Konuşalım mı?

Two

*Küçük Uyarı*
Buraya geldiysen diğer bireylere karşı saygılı ol lütfen. Herkesin hayatı farklı

Merhaba! Tekrar ben!!
Bölümleri genelde anlık bir şekilde yazıyorum o yüzden zamanı yok.

Şimdi size bir sorum var.
Bir kaç gün sonra önemli bir durum var. Kendinizi rahat hissediyorsunuz. Ama içinizdeki bir şeyler o olay dışında başka şeylere odaklanmanızı istemiyormuş gibi hissediyor musunuz?

Anlatabildim inşallah.

Hepimiz diyoruz ki hayatım hiç düzgün değil. İki gün normal gitse üçüncü gün bozuluyor. Evet doğru şeyler bunlar.
Ama hayatımızda bizi sürekli harekete geçiren durumlar olmasaydı. Yani hep monoton bir hayat geçirseydik çok sıkılırdık. Hayatımız çok sıkıcı olurdu ve delirme noktasına gelirdik.

Başka bir konuya geçelim. Mesela hepimizin farklı özellikleri var. Ve bunlar bizi biz yapan özellikler. Bu yüzden farklı dursa bile utanılacak bir durum asla değil.

Ah geçen bölüm aileler ve zaman kavramını yazmıştım. Ona devam edeceğim. Aileniz o şekil davrandığı zaman çok önemsemeyin. Kafaya takmayın. Çünkü siz bu zamanda bu şekilde güzel idare ediyorsunuz hayatınızı.

Bir de şöyle bir konu var. Biz anne babayız o yüzden her şeyin doğrusunu biliriz. Hiç kimse her şeyin doğrusunu bilemez. Evet belki iyiliğimiz düşünüyor olabilirler ama her zaman onların doğruları bizim doğrumuz olmayabilir. Onlar için doğru seçenek bizim için doğru değildir.

Meslek konusu var bir de. Ailelerin en çok baskı yaptığı konulardan biri. Yok şunu ol yok bunu ol. Bence dinlemeyin. Kalbinizden ne olmak geçiyorsa onu olun. Bunda para var bu mesleği seç diyorlar hep. Aslında dedikleri o mesleği seçsek bile her gün o işe gitmek bize ceza gibi geleceklerinden haberleri yok. Her sabah asık suratla o işe gitmek, bir an önce bitse de gitsem demekle geçen bir gün. Hem kendimizi yıllarca boşa yıpratırız hem de yaptığımız iş güzel olmaz.
Ama kendi istediğiniz mesleği seçerseniz. Sabahları büyük motivasyonla o işe gidersiniz. Yaptığınız iş çok güzel olur. Kendinizi yıpratmadan para kazanırsınız. Ceza değil ödül olur sizin için.

Çok nasihat verir gibi oldum. Çok özür dilerim. Sadece öneri vermeye çalışıyorum.

Ben aslında çok içekapanık biriyim. Ve birilerini kırmaktan hep çekindim. Hala çekinirim. Bilmiyorum belki benim gibi olan bir çok kişi vardır.

Bazen çevrenize bakmayı unutmayın. Çevrenizdeki küçük detayları veya mutlulukları gözden kaçırıyor olabilirsiniz.

Hayatımız sürekli birilerine bir şey beğendirmekle geçiyor. Okulda düzgün öğretmen beğensin. Notlarını yükselt ailen beğensin. İş hayatında işi düzgün yap patron beğensin, müşteri beğensin. Ve daha da fazlası. Açık olayım bunla ilgili verebileceğim tek tavsiye yaptığınız şeyi aileniz, öğretmeniniz, patronunuz veya dış çevre için değil kendiniz için yaptığınızı düşünerek yapın. Belki o zaman her şey daha çekilir olur.

Bu kitaptaki amacım ise birilerine iyi hissettirmeyi seviyorum. Ondan kaynaklı.

Her zaman bir çözüm bulunur. Siz yeter ki çözmeye istekli olun ve sabredin🩵