24. BÖLÜM: İHANET Mİ? MECBURİYET Mİ?

8 4 0
                                    

Batu Han ve Kanji kendi aralarında konuşurlarken, Sultan Sufle'nin aklına kendisine tuzak kuran ve uzunca bir süredir burada esir alan avcılar gelir ve onlarla konuşmak ister.

Sufle Sultan, avcıların yanına hüzünlü ama bir o kadar da sinirli bir şekilde yaklaşır.
Onları bağladığı sihirli sarmaşıkları çözer. Gözlerinde dolu dolu hisler ve içinde biriken öfkeyle konuşmaya başlar: "Değerli avcılar, sizler uzun yıllardır Lezzet Diyarı'nın ormanlarında barış içinde yaşayan, doğal hayatı sürdüren ve geleneklerini titizlikle koruyan ustalardınız. Ancak şimdi içimdeki acı ve öfkeyle sormak istiyorum, ne oldu da Banlord gibi bir canavarla birlik oldunuz?"

Avcıların lideri, Sufle Sultan'a yönelerek sitemkar bir ses tonuyla konuşmaya başlar:Sufle Sultan, gerçekten zor bir karar vermek zorunda kaldık. Banlord'un ordusuyla karşı karşıya geldiğimizde, onun gücüne karşı vereceğimiz savaşın sonuçsuzluğunu gördük. Alfa ona karşı koysada banlord tek hamlesiyle onuda yere serdi ve bize ancak onun liderliğini kabul etmemiz şartıyla, bu diyarda liderlik ve hakimiyet teklif etti. Kabul etmezsek halkımızın katledileceğini söyledi. bu bizim için çok zordu, ancak halkımızın güvenliği için bu hain teklifi kabul etmek zorunda kaldık."

Sufle Sultan, avcıların sözlerini duyduğunda içi paramparça olur ve derin bir hüzünle konuşmaya başlar: "Ben sizi koruyamadım... Diyarımı koruyamadım..." derken sesindeki üzüntü ve çaresizlik hissedilir. Sonra kendini suçlayarak devam eder: "Banlord'un hain tuzaklarına karşı yeterince hazırlıklı değildim. Sizi koruyamadım, halkımızı koruyamadım..."

Batu Han, sultanın bu sözlerine hemen müdahale eder ve onu teselli etmeye çalışır: "Sultanım, kendinizi suçlamayın. Banlord diyarımızı çok iyi biliyor olmalı. Nereden vuracağını çözmüş ki diyara girer girmez avcıları hedef almış. Sizin bundan haberdar olmanız imkansız. Kendinizi suçlamayın. Önemli olan, şimdi birlik olup Banlord'un zulmüne karşı koymak ve diyarımızı korumak."


Avcıların lideri, sert bir ifadeyle devam eder: "Sultanım Banlord, karşı çıkanları ve sana haber göndermek isteyenleri teker teker katletti. Ben dahil herkesi sessiz kalmaya ve emirlerine uymaya zorladı. Ancak alfa avcı ve en iyi avcılar gönüllü olarak onun yanındalar çünkü onlar liderlik ve hakimiyet safsatasına inanmış durumdalar. Onları durdurmaya gücünüz yetmez, sultanım... Onları durdurmaya gücümüz yetmez."

Sufle Sultan, derin bir endişeyle avcıların liderine bakar ve kararlı bir şekilde cevap verir: "Belki de doğru söylüyorsun... Ancak bizim mücadelemiz henüz sona ermedi. Banlord'un zulmüne karşı koymak için birlik olacağız. Herkesin özgürlüğü ve güvenliği için mücadele edeceğiz. Sizlerin'de desteğiyle, Banlord'un baskısına karşı durabiliriz."

Kanji, kararlı bir şekilde devam eder: "Uslu Sultan'ın desteğini de alabilirsek, onu yenebiliriz. Onun sadece bu diyarda değil, birçok diyarla iletişim kurabildiğini duymuştum. Bize yardım ederse, Banlord'un hiç şansı yok, sultanım. Gücümüzü birleştirdiğimizde, Banlord'a karşı durmak için bir şansımız olacak. Uslu Sultan'ın yardımıyla, Banlord'un karanlık güçlerine karşı aydınlık bir gelecek kurabiliriz. Bizler ancak bu mücadelede hep birlikte hareket edersek, zaferi elde edebiliriz."

Avcıların lideri, sitemkar bir tavırla devam eder: "Uslu Sultan bir efsane olsa da, onun kimseye yardım ettiğini duymadım. Bu ne kadar olası bilmiyorum, ama sultanım, ben bu sürünün lideri olarak söylüyorum ki, bize bir şans verirseniz, size kendimizi affettirmek ve avcıların anlına yazılmış bu talihsiz kara lekeyi temizlemek için and olsun ki, kanımızın son damlasına kadar sizin için savaşırız."

Sultan, duygusal bir tonla şu şekilde konuşur: "Affetmek mi? Şu durumda affetme hakkı benim elimde değil. Hatta af dilemem gereken koskoca bir diyar var benim ve eğer affedilmek için uslu sultanı ikna etmem gerekiyorsa, evet ederim, imkansızı başarmam gerekiyorsa, evet başarırım! Eğer siz de af istiyorsanız, bizimle son kez bu diyara hizmet etmek zorundasınız. Bu sadece benim değil, tüm halkımızın talebi. halklarımızın güvenliği ve refahı için, son kez bize destek olmalısınız."

Sultanın sözleriyle birlikte alandaki tüm avcılar ve liderleri bir araya gelir. Göğüslerini kabartarak, gözlerinde kararlılık ve gurur dolu bir bakışla sultana dönerler. Her birinin yüzünde bir umut, bir inanç belirir. Avcılar, sultanın sözleriyle cesaretlenmiş ve birleşmişlerdir. Artık tek bir amaçları vardır: Banlord'un zulmüne son vermek ve diyarlarını korumak. Bu kararlılıkla, sultanın yanında durarak birlikte hareket etmeye hazırdırlar.

Avcıların Lideri, yürekten bağırarak: "Avcılar, İLERİ!"

Avcılar, coşkuyla: "ZAFERİN TADINI ALACAĞIZ!"

Lider, kararlılıkla: "Kardeşlerim, BİRLİKTE TARİH YAZACAĞIZ!"

Herkes bir ağızdan, gururla: "VE EFSANELER ARASINDA YERİMİZİ ALACAĞIZ!"

Kanji, Batu Hana dönerek heyecanla konuşmaya başlar: "Batu Han, gördün mü? Sultanımızın içindeki gücü hissedebiliyorum! Artık bu zorlu mücadelede bize liderlik edecek bir sultanımız var. Heyecan verici değil mi?"

Batu Han, Kanji'nin heyecanına gülümseyerek cevap verir: "Evet, gerçekten de öyle! Sultanımızın kararlılığı bizi motive ediyor. Ayrıca, bu durum bize macera dolu bir yolculuk vaat ediyor. Uslu Sultan'ın yanına ulaşmak için hazır mısın, Kanji bey?"

Kanji coşkuyla cevap verir: "Tabii ki! Maceradan kaçan bir Kanji mi olur? Hazırız, her zaman Batu Han! Uslu Sultan'ın yanına doğru yola çıkmak için sabırsızlanıyorum. Bakalım bizi neler bekliyor!"

Lezzet Diyarı: Büyülü YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin