#5 Efsaneler ve Ev ziyareti

85 9 6
                                    

"Ne o Sezercik kocandan mı kaçıyorsun?"

Duyduğum sözlerle tokatlanmış gibi hissettim. Bileğimi ondan kurtarmaya çalışırken verdiğim mücadele çok acınasıydı gerçekten. 

İşte bu sebepten ötürü yapılı erkeklerden hatta direk erkeklerden nefret ediyordum. Üzerimde kurmaya çalıştıkları üstünlük nevrimi dönderiyordu. 

"Bırakın lütfen! Ne kocası?!"

Bir erkeğe göre narin duruşum onlar için beni av konumuna düşürüyordu. Hayatımın bir çok kısmında onlardan kaçınmak durumunda kalmıştım. Ne yazık ki çoğu zaman boşa bir çırpınıştı.

Şimdi bu iri cüsseli adamla, etrafta kimse yokken yalnız kalmak tedirginliğimi artırıyordu.

"Şşşşş sakin bırakacağım. Bir dur konuşalım hele."

Alay dolu ifadesi dağılmıştı. Şimdi daha ciddi ama biraz da temkinli duruyordu. Gözlerinin içine inatla baktım. 

"Sizinle konuşacak bir şeyim olduğunu sanmıyorum Cihan Bey." 

Gülümseyerek nazikçe sarf ettiğim sözler üzerine alık alık bakmaya devam etti. Böyle adamları kaba kuvvetle, sert sözlerle alt edemezdim. Bir de maalesef yapım böyleydi. Bazen içimde sinirden kendimi yesem de dışarı yansıtamıyordum.

Öfke patlamalarım oluyordu illaki ama o zaman da 'sinirlenince tatlı oluyorsun' ifadesiyle karşılaşıp kuduruyordum.

Boğazımı temizlemem onu kendine getirdi.

"Yanılıyorsun Sezercik. Konuşacak çok şeyimiz var. " kısık ses tonu ile afallama sırası bendeydi. Yanımdan geçip ilerlemeye başladığında. Tereddütle takip ettim onu.

"Şimdi çocukların odasına gidelim."

Merdivenleri çıkıp saol koridora doğru devam ettik. Dönüp bana bakmıyordu. Yüz ifadesini görmüyordum ama bazı mırıltılar duyuyordum. Başta benimle konuştuğunu sanıp soracaktım ama sonra anladım durumu. 

Ses tonu alçak olsa da bazen bazı kelimeler seçiliyordu. Bir eli cebindeyken diğeri bazen titriyor bazen yumruk halini alıyordu.

Umarım gerçekten çocukların odasına gidiyoruzdur. Asıl sorun şu ki niye koca evde bir insan evladı yok. Hani kalabalık, hani büyük aile!

Çocukların seslerini işittiğimde aklımdaki felaket senaryoları dağıldı. Yanımda duraksayan adamı umursamayarak kapıyı tıklattım. Kapı içeriden açıldığında gülümseyerek girdim.


###

Bir kural ihlali ile daha karşı karşıya idik. Velilerin abartılı misafirperverliği bizi zor duruma sokuyordu. Ne kadar tembihlersem tembihleyim hazırlık yapılıyordu. Müdire Hanım bana bu tembihlerin boşa olduğunu söylemiş olsa da çok aldırmamıştım.

Yiyeceklerin komşulara dağıtılması konusundaki ısrarım sonucu bir çoğundan yırtmıştım.

Şimdi yine aynı mevzu dönerken galip gelen yine bendim. Biraz kurabiye alıp yarın sınıfta dağıtmayı teklif etmem onları az da olsa hoşnut etmişti.

On dakika kadar çocuklarla odalarında vakit geçirmiş sonra da aşağıya inmiştim. Cihan Bey etrafta görünmüyordu. Rahat bir nefes alsam da buradan ayrılana kadar tedirginliğim geçmeyecekti.

Ön bahçeye geçip herkesle vedalaştık. Her ne kadar reddetsekte bizi getiren araba tekrar götürecekti. Psikolojik gerginliğim beni zaten yormuştu, fazla diretmedim.

Sezercik ÖğretmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin