Bölüm 2

38 1 4
                                    

Kütüphaneden eve döndüm. Sıcak bir duş aldıktan sonra yatağa geçtim. Kendimi yorgun hissediyordum. Yarın için de heyecanlıydım.
Yeni bir işim olacaktı.

Sabah telefonumun çalması ile uyandım. "Bilinmeyen numara" arıyordu.
-Günaydın.
Sesinden tanımıştım. Dün kütüphaneden gitmeden önce numaramı vermiştim beni almaya geleceği için.
-Günaydın.Geldin mi?
-Adresini sorucaktım.
-A evet pardon. Unuttum ben onu.
Adresi verdikten sonra yataktan kalktım hazırlanmaya başladım.

Beni yeniden aradığında evden çıktım. Arabasına bindikten sonra yola çıktık. Ortamda garip bir sessizlik vardı. Sesizliği bozan o oldu.
-Heyecanlı mısın?
-Yani biraz.
Aradan yarım saat geçmişti. Merak edip sorsa mıydım ne kadar kaldığını.
-Daha ne kadar var.
-1 saat var.
-O kadar uzak mıydı? Niye söylemedin.
-"Söyleseydim fikrin nasıl olucaktı? "dedi yandan bakıp sırıtarak.
Bir şey demedim. Sadece gerilmiştim. Bakışları farklıydı. Yollar farklıydı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Tek aklımdan geçen Mavi'yi aramaktı. Benden uzun süre haber alamazsa en azından onun haberi olurdu.

Aradan 10 dakika daha geçtikten sonra bir benzin istasyonunda durduk. Beni arabada bırakıp çıkarken kapıları da kilitledi. Hemen telefondan Mavi'yi aradım. Ama açmıyordu. Şebeke de çok iyi çekmiyordu. Karan ile konuşmalıydım. Ben nasıl bir salağımda güvendim. Halen de güvenmeye devam ediyorum. Arabaya bindi.
-Artık buranın iş yerine gitmediğini biliyorum. Ne istiyorsun? Ne yapacaksın? Nereye gidiyoruz? Bilmek istiyorum. Yoksa ...
-Yoksa?
Pislik. Tam bir pislik . Nasıl güvendim. Sırıtışa bak. Nasıl? O belgeyi boşuna istemedi ya benden . Offff. Ne yapacaktım şimdi? Ben de bilmiyordum.
-Geri gidelim. İstemiyorum iş falan. Güvendim ben sana.
-Dur daha gelmedik.
-Daha nereye kadar gideceğiz acaba.
-Ben bu kadar korkak olacağını bilseydim seninle iş konusunda anlaşmazdım.
-Yırt belgeyi yak. İstemiyorum çalışmak. Geri dönelim. Ben her gün bu kadar yol gelemem. Bide ben salağım kendi arabam ile gelmedim senin ile geliyorum.
-Belgeyi mi istedin? Bir dakika.
Tam o anda avucunda duran bezi farkettim. Tam ne olduğunu soracaktım ama izin vermeden ağzımı ve burnumu kapattı. Dışarı da bunu mu hazırlamıştı?

Uyandığım da kafam da büyük bir ağrı ve kolumda sızı hissediyordum. Bir yatağın üstündeydim. Kolumda ki sızı iğne delikleri yüzündendi. Çok zorlansam da odanın kapısını açmak için kalktım. Kapı kilitliydi. Zorladım ama açamadım. Bağırdım "kimse var mı?"diye. Ses yoktu. Kapıyı tekmeledim. Dışarıdan sesler geliyordu. Karan kapıyı açtı. Uykulu duruyordu.
-Neredeyim ben ne yaptın bana ne bu halim.
Bana cevap vermek zorundaydı.
-Yeni hayatına hoşgeldin.
Gülümsedi. Ben de onu ittim. Çok etkilenmedi ama sinirlenmiştim.
-Ne yeni hayatı, ne anlatıyorsun sen.
Kapıdan dışarı çıktım. Kocaman bir salon vardı. Hemen önünde ki balkondan dışarısı gözüküyordu. Deniz kenarına bakıyordu.
- Beğendin mi?
Arkamdan seslendi. Ona dönüp boş boş baktım. Kafam çok karışıktı. Ne işim vardı ki benim burada.
-Acıktın mı? diye sordu.
Niye bu kadar normal davranıyor. Rüyada mıyım? Birden başka bir hayata mı dahil oldum.
Noluyor?
-Niye bu kadar normal davranıyorsun? Kaçırdın lan beni.
-Öğrenmişsin.
Bide dalga geçiyor.
Evden dışarı çıktım. Bu kapıyı kilitlememişti. Dışarısı buz gibiydi ve etrafta sadece bizim içinde bulunduğumuz ev duruyordu.
- İtalyadayız.
-"Anlamadım." dedim bağırarak bu kadarı fazlaydı.
-Biraz sakin mi olsan acaba. Bağırmasan her şeye.
-Nasıl bir tepki vermemi bekliyorsun. Nasıl getirdiysen beni geri götürmen için elimden geleni yapacağım. Sana güvenim yok bundan sonra .
-Biraz geç kaldın güvenmeme konusunda.
Ve geri götüremem maalesef artık sen burada benimle yaşayacaksın.
-Ya sen kimsin de seninle yaşayacağım. Ne yaşını ne gerçek adını ne amacını ne kim olduğunu bilmiyorum.
-E sen de biraz dikkatli olsaydın. Araştırsaydın. Ne öyle yabancı bir insanın lafına kandın.
-Nerden bilebilirdim psikopat birine denk gelip kaçırılabileceğimi.
Yüksek bir sesle kahkaha attı. Normalde her şeye sırıtan bir adamdan böyle bir kahkaha beklemiyordum.
-Sen biliyor musun ben kimim de kaçırıyorsun. Tanıyor musun?
-Evet.
-Nerden?
Artık bağırmaktan boğazım ağrımaya başlamıştı. Hâlâ yaşadığım şokun etkisindeydim.
-Kütüphaneden. Seninle ilk konuştuğumuzda olanlar oldu.
- Kaçırmana ne gerek vardı. Söyleseydin keşke. -Söyleseydim her şey daha kötü olucaktı.
-Nasıl yaptın?
-Seni takip ettim,evine girdim,pasaportunu aldım evden ve plan kurdum.
-Nasıl yapabilirsin böyle bir şey. Benim evim, arkadaşım tüm hayatım orada. Ben bunlara sahip olabilmek için neler çektim. Sen hepsini aptal planın ile bir kerede elimden aldın. Aşk için mi? Benim için mi? Ben senden böyle bir şey istemedim ki. Ne hakla yaparsın bu yaptıklarının hepsi suç.
-Senin için yaptım. Bana bunun için teşekkür edeceksin. İkimizi de kurtardım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 04 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

TUTSAKWhere stories live. Discover now