Warry diyarında olan 20 krallık vardı. Hepsi birbirinden farklı özellikleri vardı. deniz ticareti krallığı, kültürleri ile tanınan krallığı, gibi birçok krallık vardı.. İmparator Fenris ve eşi ölmüştü. Krallıkların yeni bir hükümdara ihtiyacı vardı. Onlara yol gösterecek bir imparatora ihtiyaçları vardı. 20 krallığın hepsi mallarının bir kısmını bir ormana yatırdılar. Bütün işçiler orada çalıştı ve Warry diyarında bir ilk oldu. Bütün Varislerin gidebileceği bir okul? bu okula kim hayır demezdi ki?..
18 Yıl Sonra Güneş ışınları Qerris krallığına ışık saçıyordu. bir kız kardeş çoktan uyanmış bahçede duruyordu. Bir kız kardeş ise fosur fosur uyuyordu. Büyük ahşap kapı açıldı. İçeriye bayan aurora girdi. Kendisi bir hizmetçiydi. eski beyaz bir gömlek, siyah solmuş uzun bir etek, koyu kahverengi saçlar ama arada beyazlıklarda vardı. biraz kilolu ve gözlüklü bir kadın girdi. Elinde pankek vardı. otoriter bir ses ile konuştu. 'Leydi Anna?' genç prenses homurlandı ve gözlerini açtı. Saatin yedi veya sekiz olduğunu düşünüyordu. 'Pankekimi şu masaya koyabilirsin Aurora.' yaşlı kadın masaya pankeki koydu. Ve ortadaki askıya düzenli bir şekilde asılmış mavi bir elbiseyi yavaşça aldı. Anna geceliğinden kurtuldu. Bayan Auroranın yardımı ile elbiseyi giydi Ve sıkı dar korsesinin bağlanmasını bekledi. Bayan Auroranın ona getirdiği beyaz topuklu ayakkabıları giydi. Ve Bayan Auroranın onun saçını yapmasına izin verdi. Siyah saçlarını altından yapılan tarakla taranmıştı. o sırada Anna pankeki yiyordu. Bayan Aurora saçları taradı ve abartılı bir taç takacağı sırada Anna elini dur anlamında kullandı. Anna konuştu. 'Çık.' dediği gibi kadın çıkmıştı Anna ayağa kalktı. yatağının altına eğildi. yatağa yetiştirdiği hançerini aldı. ve kemerini aldı. Elbisesini yukarı kaldırdı. Ve kemerini taktı sonra ise hançerini yerleştirdi ve elbiseyi tekrardan aşağıya indirdi. Abartılı olan taca baktı. Onu takmak istemiyordu. Yandaki valize bıraktı. normal sade bir taç çıkardı oda gümüştü tacı taktı. kapıdan çıktığı gibi muhafızlar içeriye girdi ve valizlerini aldılar. iki muhafız onun arkasından gelmeye devam etti. Kraliyet okulunda onunla gidecek hizmetçi geldi. 17 yaşında ismi Carla olan bir kızla gidecekti. O sırada kız kardeşi geldi. Sarı bir elbise giyinmişti onun korsesi Anna'nın ki kadar değildi gevşekti. on tarafında çok açıktı. Anna'nın ki kapalıydı. 'Mükemmel olmuşsun Anna!' kız kardeşi her zaman mutlu bir kız olmuştu. 'Teşekkürler Luna sende her zaman ki gibi ışık saçıyorsun.' Luna gülümsedi. İkisi beraber sarayın ön tarafına gitti. Bütün görevliler, Hizmetçiler, Muhafızlar oradaydı hepsi tek sıra halinde eğilmişlerdi. Arabanın önünde Annesi ile babası vardı. Kral Orion ve karısı Wallburga oradalardı. Kızlarını bekliyorlardı. Babası ikisi oraya geldiği gibi konuştu. 'Her zaman dikkatli olun.' iki genç prenses kafasını salladı ve saygıyla eğildiler tekrardan normale döndüler. Luna annesine sarıldı. Ve atlı olan arabaya muhafız yardımıyla girdi ve oturdu. Anna'da atlı arabaya girmek için basamağa bastı muhafız kolunu uzattı. Genç prenses yardım almadı ve içeri geçti ve oturdu. Aynı şekilde hizmetkarlarda geçti. At hızla ilerlemeye başladı..
At durdu. Bir muhafız konuştu. 'Hangi krallıktansınız?' Muhafız konuşmaya başlayacağı sırada Anna kapıyı açıp konuştu. 'Qerris!' Anna at yolculuğundan sıkılmıştı. Muhafız başını salladı ve geçmelerine izin verdi. Okulun müdüresi Profesör bayan Melanth orada bekliyordu Luna muhafız yardımıyla indi. Anna yine aynı şekilde yardımsız indi. 'iyi Akşamlar Leydi Luna ve Leydi Anna kraliyet okuluna hoşgeldiniz!' dedi ve onlarla beraber yürümeye başladı. Melanthın ofisine gelmişlerdi. 'Acaba davetiyelerinizi alabilir miyim?' dedi bıkmış bir sesle. Anna ve Luna davetiyelerini verdiler. hepsi dışarıya çıktı. yolda Allan prensesi ile karşılaştılar. Profesör Melanth konuştu. 'Leydi Adel acaba leydi Anna ve leydi Lunayı prenseslerin ortak salonuna götürebilir misiniz? bu arada odaları 215 numaralı odadalar. Birde onlara gösterebilirsen çok iyi olur.' Adel denen kız kafasını salladı. 'Benimle gelin!' kız pembe bir elbise giyiyordu abartılı bir taç ve saçı vardı. üçü yürümeye başladılar devasa gümüş bir kapının orada durdular. ' Burası. Siz burada bekleyin. ben çağırınca gelin.' dedi ve gitti. bir süre sonra ses geldi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Luna'nın görünüşü
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
