Bölüm 1-CESARET PATLAMASI

83 4 0
                                    

2 GÜN ÖNCE...

Bardağımın dibinde kalan limonatayı incelerken Derin'in sesiyle irkildim.

''Bittiyse kalkalım mı ?''

Onaylarcasına başımı salladım.

''Kalkalım.''

Hesabı ödemek için kasaya yöneldik.Hesap işi tamamlandıktan sonra Derin'in koluna girdim ve koştur koştur yürümeye başladım.Koştur koştur diyorum çünkü yanımda 1.83 boyunda,upuzun bacaklara sahip bir şahsiyet var.Haliyle onun 1 adımı benim 3 adımıma tekabül ediyor.Biraz ilerledikten sonra sızlayan bacaklarımın feryadına dayanamayarak Derin'i dürttüm.Tahminimden daha sert bir şekilde dürttüğümü sıçradığında anladım.

''Napıyosun fındık faresi deldin resmen.''

''Şey af edersin.Çok hızlı yürüyorsun da yavaşlayabilir miyiz diye soracaktım ?''

''Oyy dayanamam ben sana.Çok mu yoruldun sen ?''.Sesindeki şefkatli tını kafası okşanmış kedi gibi hissetmemi sağlarken ona daha çok sokuldum ve sesimi sevimli bir düzeye getirerek,

''Birascık.''diye cevap verdim.Bana acımış olacak ki temposunu bir kademe düşürdü.Minnet dolu gözlerle ona bakarken aklıma sevgilisiyle tartıştığı geldi ve boşboğazlık ederek sordum.

''Noldu senin şu Piraye işi ? Hallettiniz mi ?''

''Hı hı,hallettik.O kadar güzel hallettik ki tokat attığı yanağım hala sızlıyor.''.Bir an dediğini anlayabilmek için kolunun arasından çıktım ve tam karşısına geçtim.Bir kaç saniye düşündükten sonra karşımda 3 gözlü bir maymun varmış gibi şaşırdım.Sonuç olarak ağzım ve gözlerim birbiriyle anlaşmış bir şekilde açıldı.

''Tokat ? Sana ? Piraye ? Bildiğimiz elle şey edilen ? Şehir olan Tokat'tan bahsetmiyoruz değil mi ?''.Eğlendiğini belli eden bir şekilde gülümsedi.

''Yok,güzelim.Bildiğimiz elle şey edilen tokattan bahsediyoruz.''Bir an o sahne gözümün önüne geldi ve gülmeye başladım.Gülmelerim kahkahalara dönüşürken Derin'in şaşkın bakışları daha çok kopmama sebep oldu ve yanımıza yaklaşan siyah,göz alıcı bir güzelliğe sahip,son model Mercedes'i son anda fark ettim.Gülme işlemini sonlandırırken sürücü koltuğunun yanında oturan kişinin bakışlarını üzerimde hissettim.Bir kaç saniye sonra bunun sadece bir his olmadığını anladım.Hayvan herif resmen bacaklarımın fotokopisini çekiyordu.Derin'in arkası arabaya  dönük olduğundan durumu daha kavrayamamıştı.Kavramasını da kesinlikle istemezdim zaten.(!)

Derin'in durumu çakmaması için kendimi toparladım ve gülümsemeye çalışarak;

''Hadi gidelim artık.'' dedim ve kolundan tutarak sürüklemeye başladım.Ani değişimimden dolayı bana anlamayan gözlerle baktığını tahmin edebiliyordum.Bundan dolayı çekiştirmeyi bıraktım ve yanında sakin sakin yürümeye başladım.

Pardon ? Sakin mi dedim ben ?

Çok sevgili, ultra zekayili kuzenim durumu çakmış olacak ki şu an hiç duymak istemediğim soruyu bana çok hoş bir şekilde yöneltti.

''Bir terslik mi var fındık ? Heyecanlandın sanırım biraz ? Yoksa üzüldün mü tokat yedim diye ? Merak etme acımadı şaka yaptım.'' Sempatik gülümsemelerimden birini takınarak ona baktım.

''Yok canım ne tersliği ? Evet evet üzüldüm ben o yüzden şey ettim.Bir şey yok yani.''

Bu cevabım onu tatmin etmemiş olacak ki;

''Emin misin ?'' diye sordu.Daha çok şüphelenmesini istemediğimden dolayı her zamanki esprilerimden birini patlattım:

''Aşk olsun Derin.17 yıllık kuzeninim ama adımın Alya olduğunu hala öğrenemedin mi ? Cık cık.. Yazık sana.Teyzoşumun emeklerine acıyorum..''

Esir KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin