Saldırı

319 15 18
                                    

3. Şahıs

~Bilinmeyen Varlık~

"Efendim. Bir vampir hedefimize saldırmış. Vampirin kimliği belli değil. Sanırım bilinmez lerden."

Derin bir nefes aldı soylu. Avlarını onlardan önce ele geçirmeye çalışıyordu.

"Herkes emret. Son hazırlıkları yapsınlar. Bugün akşam yola çıkıyoruz. Yarın sabah orda oluruz."

"Emredersiniz efendim..."

~Pamir~

En son parsı denizle beraber yatağına yatırmıştık.

"Boğazı kıpkırmızı olmuş..."

Elini yavaşça boğazında gezdirdim. Ellediğim anda irkilerek öksürmeye başladı pars.

Hemen ayağa kalkıp bir bardak su aldım masadan.

Parsı hafif oturur pozisyona getirip suyu dudaklarına götürdüm.

Suyu kana kana içen parsa karşı gülümsedim.

"İyi misin?"

"Hm hm. Ben iyiyim. O canavar nerde?"

Hafifçe tebessüm ettim.

"Öldü."

"Ne?"

"Öldü."

"Pamir."

"Hm."

"Gel güzelim."

Belimden tuttuğu gibi beni kucağına çekti.

"Sana birşey olmadı iyi ki."

Boynuma burnunu sürttüğünde istemeden huylanıp güldüm.

"Yerim seni."

"Yeme beni."

"Neden."

"Ben olmasam kime bakıp, seviceksin."

O sevdiğim kocaman gülümsemesi ile baktı bana.

"Doğru söylüyorsun."

~Deniz~

Odaya gidip yine kendi odama çekilip araştırma yapıcaktım. Yeşil panzehiri bu olay üzerine denemiş ve onaylamıştım. Ondan daha fazla üreticem.

Kendi kapımı açtığımda bir hıçkırık sesi ile arkamı döndüm.

Hastam... Utku.

Ağlıyordu yatağın içinde. Minicik bedeni örtünün altında kaybolmuştu.

"Utku, ağlama. Yine kriz geçiriceksin."

Yavaşça örtüyü üzerinden kaldırdı.

"Deniz abi... Lütfen bir kere bana sarılır mısın."

Masum masum bakan masmavi gözlerine baktım. Ağlamaktan kızarmıştı ve titriyordu.

"Yat ve uyu utku. Az sonra gelip iğneni yapıcam."

Yeniden örtüyü başına çektiğinde iç çekerek odama girdim.

Yeşil panzehirden bir tane daha üretmem tam iki saatimi almıştı.

"Minicik bir tüp içindeki şu şey iki saatimi aldı..."

Söylenerek Utkunun odasına girdim.

Örtüyü yavaşça yüzünden çektim.

Minicik elleri ile yüzünü kapatmış, kıvranarak uyumuştu.

Derin bir nefes alarak iğnesini yapmak üzere ilacını elime aldım.

"Deniz abi... Lütfen ah!"

Utku inleyerek uyanırken ona döndüm.

"İyi misin?"

"Acıyor..."

Yüzüne bakmadan iğneyi vurdum.

Arkamı dönüp gidicekken minik eller engel oldu.

"Lütfen... Biraz daha kal en azından lütfen."

"Hayır."

Odamın kapısını açtığım anda gelen cam kırılma sesi ile utku korkarak yatakta doğrulmaya çalıştı.

"Korkma. Yat."

"Deniz-"

"Yat!"

Koşar adımlarla odama girip panzehiri ve birkaç adet kesici alet aldım.

Panzehiri cebime attıkyan sonra odaya geri döndüm.

Pencereden dışarı baktığımda bir... Vampir ordusu gördüm.

Daha erken...

"Siktir."

Koşar adımlarla utkuyu kucağıma alıp Parsın odasının oraya ilerledim.

Utku tişörtümü  tutarak sessiz sessiz  göz yaşı döküyordu.

"Pars! Hemen kapıyı açın! Çıkmamız lazım."

Kapı açıldığında pamiri gördüm ilk önce. Sonrada pamirin yatağında oturan ve kırık cama bakan bir pars.

"Noluyor."

"Çabuk olun. İki üç tane eşya alın  hemen çıkıyoruz."

Utku daha fazla ağlamaya başladı.

Pars hemen cebine birkaç ilaç attı. Sonra koşar adımlarla odasına gidip birkaç parça daha eşya aldı.

"Noluyor-"

"Çabuk çabuk!'

Herkes kapıdan çıkmıştı. Ben kucağımdaki Utkunun sakinleşmesi adına belini okşarken gelen ses ile dönüp kaldım.

"Nereye..."

Hiçç yazasım yok.

Neyse olaylar asıl şimdi başlıyor bence.

Bu arada.

Utkuyu nasıl buldunuzzz 🥰

Byee 💗💞💓

Kaybolmuş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin