Aldığı haberle yıkılmıştı Tuğçe..En yakın arkadaşı,kardeşim dediği çocuk tam akıllandı dedikleri anda yeniden bir hataya sürüklemişti kendini..
Yaklaşık bir ay önce Parla'yı trafik kazasında kaybetmişlerdi..
Çınar yine kendini kapatmıştı içine..Kapalı bir kutu gibi..
Bu sefer Tuğçe de çözemeyecek haldeydi..Tuğçenin üstünde bir yandan Parla'nın acısı bir yandan Çınar için üzüntüsü vardı.
Efe her ne kadar destek olsa da elinden fazla bir şey gelmiyordu.
Çınar'a bu sefer Ceylin de karışmıştı ve Tuğçenin ailem dediği artık Efeninde ailesi olan insanların başı dertteydi.
Tuğçe telefonu titreyen elleriyle masaya koydu. Karşıdan gelen kocasını görür görmez yavaşça ayağa kalktı.
Efe endişeli ve gergin yüzünü görünce korkmuştu. Hızlı adımlarla yanına gidip kollarına aldı sevdiği kadını.
"Tuğçem noldu? Neyin var? Güneşten kötü bir haber mi aldın ? De-denize mi bir şey oldu?"
Efe korkuyla elini Tuğçenin karnına koydu.
"İyiler onlar korkma"
"Sen,senin mi bir şeyin var? Noldu güzelim?"
"Efe,Çınar!"
"Noldu Çınara?"
Tuğçenin üzüntüsü yerini sinire bırakmıştı.
"Gerizekalı bulaşmış yine bir boka. İşin içinde bu sefer Ceylin abla da var"
"Haydaa. E bu çocuk üniversiteye de girdi ne diye hâlâ başına iş açıyor?"
"Anlasam"
"Tamam sen sakin ol. Gel otur"
Efe Tuğçeyi oturtunca kendisi de yanına yerleşti. Polislerin birinden su istedi,Tuğçeye içirip sakinleşmesini sağladı.
"İyi misin?"
"İyiyim. Deniz biraz hareketli sadece,korktu galiba ben üzülünce"
Efe eğilip kızını öptü.
"Tamam babacım sakin ol,ben burdayım bak"
Denizin hareketleri durmuştu babasını duyunca..
"Hanımefendinin zaafısınız savcım"
"Üç hanımefendinin de Tuğçe hanım"
Tuğçe gülümsemişti. Efe Tuğçenin ellerini eline alıp öptü.
"Tuğçe'm,bak bebeğimiz de etkileniyor,lütfen artık yıpratma kendini."
"Elimde değil ki..."
Tuğçe'nin gözünden inen yaşlara dayanamıyordu Efe eli ile onları silip acısını canının yangınını çekip almak istiyordu.
"Tuğçe'm"
"Efe beni Çınara götür lütfen"
Efe ona başını salladı. Bugüne kadar Tuğçe ne dediyse yapmıştı hep yapardı yeter ki gülsün mutlu olsun istiyordu.
"Olur sevgilim ben montunu alayım hemen gideriz"
Tuğçe başını salladı. Eren odasından çıkıp Efe ve Tuğçe'yi durdurmak istiyordu. Efe babasına döndü.
"Baba, yeter karışma Çınarı görmemiz gerek"
"Tuğçeyi üzüleceğini bilerek götürüyor musun cidden?"