Burning Phoenix, Taekook

Complements of nature: Grenzes

Kitap tutacak mı bilmiyorum. Ama kurgu ve hikayesine güveniyorum, hoşunuza gidiyorsa bana destek olmak için sosyal medyadan takip edebilir ve kurgularımı paylaşmama yardım edebilirsiniz.<3 Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

♠️♠️♠️

Yazar

"Catalina Teyze, evde olduklarından emin misin? Kaçmış olmasın bu şapşallar?"

"Saçmalama Jin, dün gece geç uyumuşlardır."

Jin yukarıya iki kardeşin odalarına geldiği zaman duraksadı. Önce yavaşça Jimin'in odasının önüne geldi ve iki kere tıklattı. Yavaşça kapıyı araladığında odada kimseyi göremeyince ufak bir panik vücudunu sardı.

"T-teyze!"

Catalina sonunda Jin'in evin içinde bağıra çağıra yakınmasına kulak tıkamanın işe yaramayacağını anladığında daha fazla rahatsızlık vermesini engellemek için yukarı çıktığında Jin'i Taehyung'un odasının önünde içeriyi süzerken buldu.

"Jin, ne oldu?"

"Şey...Bu iki avanak ne zamandır bu kadar yakın oldular anlamadım."

"Nasıl yani-"

Catalina Tae'nin odasında iki kardeşi sarılarak uyurken gördüğünde gözlerine inanamadı. Taehyung ten temasından nefret ederdi. Ama şimdi nasıl kardeşinin yanında yatmasını kabul etmişti bunu aklı almamıştı. Catalina Jin'in önüne geçerek yavaşça kapıyı açtığında Jimin kapı gıcırtısı ile rahatsız şekilde yatakta kıpırdanmaya başladı.

Ardından yavaşça yüzünü döndüğünde annesi ile göz göze geldi.

"Anne?"

"Ah, özür dilerim bebeğim. Amacım uyandırmak değildi."

Jimin ise bunu çokta önemsemeden yeniden kardeşine dönmüş ve onun hala uyuduğunu görünce yataktan kalkarak eliyle dışarı çıkmalarını işaret etmişti.

"Anne bu zır delinin evde ne işi var!"

"Sensin zır deli, aklına zorun var oğlum senin. Öyle böyle değil hemde."

Jimin ve Jin daha ilk dakikadan atışmaya başlamışken Catalina kahvaltıyı hazırlıyor ve çocukları susturmaya çalışıyordu. Tanrı şahit kendi büyütmese Taehyung'da dahil bu üç çocuğun 18 yaşını geçtiğine inanmazdı. Halen daha bir çocuk gibi itişip birbirleri ile dalga geçiyorlardı. Ama sanırım bu her erkek için aynıydı, eşinin yaptığı hareketler göz önüne gelince gülümsemeden edemedi Catalina.

O sırada kıyafetlerini giymiş olan Vicente odadan çıkarak ayrılmak üzere kapıya yöneldi. Catalina Vicente'yi gördüğünde kısa süreli şaşkınlığını atarak hemen yanına gitti ve Jin'in duymaması için dikkatli olarak konuştu.

"Vicente, nereye gidiyorsun böyle?"

"Sence Catalina..."

"Hani bugün madene gitmeyecektin?!"

"Gitmek istiyorum."

"Oğullarının törenini mi kaçıracaksın, benimle dalga mı geçiyorsun?"

"Nasılsa gitmeyecekler Catalina, sakin ol biraz."

"Vicente, yaptığın tüm aşağılamalara rağmen bizimle kaldı o çocuklar. En azından oğullarına bu kadarını borçlusun."

"Görüşürüz Catalina."

"Vicente, buraya gel!"

Ancak Catalina sözlerini Vincente'ye geçirememişti. Madene gitmek için bindiği araç hareket ettikten sonra mutfağa dönmüş ve onları duyduklarından habersiz bir şekilde kendi kendine kahvaltı hazırlamakla meşgul olan iki arkadaşa baktı bir süre.