Bölüm şarkısı = Yüksek Sadakat - Fener
------------------------------------
-Yaz Günü bölüm bir-
"Hey,hey ,hey ben hiçbir yere gelmiyorum." dedim ellerimi birbirine bağlamış abimin bavulun fermuarını kapatmasını izlerken.
"Sana fikrini sorduğumu hatırlamıyorum küçük bücür. " dedi valizi kaldırıp, kapının önüne koyarken. Daha sonra odamın içine doğru ilerleyip dolabımın kapağını açtı. Dolabın üstünden rengi pembeyle beyaz arasında kalan bir tonda valiz indirdi. Yatağa koyup hızlıca açtı. Dolabımın içinde iç çamaşırlarımın olma ihtimaliyle hemen ellerimi çözüp dolabımın önüne geçtim ve iki elimlede abime engel olmaya çalıştım.
"Ya sen beni anlamıyor musun? Nişanlınla tatile gidiceksiniz benim ne işim var Allah aşkına? "
Beni itmemesi için dua ettim. Yoksa kötü şeylerim görünebilirdi ve buda hem kızarmama hem de abimin ağzına düşmeme neden olurdu.
Önüme geçip sabır dilenircesine ellerini havaya kaldırdı .
"Kızım asıl sen beni anlamıyorsun. Bizimle geleceksin o kadar. Annemler zaten meşgul evde tıkılıp mı kalacaksın? Bırakta abilik görevimi yapayım. Tamam canın sıkılırsa söylersin döneriz tekrar eve anlaştık mı?"
Aslında belki değişiklik olabilirdi ama ben değişikliklerden nefret ederdim. Nişanlısıyla ilk tatilleri olacaktı ve tek benim can sıkıntımla tatillerini bozmaya niyetim yoktu. " Benim için böyle bir şey yapmaya gerek yok. Can sıkımtım için sizi de tatilinizden edemem ama şöyle bir şey yapabiliriz siz tatilinizi yaparken ben otel odasından çıkmam olur mu? "
Söylediğim şey abimin hoşuna gitmiş olacakki gülümsedi.
"Tamam tamam olur küçük bücür. Seni nasıl olsa Gülce hakkından gelir."
Keyfi yerine gelmişti abimin. Ne var yani gitmesem soğuk yatağımda kalsam, Wattpad'dan Yabancı'nın yeni bölümünü beklerken başka bir hikaye okusam.
"Şimdi odamdan çık kıyafetlerimi koyacağım. "
"Aramızda gizli saklımı var kızım yoksa beni postalayıp, döveceğim sevgiline mi haber vereceksin? "
Birden sebepsizce kaşları çatıldı. "Yakında döveceğim " diye düzeltti.
Ah neler saçmalıyordu ki bu çocuk. Bazen annemlerin evlatlık aldığını düşünmüyor değildim. Ben ve sevgili olmak ha?
Cemre dese şimdiye kahkahayı basmıştım. Cemre benim en yakın arkadaşım. Hatta kardeşim gibi.
"Ne sevgilisi ya feministim ben bir kere. Al istersen veriyim telefonumu öyle çık dışarıya "
Aslında inandırıcı olmak için öyle demiştim ki abim elini bana doğru uzatınca gerçek olarak anladığını farkettim. Bende söz ağızdan bir kere çıkar diye geceliğimin cebinden çıkardığım telefonu (İPHONE 5S'imi)
abime uzattım.
Telefonu alıp çıkmıştı.
Cadı gülüşümü arkasından esirgememiştim.
Şifrem vardı kii.
Tatile gitmeyeli uzun zaman olmuştu. Neler götüreceğimi pek kestiremiyordum.
İnce ve kısa şeyler giderdi herhalde zaten otel odasından da çıkmıyacağımı düşünürsek pofuduk terliklerim, pijamam ve Ayıcık Bob'u götürecektim.
Bunlar öncelikli ihtiyaçlarımdı.
Kısa kollularımın tatilde giyilebileceklerini yataktaki valize koydum. Altlık olarak bir kaç kapri koydum. Şort giymeyi sevmezdim bu yüzden hiç şortum yoktu. Bir kaç gündelik çiçekli elbiselerimide aldım. Uzun bir zaman kalacağımızı düşünmüyordum.
İç çamaşırlarımı yetecek kadar almıştım.
En sevdiğim geceliğim olarak ayıcıklı pembe geceliğimi öncelik verdim. Sanırım biraz ayıcık hastalığım vardı.
Annemin 'biraz olgunlaşmalısın' adı altında yaptığı konuşmada zorla siyah kaygan bir gecelik almıştık. Ne olur ne olmaz diyerek onuda koydum. Pofuduk ayıcıklı terliğimide koyup Ayıcık Bob'u da koyduktan sonra şifonyerin üstünde duran Papatya Kokulu Hikayeler adlı kitabımıda aldım. Kitabı sırf papatya koktuğu için almıştım.
Başka kitaplarda koymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Günü
Novela Juvenil"Benim gibi yakışıklı bir playboya nasıl itici dersin? " dedi üzülmüş gibi yaparak. "Dünyada sadece sen yakışıklı değilsin. Mesela bir Kerem Bursin değilsin. " dedim bilmiş bilmiş sırıtarak. "O lavukta kim? " dedi sinirli gibi durmaya çalışıyordu...
