Turgay'a sırrımı açıkladığım günden bugüne kadar bir hafta geçmişti ve ben o günden beri Turgay'ı hiç mahallede ya da benim peşime takılırken görmemiştim.
Aslında benim için biraz iyi olmuştu çünkü kafamı biraz toplamam gerekiyordu hayatımın en büyük itirafını aşk pıtırcığı gibi davranan bir kekoya yapmıştım.
Çift cinsiyetli olduğum için annem ve babamın söylediği şeylerden korkmuş ve her zaman bu durumumu herkesten gizlemiştim.
Sahip olduğum şeyi ailemin aksine kusur olarak görmüyordum aksine şanslıydım, kendi çocuğumu doğurabilir ve büyütebilirdim. Şikayetçi olduğum tek sorun ise regl olduğum zaman vücudumun normalinden çok daha fazla ağrımasıydı...
Daha öncesinde telefonumda kayıtlı olan Turgay'ın numarasına tıklayıp tıklamamak arasında elim ekrana gidip geliyordu. Bir anda ortadan kaybolması beni hem germiş hemde istemeden de olsa içimde başına ya bir şey geldiyse korkusu oluşmuştu.
Yatak odamda yatağın üzerinde bağdaş kurarak otururken içimden, 'En fazla ne olabilir?' diye düşünerek arama kısmına bastım.
Biraz bekledikten sonra çaldırma kısmı sona ermiş ve tekrardan numarası ile bakışmıştım. Telefonu açmayışıyla içimdeki gerginlik daha da fazla artarken acaba çift cinsiyetli olduğumu öğrendikten sonra benden iğrenip bu yüzden mi ortadan kayboldu ve telefona cevap vermedi düşüncesi korkutmuştu.
Tırnaklarımı ısırırken diğer yandan hala elimdeki telefona bakıyordum belki de Turgay'a hiç anlatmamalıydım ve onu o gece evden kovmalıydım. Aptal kafam yüzünden şimdi bu durumdaydım ve sırrımın yayılmasından fazlasıyla korkuyordum.
Başıma resmen bela almıştım ve Turgay ortaya çıkana kadar yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Yaklaşık yirmi dakika sonra odayı dolduran telefon sesiyle ekrana baktığımda arama kısmında yazan Turgay ismini gördüm. Bir anda heyecanla elimdeki telefonu düşürecekken hızlı davranmış ve telefonu yakalayıp telefonu açmıştım.
"Kurban olduğum iki koşu kapının önüne çıkar mısın?"
Turgay'ın dışarı çıkmamı istemesiyle sanki o beni odamın içindeyken görebilecekmiş gibi başımı sallamış ardından da üzerime tshirt geçirip dış kapıya doğru yönelmiştim.
Kapıyı açmamla birlikte, önümde adidas eşofman takımı ile beklediğim fakat ters köşe yaparak üstüne takım elbise, elinde çiçekle önümde duran kıro ile tamamiyle şok olmuş küfür dahi edememiştim lal etmişti beni pezevenk.
İtiraf etmeliydim ki çok yakışıklı olmuştu...
"Hayatımın anlamı sen her ne kadar naz yapsanda seninde gönlünün bende olduğuna fenerbahçeye olan sevgim kadar eminim." Ben hala şaşkın bir şekilde ağzım açık bakarken ne dediğini anlamaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karabiberim (Mpreg) BXB
General FictionMahallenin kırosu Turgay ve karabiberi Araf. "Karabiberim vur kadehlere hadi içelim..." Mpreg konulu bir kitaptır rahatsız olacaklar okumasın.