Neler Oluyor ?

2K 12 0
                                    

ertesi gün:

erkenden kalkarak şehir merkezine inmiştim. hemen işlerime koyuldum. öğleden sonra işlerimin büyük bir bölümünü halletmiştim ama kalan birkaç işlem için yarını beklemek zorundaydım. şehir merkezinde gezmeye başladım.bir ara cep telefonum çalmaya başladı. arayan aylin di.benimle buluşmak istiyordu. yarım saat sonra marinaya geldim. körfezden gelen iğrenç koku boğazımı yakıyordu. biraz sonra aylin geldi. üzerinde mini etek, ayaklarında ince bantlı sandaletler vardı. ayakları muhteşem görünümüyle beni büyülüyordu. aylin:
-merhaba, fazla beklemedin değil mi? neler yaptın dünden beri?
-merhaba.ne yapıyım, işlerle uğraşıyorum. çoğunu da hallettim sayılır ama birkaç işlem kaldı.o da yarına biter sanırım.sen neler yaptın?
-aman burada her gün ne yapıyorsak aynı şeyler işte. sıkıcı bir ortam ve monoton bir hayat.ama senin işlerin daha bitmedi. trende konuştuklarımızı unuttun mu?
-unutmam mümkün mü hiç. o ayakların ki güzelliğinin simgeleri, beni bambaşka alemlere zütürüyor. beni benden alıp sana bağlıyor…
-vavv şair ruhluyuz ha:)) merak etme canım bende sabırsızlanıyorum. hadi gel biraz alışveriş yapalım.
beraber fethiye caddesine gittik.bir kaç mağaza dolaştık. aylin gözüne kestirdiği mağazaya giriyor elbiseleri inceliyordu.bir ayakkabı mağazasına girdik. kendisine yeni ayakkabı almak istiyordu. burada benim rolüm belliydi.bir kaç ayakkabı denedi. ayakkabıları ayağına ben giydirip çıkarıyordum tabi ki.sonunda siyah, klagib model bir çift ayakkabı beğendi ve satın aldı. başka bir mağazada naylon külotlu çoraplara bakmaya başladı.
-beğendiğin bir renk var mı? hangisini seçersen onu alacağım.
-şu siyah çok iyi bence. yinede sen bilirsin tabi.
seçtiğim çorapları aldı ve yeni aldığı ayakkabılarla beraber denedi. harika görünüyordu. çoraplar bacaklarına süper oturmuş ve yeni ayakkabılarla beraber harika bir görünüm kazandırmıştı. gezmeye devam ettik.bir yerde yemek yedikten sonra bir parka gittik. körfez kenarında şehrin kuytu bir yerinde bir parktı bu.banklardan birine oturduk. aylin beni ayaklarıyla yoklayınca hemen harekete geçtim. yerde önüne yattım. ayaklarını yüzümde gezdirmeye başladı. ayakkabısının ucunu ve topuğunu emdirdi bana. yeni alınmış ayakkabıların tadı bir başka oluyordu.bir süre ayakkabılarıyla benle oynadı. daha sonra ayakkabılarını çıkararak ayaklarını yüzüme koydu. yeni naylon çorapların kokusu hemen ciğerlerime dolmuştu. körfezin iğrenç kokusunun yanında gül gibi kokuydu bu. aylin ayaklarını yüzüme yavaş yavaş sürtüyordu. daha sonra ayak başparmağını ağzıma soktu.bir süre başparmağını emdim. daha sonra ayaklarını saçlarımda gezdirmeye başladı. aylin:
-kendini nasıl hissediyorsun canım?
-harika.şu andan daha mutlu olamazdım herhalde.bir de şu körfezin iğrenç kokusu olmasa... 
ayaklarıyla burnumu kapattı.
-şimdi o kokuyu almazsın canım. deri fabrikası yine batırmış her tarafı. hişt! kalk çabuk birileri geliyor.
-iıhh lanet olsun!
hemen toparlandım ve yanına oturdum. gelenler iki kızdı.biz hemen iki sevgili gibi birbirimize sarıldık. kızlar yanımızdan geçerken bize baktılar ve kıkırdaştılar. kızlar geçtikten sonra devam etmek istedik ama tek tük insanlar gelmeye başlamıştı.i̇kimizde bu günlük bu kadarının yeteceğine karar verdik. kalkıp parkta yürümeye başladık.bu arada sevgililer gibi birbirimize kenetlenmiştik. biraz daha gezdikten sonra, yarın tekrar buluşmak üzere sözleşerek evlere dağıldık.

Uzun HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin