Sabah kalktiklarinda hava yağmurluydu. Katarina yağmuru çok seviyordu bu ona huzur veriyordu. Katarina bir anda bir şey farketti dışardan müzik sesleri geliyordu. Merak edip dışarı çıktı. Dışarısı süslenmişti. Herkes dans ediyor egleniyordu. Katarina ne olduğunu anlamadı. Birine yaklaşıp sordu. Sorduğu kişi dans ederek "bu gün o gün!" dedi. Katarina yinede bir şey anlamadı. Köyde evinden pek çıkmayan bir yaşlı kadın vardı. Katarina onun yanina gitme kararı aldı. Yaşlı kadının evde olup-olmadigini bilmiyordu. Gidip kapını çaldı. Evden ses gelmiyordu. Galiba yaşlı kadın evde degildi. Katarina arkasını dönüp giderken arkasından kapı açıldı. Katarina geriye dönüp baktı. Evet, yaşlı kadın kapını açmıştı. Yaşlı kadın onu görünce yüzünde bir tebessüm oluştu. Katarina bu durumu geripsedi (daha önce hic onun gülümsedigini görmemişti). Yaşlı kadın "gel" dedi. Katarina hızlı adimlarda iceri geçti. Burası küçük bir tahta evdi. Yaşlı kadın ona oturmasini işaret etti. Karantina dışarda ne oldugunu sormak istiyordu ama nasıl yapacagini bilmiyordu. Sonunda cesaretini toplayıp söyleyecekken, yaşlı kadın"ben bize çay getiriyim"diyerek mutfaga dogru gitti. Katarina kadın geldikten sonra soracaktı artık. Evi incelerken gözü duvarda asılan bir tabloya ilişti. Tabloda evin sahibi olan kadın ve yanında duran 2 kişi vardı. Bunlar belliki yaşlı kadının anne ve babasiydi. Ama tek bir şey tuhafti. Ordaki kadın ve adamın giysileri çok garipti. Kadın beyaz ve üstü gümüş renkli çizgilerle süslenmiş bir elbise giyiyordu. Adamsa tıpkı kadınınki gibi bir giysi giymişti ama adamda uzun bir gömlek ve pantalondu. Katarinanın kafası bunları düşünmekle karışırken kadın elinde içinde 2 fincan çay ve 1 tabak kurabiye olan tepsiyle odaya girdi. Kadın yerini otururken Katarinaya "neye bakıyorsun?" diye sordu. Katarina "ş-şey duvardaki resim. Anneniz ve babanız sanırım" dedi. Yaşlı kadın "evet annem ve babam" dedi. Benim 17 yaşım olduktan sonra beni bırakıp gittiler ama bunu yapmak zorundaydılar.
"Neden? " deni Katarina kendini tutamayarak. Orasını sen kendin anlayacaksın zamanla, e hadi çayını iç soyutma. "Bu taraftaki kurabiyeler tarçınsız sen alerjin oldugu icin sana tarçınsız getirdim" dedi kadın gülümseyerek. Katarina "tarçına alerjim olduğunu siz nerden biliyorsunuz?" nedi şaşırarak. Ben bilirim.
Katarina hic birsey soylemedi ve birden buraya gelme sebebini hatirladi. Şey ben aslında size birşey sormak için gelmiştim buraya. Dışarda herkes dans edip egleniyor ve birine sordugunda" o gün bu gün" diyor. Benim söylemek istedigim bu gün ne günü?. Kadın başını kaldırıp Katarinaya bakarak "bu gün kırmızı ay tututması olacak ve bu tam olarak 100 yılda bir gerçekleşen bir şey ve bunun hakkında bir hikayede var. Hikayeye göre bu ay tutulması zamanı bir kişi gece başka bir dünyaya gider. Bu gerçekte ola bilir çünki her ay tutulmasında köye yeni gelen biri ortadan kayb olur. Katarina şaşırmışa benziyordu. Ama artık saat çok geçti. Katarina evine dönmeliydi. Katarina "ben artık gideyim" dedi. Yaşlı kadın ayağa kalkıp onu yolcu etti. Katarina evine geldi eve girince küçük kedisi hemen üstüne atladı, sevinmişe benziyordu. Artık uyku vakti gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜÇ TAŞ EFSANESI
FantasyMerhabaa bi hikayede baş kahramanimiz Katarina bu isim güçlü yenilmez demek. Çok spolier vermek istemiyorum bu yüzden kısa anlatcam. Katarina evden kaçmış bir kız. Sonra o başka bir evrene gidiyor ve bu evrende kalmasi icin belli bir zamani var. Ve...