Öptü

82 18 46
                                    

İlk dersin Chan'ın dersi olduğu günlerden biriydi. Chan yine konu anlatıyordu. Ama diğer hocalar gibi değildi o, hem anlatıyordu, hem de anlattığı şeyleri eşyalar üzerinde gösteriyordu. 

Proje ödevlerine önem veriyordu Chan, çünkü bu zaman çocuklar daha kolay anlayabiliyorlardı.

Seungmin ise onun dış görünüşü ile beraber bu özelliklerine vurulmuştu. Bazen durup düşünüyordu. Yaptığım doğru mu? Bir hocamdan hoşlanmak doğru mu? Ve daha çok soru..

Sonra ise düşünmeyi durduruyordu. Ne de olsa seveceği kişini kendi seçemiyordu insan.

Seungmin de isteyerek seçmemişti zaten, birden kendini Chana kaptırmıştı. Çok fazla düşünmüştü o zamanlar, amma düşünmenin bir fayda etmeyeceğini anladığında akışına bırakmıştı. 

Bir zaman sona zaten soğurdu Chan hocadan, sıradan bir lise aşkı diye düşünmüştü. 

Değilmiş.

Hocaya kendini o kadar kaptırmıştı ki, dersi bahane edip Chan'ın peşine bile takılıyordu. Chan da onu hiç reddetmiyor, hep gülümseyerek karşılıyordu onu. Bir ara Chan hocanın kendisinden hoşlandığını bile düşünmüştü. Çok güzel hissettiriyordu.

Konuştuk o kadar Seungminden de, kimse de kalkıp Chan Seungminden hoşlanmıyor diyemezdi. Öğrenciler Chanın ona ne kadar yumuşak davrandığını görmüştü. Evet, öğrencilerle samimiydi. Ama Seungmine davranışları farklıydı.

Şimdi yanlış anlaşılmasın, Chan Seungminin notlarını falan kendisi yüksek girmiyordu. Seungmin çok başarılı bir öğrenciydi zaten. Seungmin Chana odaklandığı kadar dersine de odaklanıyordu.

Ders sonunda bitmiş zil çalmıştı. 

"Serbestsiniz! Ben de şu Soobinin yanına gideyim bari" Sonuncu cümleyi kendi kendine söylemişti, sonra da sınıftan çıkmıştı. Seungmin de ayaklandı hemen, test kitaplarından birini alıp çözemediği soruları aramaya başladı. Bu bahane ile Chanın yanına kolayca gide biliyordu. Seungmin sınıftan çıkarken Felix güldü onun bu acelesine. 

Chan Soobinin yanına guderdi ilk dersten sonra. Soobin de ilk dersten sonra öğretmenler odasında oluyorsa, Chan da öğretmenler odasında olmalıydı şu an. 

Seungmin hızlı adımlarla oraya gitti. Chanla geçirdiği her saniye önemli ve değerliydi onun için.

"Hocam gelebilir miyim?"

"Tabi gel Seungmin, ne oldu." Soobin sadece onları izliyordu.

"Hocam derste söylemiştim ya, o soruya bakacağınızı söylemiştiniz. Anlatabilir misiniz?"

"Elbette Seungmin, sorman hata. Direkt gelip göstere bilirsin soruyu. Bunu konuşmuştuk."

"Hocam ya.."

"Göster bakayım soruyu." Seungmin yaklaşmıştı Chana, test kitabını onun karşısına koyup kendi düşüncelerini anlatmaya başladı. Chan soruyu okuduğunda anlamaya çalıştı, amma Seungminin güzel sesine aklı kayıyor, hiç bir şey anlamasa da saatlerce o sesi dinlemek istemesine sebep oluyordu. 

Seungmin kendi yöntemlerini anlatmaya başladı. Chanın dikkati tamamen bozulmuştu artık. Okusa da bir şey anlamıyordu. Bu yüzden gözü hala sorudayken kolunu kaldırıp ayakta olan Seungminin dudaklarına bastırdı işaret parmağını. 

"Seungmin bir dur güzelim, soruya odaklanamadım."

Chanın dudağına temas eden parmağı ve söylediği şey ile Seungmin gözünü açmıştı sonuna kadar. Ne yaşanıyordu burada. Üstelik Soobin hoca niye sırıtarak izliyordu? Hemen bir adım geri attı. Şu an bir domatese bile dönüşmüş ola bilirdi.

New classmate ~MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin