Son günlerde çok mu düşünmeye başladım sanki herşey yorucu ve sıkıcı gelmeye başlıyor.
"Güneş uyan artık hoca derse girdi"
Selda'nın sesiyle kendime geldim. Kafamı kaldırdım sabahın ilk dersinde matematik mi işleyeceğiz. Cidden herşey çok sıkıcı oluyor. Hoca dersi anlatmaya başladı ama benim kafamın içinde ki sesler susmuyor derse odaklanamadım bir türlü hocadan lavabo için izin alıp sınıftan çıktım. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım biraz kendime geldim sınıfa çıkmak istemediğim için kantine geçip oturdum. Zil çaldı selda yanıma gelip neyin var bugün diye sordu ondan birşey saklayamazdım zaten hemen anlatmaya başladım. Dün can'la dışarı çıktık yanımda eski kız arkadaşı aradı telefonu alıp diğer tarafa gitti bağırarak konuştu 15 dakika bekledim kafasını çevirip bakıyordu sinir olup eve döndüm gece özür mesajları attı olayı da anlattı. Kızın psikolojik sorunları falan varmış ama pek inanmak istemiyorum her neyse çok düşündüm.
"Kızım ayrılsana zaten sevmiyorum onu tekrar böyle birşey olmasını bekleme" dedi selda
Ama bekleyecektim çünkü 1 buçuk yılımı hemen silip atamam.
" Hayır selda biraz daha bekleyeceğim bundan sonra herhangi bir küçük şeyde olsa ayrılırım ama şimdi kalsın " diyip sınıfa çıktık.
Yılın sonuna geldik artık 12. Sınıfı bitiriyorum zaman hızlı mı yoksa yavaş mı geçiyor emin değilim 1. Dönemi mükemmel bir şekilde bitirdim şimdi ilk sınavlardan sonra daha çok çalışmam gerekicek hem üniversite sınavı hepsini bir idare etmeye çalışıyorum çok zor birşey bu yani ama katlanıyorum ve reşit olmama az kaldı Haziran ayında 18 yaşıma giricem benim için büyük bir olay reşit oluyorum artık ama aileme göre hiç birşey değişmiyor hâlâ küçük bir çocuğum her neyse saat 3 buçuk olmuş zil çalacak nerdeyse kalkıp çantamı toparladım ve sınıftan koşarak çıktım ne kadar erken çıkarsam çıkayım şoför her zaman kapının önüne yarım saat önceden geliyor. Hızlı olan adımlarım yavaşlayarak hiç istemeden arabaya doğru giyordu bahane bulup inemezdim çünkü bugün perşembe babamın istediği gibi eve erken gelip hazırlanacaktım saat 5 den önce evden çıkıp büyük babamlara gidicektim.
Eve gelip duşa girdim baba annemin sevdiği gibi beyaz bir elbise giyip hafif bir makyajla kendimi tamamlayacaktım. Evet tamamen hazırım artık dur küçük bir kurdele takmam lazım hemen dolabı açıp içinden pembe bir kurdele taktım.
Tam zamanında geldim arabadan inip üstümü düzelttim hemen kapıyı çaldım. Normalde kapıyı züleyha abla açardı ama bu sefer baba annem açtı çok şaşırdım.
"Canım babaannem seni çok özledim" diyip sarıldım.
" Güzel torunum gel hadi içeri mis kokulum çok güzel olmuşsun" diyip sırtımı ovaladı.
Ev sessizdi bu gece burda kalıcam hem çok güzel hem de kötü bir olay benim için büyük babam sert biridir onun yanında oturaklı olmam lazım. Ve tam tersi güzelliğe önem veren yumuşak kalpli eğlenceli bir babaannem vardı. İkisinide seviyorum büyük babam sert olmasına rağmen bana yumuşak davranmaya çalışıyorum bu çabasını görüyorum birlikte vakit geçirmeniz için her perşembe yanına çağırıyor birlikte zaman geçiriyoruz. Bazı geceler burda kalıp bazı gecelerde eve gidiyorum.
"Güneş gel torunum odama" diye oturaklı kalın bir sesle büyük babam yanına çağırdı
Koşmak yasak olduğu için hızlı adımlarla büyük babamın odasında gittim başıyla oturmamı işaret etti hemen oturdum kafasını bana çevirip
"Nasılsın kızım iyi misin?" diye sordu
"İyiyim büyük baba sen nasılsın" diyerek karşılık verdim
