.

Mutfağı biraz daha araştırdım. Dolaplara ve arkalarına baktım. Sonrasında ise aklıma parlak bir fikir geldi

Buzdolabının üstü...

Sandalyeye çıkıp oraya baktım, ve evet. Oradaydı. İçinde bir paket vardı, dikkatimi çekmişti.

Üstünde "Lahmacun Baharatı" yazıyordu.

Paketi açıp kokladım, ve iştahım kabardı. Bu bir baharattı, ama birazını televizonun önünde kaşıklayarak yedim. Sonrasında ise pakedin ağzını dürüp geri yerine koydum, ve bende uyumaya gittim.

Sabah olmuştu. Gözlerimi kırpıştırarak açtım ama yerimden zıpladım. Kapımın eşeğininde elinde bir paketle duran biri vardı, yüzünde oldukça sinirli bir ifade vardı

"SENDEN NEFRET EDİYORUM."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
CloEssh / ARKADAŞ SHİPİ [FRIENDSHİP]   DEĞİL ARTIK <3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin