7~

385 38 102
                                    


"Feryadım bazen bir şarkı

Bazen de göğsümde sancı"


~Dedüblüman-Sen Bilmezsin


°°°°°°

Açtıkları filmi ikiside izlemedi. Biri uyuya kaldı, diğeri ise, gögsünde uyuya kalmış minik bedeni izledi.

İkiside çok huzurluydu.

Bir insanın hayatı, bir kaç günde en fazla ne denli değişebilirdi ki?

Felix, değer görmeyi, sevilmeyi, sevmeyi,

Hyunjin; değer vermeyi, sevmeyi, iyi kalpli olmayı öğrendi.

Bir insan sadece bir kaç günde ne denli değişebilirdi ki?

Anlamlandıramıyorum bu, lanet olasıca hisleri.

Değiştim. Neden gülümsüyorum? Neden onun gözyaşları altında eziliyorum? Neden onun yaralarını gördükçe kalbim sızlıyor?

Şu siktiğim duygularını neden hissediyorum?

Şu siktiğim kalbimde neden ezikçe, aptalca duygular hissediyorum?

Felix, sen bana ne yaptın bir kaç günde?

Kafasını iki yana sallayarak düşüncelerinden arınmaya çalıştı. Daha önce hissetmediği duygular hissediyordu sanki. Onlarca insanı acımadan, zevk alarak öldürürken; karşısındaki bu çocuğa zarar vermekten deli gibi korkuyordu.

Dokunamıyordu, çünkü; elindeki kanları ona bulaştırmaktan, zehirini onun üzerine salmaktan korkuyordu.

Öpemiyordu, çünkü; ona zorla dokunan adamlardan biri olmak istemiyordu, onun kabusu olmaktan korkuyordu.

Sevemiyordu, çünkü; üzmekten korkuyordu. O incecik, narin camı kırmaktan korkuyordu.

Korkuyordu, hayatında ilk defa deli gibi korkuyordu. İlk defa birini kırmaktan, zarar vermekten, acı çektirmekten korkuyordu.

Kendiside biliyordu; eğer onu sever ise, sevgisi Felix'in ölümüne sebep olacaktı.

Tanrım, neden..neden..

Neden bunları hissediyorum?

Olmamalı.. Yapmamalıyım.. Kaderin bu tuzağına düşmemeliyim..

Derince yutkunup kafasını eğdi. Gögsündeki çocuğun saçlarının arasına bir kaç öpücük bırakıp, onun kokusunu iyice içine çekti.

Zorlukla kumandaya uzanıp televizyonu kapattı. Ardından gögüsüne uzanmış minik bedeni kendinden uzaklaştırarak ayağı kalktı.

Cam masadaki tabakları mutfağa götürüp tekrar salona döndü. Koltukta uyuyan minik bedeni kısaca süzdü.

Dünyaya inmiş, bir melek gibi..

Ben onun aksine, şeytanın ta kendisiyim..

Felix'e doğru eğilip onu yavaşça kucağına aldı. Felix hissettiği sıcaklıkla büyük olana iyice sokulup, kafasını adamın gögsüne gömdü.

Neden bu kadar tatlısın, Felix?

Büyük olanın dudağının kenarında minik bir tebessüm belirdi. Bu çocuk sayesinde gülümsemeyi öğrenmişti resmen.

Yavaş adımlarla merdivene yönelip, basamakları tek tek çıkmaya başladı. Merdivenleri çıkıp, Felix'in odasının önüne geldi ve zorlukla kapıyı açtı. Yatağa doğru ilerleyip, kolları arasındaki minik bedenin sırtının yumuşak yatakla buluşmasını sağladı.

𝑀𝑦 𝐵𝑎𝑏𝑦/ Hyunlix / ᴅᴀᴅᴅʏᴋıɴᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin