Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayatımda her şey o kadar hızlı gelişiyordu ki takip etmekte artık zorlanmaya başlamıştım.
Turgay'a güvenmiş ve sırrımı ilk defa ona açıklamıştım o ise bana karşı şefkatli davranmış ardından da asla unutamayacağım bir şekilde evlilik teklif etmişti. Teklif ettiği gün verdiği sözünüyse tutmuş, evimizi istediğimiz şekilde döşemişti.
Geçen iki haftanın ardından sonra bugün imam nikahımız kıyılmış ve Turgay'ın ailesinin isteği üzerine yapılacak olan ufak çaplı düğünümüz için Turgay'ın evinde müstakbel kayınvalidem, Gonca teyze tarafından hazırlanıyordum.
İlk Turgay ve beni el ele parmaklarımızda yüzüklerle birlikte karşısında gördüğünde kadının az kalsın kalp krizi geçirecek gibi olmuş daha sonra da bizi içeriye aldığında sakince ona her şeyi izah etmiştik. O da anlayışla karşılamıştı ama birazda Turgay'a sinirlenmişti 'Baban ve bana evlenme teklifi yapmak istediğini hiç söylemedin.' diyerek...
Gonca teyze de ona açıkladığımız her şeyi kocacığımın babası olan Necmi amcaya tane tane açıklamış, Necmi amca başta pek istekli olmasa da onu bu evlilik için ikna etmişti. Ne yalan söyleyeyim şanslıydım. Gerçekten anlayışlı ve iyi kalpli bir kaynanam vardı.
Her ne kadar nikahımız kıyılmışta olsa kaynanam Turgay'ı evden yollamış, ben hazır olmadan beni göremeyeceğini söylemişti.
Önümdeki aynaya baktığımda üste tam oturan beyaz takımın bana çok yakıştığını farkettim. Gömleğimin yaka kısmı dantelliydi ve bazı yerlerinde küçük küçük taşlar vardı.
Kendisini çoktan hazırlamış olan Gonca teyze omzumdan tuttuğu gibi beni makyaj masasının önüne oturtmuştu. "Bugün senin en mutlu günün oğlum süslenmekten zarar gelmez." Söyledikleri ile istemsizce gözlerim dolmuştu.
Aile kavramını pek bilmezdim fakat şu an gerçekten Gonca teyze bana karşı bir anne sıcaklığı ile yaklaştığını hissetmiştim.
"Ama Gonca teyze burada zaten erkek bir gelin görmeye alışmamış insanlar birde üstünr makyaj yaptığım için beni yargılamazlar mı?"
Gözlerimi utandığım için oynadığım parmaklara indirmiştim. Saçımda hissettiğim parmaklar ile yeniden başımı kaldırdığımda bana tüm samimiyetiyle gülen kadını gördüm. "İsteyen istediğini düşünebilir bu senin düğünün ve en güzel sen olmalısın çünkü bu bir kez oluyor." Bana cesaret verici bir şekilde konuştuğunda tebessüm edip uysalca kafamı salldım. Sonra ise kaynanam yüzüme makyaj yapmaya başlamıştı.
Aslında makyajdır süstür anlayan birisi olmamıştım çünkü söylenecek sözlerden korkmuştum. Babamın 'Karı gibisin.' lafını duymamak için elimden geldiği kadarıyla kendimi kısıtlamış süslenmek istesem dahi sadece içime atabilmiştim.
Geçen yarım saatin ardından makyajımda bittiğinde artık hazırdım. Zaten evin önünde, mahalleli ve Turgay'ın akrabalarının bulunacağı ufak bir düğün olacaktı.
