Nereye oturayım?

157 20 13
                                    

Minhodan

Yine şu lanete gelmiş odadayım. Müdürün odasında. Yine annemle babam da burada. Bıktım anasını satayım.

Her seferinde ceza yediği için burada olurdum. Hoş, bu sefer de ceza gibi bir şeydi. Bu kahrolasıca müdür beni artık üçüncü kez sınıfta kalmama neden olacaktı.

İki yıldır on birinci sınıfta takıldım kaldım. Tamam derslerim kötü ola bilir de, bir insan beni her yıl sınıfta saklamaz ki. İlla geçirir. Ama yok bu müdürde keçi inadı var arkadaş.

"Evet müdür bey, sizi dinliyoruz" Annem konuşmuştu.

"Oğlunuz, derslerinde çok zayıf. Bunu biliyorsunuz. İşi gücü ancak serserilik yapmak. Bu yıl sonuncu kere sınıfta kalacak. Geçerse, geçer. Geçmezse okuldan atılacak"

Bunu demesiyle kala kaldım. Bu okul evim gibi, evdekilerden bile daha çok değer alıyorum okulda. Başka okula geçmek hiç istemem. Ama geçmek için de derslerim iyi olmalı. Ah, tanrım ne ile sınıyorsun beni?

Göz ucuyla anneme bakınca bir şey mırıldandığını gördüm. Sanırım bilmem kaçıncı kez bana küfür ediyordu. Alıştım artık.

"O zaman kabul ederseniz, bu yıl içinde en iyi olan sınıfa geçireceğim. Okulun gözdeleri de o sınıfta. Bence Minho için gayet uygun." Bunu deyip bana baktı, ben de yüzüme hiç samimi olmayan gülümsememi yerleştirdim.

"Tamam o zaman müdür bey, kalka bilir miyiz artık? Malum işlerimiz var." Tabi işleriniz benden önemli.

"Buyurun, ben kendim her şeyi hallederim. Görüşürüz o zaman." İçinden sizden kurtulsam da görüşmesek dediğine yemin ede bilirim, ama kanıtlayamam.

En azından geçirdiği sınıfta arkadaşlarım vardı. Çok şükür. Zaten okulda her kes beni tanıyor, çabuk kaynaşırız.

Odadan çıkınca annem arkasına bakmadan hızlı adımlarla okuldan çıktı. Babam da hemen ardındaydı. Ben ise yavaş adımlarla gidiyordum. Sonunda arabaya binince ben arkaya geçtim, babam şoför koltuğuna oturdu, annem de öndeki koltuğa.

"Ben seni anlamıyorum Lee Minho! Üç yıldır aynı şey durmadan tekrarlanıyor. Minho sınıfta kaldı, Minho şunu yaptı, Minho bunu yaptı. Bizi böle mi tanıtıyorsun bütün okula! Tamamen yüz karasısın!"

"Peki siz benim ne istediğimi dinlediniz mi?" Sessizlik.

"Evet, ben de öyle sanmıştım. Hep kendinizi düşündünüz. Ben o okula gitmek istemiyorum deyince dinlemediniz, dans kurslarına yazılmak istiyorum dediğimde dinlemediniz. Benim hayalim okumakla ilgili değil ki!"

"Dansla adam mı olunur oğlum?! Sen oradan para kazanacağını mı sanıyorsun?" İşte buydu, tüm dertleri paraydı.

Ben okusam da, okumasam da beni o şirketin başına geçireceklerdi. 

"Benim derdim sizin gibi para değil. Ben sevdiğim bir işi yapmak istiyorum."

"Hayır." diyerek annem tüm konuşmanı bitirmişti. Eve kadar da hiç ses çıkmamıştı.

Yarın ise yeni sınıfım ile ilk günüm olacaktı.

*                                                                                                                                                                                                      *                                                                                                                                                                                                      *                       

New classmate ~MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin