ertesi gün:
sabah yine erken kalkmış ve işlerimi halletmek için şehir merkezine inmiştim. öğleden sonra bütün işlerimi bitirdim. çarşıda biraz gezerek eniştemin dükkanına gitmiştim. biraz da orda vakit geçirdim.cep telefonum çalmaya başladı. evet! yine aylin arıyordu. onunla yine marinada buluşacaktık.bir saat sonra orada buluştuk. bugün spor giyinmişti. üzerinde body, altında tayt, ayaklarında parmak arası terlikler vardı.her zaman ki gibi ayaklarına dikkat ettim. french yaptırmış, harika görünüyordu. aylin:
-merhaba canım, kuaförden geliyorum, frenh yaptırdım nasıl olmuş?
-mükemmel ötesi aylin. harika olmuş, nasıl güzel olunacağını iyi biliyorsun.
-bunları senin için yapıyorum mahmut.ee sen neler yaptın bugün?
-i̇şlerimi bitirdim ama bir iki gün daha kalmak istiyorum.
-zaten gitmek istesen de ben bırakmam seni.bu akşam evimde misafirimsin. annemde evde yok, bilesin.
-ama nasıl olur, yani şeyy bilmem ki *
-i̇tiraz istemiyorum,bu akşam bizdeyiz. senin için harika sürprizler hazırladım.
evet beni heyecanlandıran sözler. acaba rüyamı görüyordum.of tanrım bu gerçeğin ta kendisi idi. evine gittik. oldukça güzel bir evi vardı. biraz oturduk, lafladık. daha sonra güzel bir akşam yemeği yedik. yemekten sonra televizyonun karşısına geçtik. güzel bir film izliyorduk.i̇kiz koltukta yan yana oturuyorduk. aylin bir ara koltuğa uzandı ve ayaklarını kucağıma koydu, tatlı sesiyle konuştu:
-ayaklarıma masaj yaparmısın? çok yoruldum bugün.
hemen ayaklarına masaj yapmaya başladım.bu arada ayaklarına öpücükler kondurmayı ihmal etmiyordum.bu masaj ona iyi gelmişti. yüzünden rahatladığı belli oluyordu.bir sigara yaktım. aylin sigarayı elimden alarak ayak parmaklarının arasına yerleştirdi ve ayaklarıyla bana sigara içirdi.bu arada televizyondaki bir sahne dikkatimizi çekti.bir kadın elindeki silahı önündeki erkeğe doğrultmuş ,ayak parmaklarımı öp dany, yala. diyordu. erkekte kadının ayaklarını öpüyordu.i̇kimizde çok etkilenmiştik. aylin ayağa kalkarak parmaklarını silah gibi yaparak bana doğrulttu.
-ayak parmaklarımı öp mahmut, yala ayaklarımı *
bende erkeğin yaptığı gibi önünde eğilerek ayaklarını öptüm ve yaladım. daha sonra aylin eline bir dergi alarak koltuğa oturdu ve ayaklarını bana uzattı.o dergi okurken ben de dakikalarca ayaklarını öptüm, kokladım, yaladım, emdim, yüzüme gözüme sürdüm… bu an hiç bitmesin istiyordum. aylin:
-harikasın canım. ayaklarım hiç böyle güzel bir ilgi görmemişti.
-ayakların bu ilgiyi hak ediyor doğrusu. ayaklarınla, fiziğinle, güzelliğinle, kişiliğinle kısacası her şeyinle harikasın canım.
-teşekkür ederim canım sende harikasın. aklıma güzel bir fikir geldi.
-yaa nedir o?
-sen pedallar üzerindeki ayaklardan hoşlanmıyor muydun? gel benimle,bu çok hoşuna gidecek.
beni bir odaya zütürdü. odada bir dikiş makinesi vardı.(hani şu ayakla çalıştırılan eski tip dikiş makinelerinden.) beni kafam makinenin pedalına gelecek şekilde yatırdı. sırtımın altına yastık koydu. kendiside sandalye koyarak oturdu ve ayaklarını pedala koydu. vücudum oturduğu sandalyenin altından geçiyordu ve kafam ayaklarının arasındaydı. makineyi çalıştırarak beni ayaklarında sallamaya başladı. kafam pedalın hareket yönünde yukarı aşağı doğru sallanıyordu. oldukça da hızlı sallıyordu. aylin?
-nasıl, hoşuna gitti mi?
-sen bir harikasın aylin, nereden aklına geldi böyle bir şey? i̇nanırmısın şu anda ayaklarının arasında cennet gibi bir yerdeyim sanki. duur yavaş biraz, başımı döndürüyorsun.
-ha ha ha işin güzelliği de orda zaten. biraz daha hızlanayım da gör.
evet, öyle hızlı sallıyordu ki gözlerim cisimleri takip edemiyordu.tek gördüğüm, aşağı yukarı hareket eden, bacaklarıydı. makinenin tıkırtıları arasında ayaklarında sallanıyordum. yorulduğu zaman biraz dinleniyor sonra devam ediyordu.bir ara ayağının birisini göğsüme koyarak başparmağını ağzıma soktu, diğer ayağıyla da sallamaya devam etti. kafam sallandıkça başparmağı ağzıma girip çıkıyordu.bu şekilde bir saat kadar salladı beni. sonunda durdubayağı yorulmuş olmalıydı. bende boşalmış bitmiştim. ayaklarının üzerinde bitkin bir şekilde yatıyordum. i̇kimizde biraz dinlendik,bir şeyler yiyerek enerji topladık. aylin:
-eee ben senin zevklerini tatmin ettim, şimdi sıra sende.
diyerek beni yatak odasına zütürdü. biraz öpüşmenin ardından çılgınlar gibi sevişmeye başladık. daha sonra ikimizde uyuyup kalmışız. sabah sarmaş dolaş bir şekilde uyandık. aylin beni tekrar dikiş makinesine zütürdü. aynı şekilde 30-40 dakika salladı beni.bu sabah sporu yerine geçecekmiş * daha sonra beraber kahvaltı yaptık ve çarşıya indik. akşama kadar güzel vakit geçirdik. yaşadığım en güzel günlerdi ama yarın konya ya dönmem gerekiyordu.o gün biletimi ayırttım trenden. ertesi gün aylin le beraber istasyona gittik.o da beni uğurlamaya gelmişti. biraz sonra tren geldi.eh,artık veda zamanı gelmişti:
-sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum aylin.şu geçirdiğim 4 gün belki de hayatımın en güzel günleriydi.
-asıl ben sana teşekkür ederim mahmut. bana şimdiye kadar hiçbir erkek böyle güzel davranmamıştı. beni öyle mutlu ettin ki anlatamam.i̇nşallah iki hafta sonra konya ya geleceğim.her zaman görüşürüz artık seninle.
-bundan hiç şüphen olmasın aylin. sabırsızlıkla bekleyeceğim. hoşça kal, kendine iyi bak.
-güle güle, seni özleyeceğim.
gözlerinden bir iki damla yaş süzüldü. çok duygulanmıştım. benimde gözlerim buğulanmıştı. biraz sonra hareket memurunun çalan düdüğüyle tren hareket etti. gözden kaybolana dek birbirimize el salladık. daha sonra yerime oturdum.i̇çimde bir burukluk,bir hüzün vardı. yine tekli koltukta oturuyordum. arkama baktım ama o da ne! arkamdaki koltukta yine güzel bir kız oturuyordu ve ayakları çok güzeldi. kız kendisine baktığımı görünce bana gülümsedi.
ooff aman tanrım