" Beste bunları giyinmek zorunda mıyız ? " Yengeme gözlerimi dikmiş bakıyodum. O ise benim kaç defa sorduğumu unuttuğum soruya karşılık derin bir nefes aldı." Senis kaç defa söylemek zorundayım, bugün yapma. Üzgünsün şampiyon olamadığınız için ama bu benim işim ve senin yardımına ihtiyacım var." Elinde ki kağıdı bana uzattı.
Yengem yani abimin eşi organizatördü ve işinde çok iyi olduğundan bugün galatasarayın şampiyonluk kutlamaları biz organize ediyoduk. Daha doğrusu organize etmiştik kutlamalar bu akşamdı. Birazdan oyuncular buraya gelecekti ve biz son kontrolleri sağlıyoduk.
" Tamam susuyorum." Üstümde ki galatasaray hırkasını bir çırpıda çıkardım ve kenara attım. Beyaz tişörtümü düzelttim ve ses odasına ilerledim.
Kapıyı açtığımda oda da kimse yoktu. Bende kağıdı masanın üzerine bırakıp geri çıktım. Kolumda ki saate baktığımda 8.30'a yaklaşmıştı. Saatlerdir burda bunaldığımdan dışarı çıkıp bir sigara içmek bana iyi gelebilirdi.
Bizim için ayırdıkları alana gidip çantamdan eşyalarımı aldım. Hızlı adımlarla boş alana doğru yürüdüm. Sağ tarafa dönerken bedenime çarpan şeyle ayağım takıldı.
" Çok pardon, görmedim." Birisi belimden tuttuğunda gözlerim ona kaydı.
" Önemli değil." Karşımda duran Kerem Aktürkoğlu ve Berkan Kutlu'da gözlerimi gezdirdim.
" Birşeyin yok değil mi ? " Kerem bana çarptığından endişelenmişti.
" Hayır Kere- Kerem Bey, yok." Güldü.
" Kerem bey mi ? Kanka bey oldun ! " Berkan benimle dalga geçercesine baktı.
" Ne dememi bekliyodun ? Çok mu komik ? " Sabahtan beri içimde ki sinirle ona baktım. Kerem yüz ifademin korkutucu olduğunu anlamış ki Berkan'a kızar bir şekilde baktı.
" Berkan biraz heyecanlı ve mutlu ondan böyle söyledi, bey demene de gerek yok. İsmim Kerem." Kendisi çok nazik ve kibar bir insan olmasına rağmen arkadaşı pek öyle değildi. Belki sadece benim sinirlerim bozuk diye öyle düşünmüşümdür.
" Tabi Kerem ama şimdi gitmem gerekiyo bu organizasyon beni bekler. " Önüme gelen saçımı arkaya savurup gülümseyerek yanlarından ayrıldım.
" Çok havalı değil mi ? " Ben arkamı dönmüş giderken Berkan'ın söylediği şeyi duymuştum. Gülmeden edemedim.
Burda vakit kaybettiğim için tekrardan Beste'nin yanına döndüm. Futbolcular sırayla tünelin giriş kısmında kendi aralarınsa sohbet ediyo ve görevlilerle yapılacak şeyleri konuşuyolardı.
Gözlerim Beste'yi bulunca sunucu ile konuştuğunu gördüm. Onların yanına ilerledim.
" Evet şimdi son şarkıcı çıkacak ve futbolcular gelecek." Beste sunucu ile konuşurken bana döndü.
" Senis, son 1 saat daha sana ihtiyacım var dayan lütfen." Gözlerinde ki masum bakışlara aldanıyodum. Kafamı sallayıp ona onayladığımda güldü.Saatler birbirini takip ederken futbolcular birer birer sahneye çıkmaya başlamıştı. Bende başlarında durup onları kontrol ediyodum. Bıkkınlıkla derin bir nefes aldım.
Hemen çaprazımda duran Berkan'ı fark ettiğimde onunda bana baktığını gördüm. Ne var anlamında başımı salladım ve bana karşılık olarak güldü.
" Komik olan ne ? "
" Çok bunalmış gözüküyosun." Bir adım atıp bana yaklaştı. Yüksek sesten duyamayacağımı düşündüğünden biraz bağırarak konuştu.