6. Tehlikeli

8 0 0
                                    

Gece sıcak tı yada ben içimdeki ateşle yanıyorum. Sesizce kaldırımda yürümeye son verip arabaya binip nihayet eve gelmiştim. Arın beni bırakıp arabadan indi ve ayakta durmaya zorlanan halime bakıp.
"Yürüye bilir misin?" Başımı olumlu anlamda salladım ve bahçe kapısına doğru yürüdüm. Kapıyı açıp içeri girince sersem ama bir o kadar da kendimdeydim . Hala itiraf ettiğim şeyin şoku ikimizinde üzerindeydi. Bana tek kelime dahi etmemişti. Bu iyi bir şey mi yok sa kötü mü anlamadım. Arkamdan kapanan kapı sesine dönüp bakmadan eve yürüdüm ve kapıyı açacaktım ki arkama bir anda döndüm. Dönünce Arın'a çarptım.

Ne ara bana bu kadar yaklaştı. Aramızda çok az bir mesafe vardı. Burnum neredeyse bununa deyecekti.
Sustum o da sustu. Gözlerini tek bir salise ayırmadan bana bakarken. "Neden sormadın?" Dediğimde sesim tıpkı bir ceset mişim gibi çıkınca. "Neyi?" Dedi. Sanki aramızda mesafe varmış gibi biraz daha bana yaklaşınca. Nefes sesim kulağıma bariz geliyordu. Geri çekilmem gerekiyor ama hiç çekilesim yok tu. Sağ elini kaldırıp çok az yüzme gelen saçlarımı geriye itti. Nefesini dudaklarıma verirken. "İleri gideceğim?" Dediğinde yutkunamadım. Elini belime koyup beni kendine çekince nefes alacak bir milim bile yerim kalmayınca. "Sarhoş bir kızdan faydalanarak suç işliyorsun?" Gözleri dudaklarıma kayarken dudağının kenarında ufak bir gülümseme belirdi. "Sarhoş değilsin?" Kaşlarımı kaldırıp ona cesaret vermek için dudaklarımı dudaklarına hafifçe sürtünce, bir anda ensemden tutup dudaklarımı bir arsız gibi öptü. Bende rahat durmuyorum ki?
Onu bende öpmek istiyordum ve öpüyorum da ama yanlış olan bir şeyler var?

Onu çok kısa zamandır tanıyorum. Ve o mafya hatta katil ola bilir. Dudaklarımı nefesimi keserek öperken. Aklıma tonlarca olumsuz şey geldi. Bir anda onu geri ittim. İkimizde şok olmuş ifadeyle birbirimize baktık. "Bu çok yanlış." Dediğimde yüzündeki o şaşkın ifade yerini koca bir boşluğa bıraktı. "Ne demek bu?" Başımı iki yana sallayıp. "Sen benim patronum sun. Ayrıca mafya bile ola bilirsin." Başını başka tarafa çevirip sonra bir öfkeyle bana yaklaşıp. "Mafya olsam ne olur ki?" Ona aptal gibi bakıp. "Hiç bir şey olmaz."
Ellerimi sallayarak saçlarımı geriye atıp.
"Bak Arın bu çok saçma. Sen sadece benim patronumsun ve biz sadece patron çalışan olarak kalalım." Yüzüm de ciddi bir ifade  varken. "Bu olanları lütfen unutalım. Lütfen?"
Arkamı dönüp hızla eve girdim. Yüzümdeki aptal Şapşal ifade benim bile ne yaşadığımı anlamadığımı  belli ediyordu.
Dudaklarıma deyen dudakları aklıma gelince hızla banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.

Bu geceyi unutmam gerekiyor. Hemde bir an önce.

________

Bütün gece dönüp durdum ama tıpkı bir öküz  gibi sabaha doğru uyuya kaldım. Uyandığımda saat 11 olmak üzereydi ve ben hala hiç uyumamış gibi yorgunum. Yataktan kalkıp banyoya gidecekken evim kapısının çaldığını duyunca önce camdan baktım. Bu kafede çalışan Çocuktu. Şey di ismi Cem. Saçlarımı düzeltmeye çalışarak kapıyı araladım. Cem bana tebessümle bakıp. "Günaydın. Arın bey sizi aşağıda bekliyor. Önemli şeyler konuşacağız Dedi." Başımı iki yana sallayıp. "Kendimi toparlayıp inerim." O da başını sallayarak evden uzaklaştı.

İçeri girip akşam olan şeyleri düşündüm. Ben her seferinde yapmamam gereken şeyleri yapıp söylememem gereken şeyleri hep söylerdim. Aslında çok fazla alkol almadığım için bana fena çarpmış olacak ki ağzımda bakla ıslanmadan ona sırrımı söylemiştim. Aklıma gecenin sonunda olan şey gelince gözlerim kocaman oldu. "Ben onu öptüm!" Bir dakika aslında o öptü ama ben onu bunu teşvik ettim. Allah benim de belamı versin. Kendime dakkilarca sövdükten sonra giyinip aşağıya indim. Camdan masada oturan adama bakıp utançtan domates olduğuma eminim. Başını kaldırıp beni görünce, çok büyük saçmalayıp koşarak çıktım bahçeden. Öyle koştuk ki yaptığım bu saçmalık yüzünden bir süre daha Arın'ın yüzüne bakmayacağım.
_______

SERÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin