Bölüm 13

229 30 109
                                    

Slmslmslm. Yeni bölüme hazır mısınız?¿?

Hayalet okuyucu olmayıp oy ve yorum atarsan sevinirim!!

Sabah, ufak bir sırt ağrısı ile uyanmıştım. Koltukta yatmak hiç rahat değildi.

M: Umarım bu yaşımda kambur olmam.

Ayağa kalktığım gibi hemen lavaboya gittim. İşlerimi hallettikten sonra lavabodan çıktım.

Neyse ki aşağıya inmek zorunda kalmayacaktım. Çünkü zaten aşağıdaydım. (Çok rahat, çok profesyonel😎)

Ama Yastık ve yorganı odama bırakmam gerekiyordu. Fakat bunu Jisung uyandıktan sonra yapıcaktım.

Dün olduğu gibi bir şey olmasını istemiyordum.

Bunun için direkt olarak mutfağa gittim.

Kaç yıldır doğru düzgün yemek yemiyordum. Arkadaşlarımla bile -kendi evimde- hiç kahvaltı yapmamıştım.

Bunun için omlet yapmaya karar verdim.

Buzdolabından 2 tane yumurta ve peynir aldım. Çekmeceden de kase çıkardım.

Üstteki dolaptan tava çıkardım ve ocağın üzerine koydum. Ardından kısık ateşte açtım.

Yumurtaları kasenin içine kırdım ve kaşık alarak çırpmaya başladım. Çırptıktan sonra da peyniri üzerine rendeledim.

Tava ısındıktan sonra kaseyi döktüm ve pişmesini bekledim.

Omlet pişerken ben de masayı kurmuştum.

Üst çekmeceden iki tane bardak çıkarıp tezgahın üzerine koydum ve buzdolabından portakal suyu çıkardım.

Omlet pişince spatula ile geniş bir tabağa koydum.

(Alın size bedava omlet tarifi😌Kesinlikle kelime sayısı artsın diye yazmadım.)

Masa hazırdı. Sıra Jisung'u uyandırmaktaydı.

Merdivenlere yöneldim ve odamın önüne geldim. Bu sefer kapıyı çalıp cevabı bekledim.

Gerçi, Jisung uyuduğu için cevap gelmemişti.

Bunun için kapıyı açtım. Yorgan yamulduğu için Jisung'u görebiliyordum.

Jisung bacaklarını kendine çekmiş bir şekilde uyuyordu. Sincap yanakları çok tatlı duruyordu. Büzülmüş dudağından bahsetmiyordum bile.

Yavaşça yatağın kenarına oturdum ve ona seslendim.

M: Jisung? Kahvaltı hazır hadi aşağıya gel.

Önce kaşlarını çatmış, büzük dudaklarını düzeltmiş ve gözlerini açmıştı. Önünde beni görünce -yine- kızarmıştı ve bacaklarını düzeltip oturur pozisyona geçmişti. (Ne anlattın be Zeynep(Ben))

J: Minho, günaydın.

M: Günaydın minik sincap. Kahvaltı hazır hadi aşağıya gel.

Yanağından makas alıp gidecekken kolumu tuttu.

J: Giyecek "alt"ın var mı? Büyük olsa da sorun olmaz.

Ona kafa sallayıp dolabın yanına gittim. Olabilecek en küçük giysiyi vermem gerekiyordu.

En sonunda -en arkalarda olduğu için- dün bulamadığım eşofmanı şimdi bulmuştum.

Eşofmanı ona uzattım ve odadan çıktım. Umarım yemek soğumamıştır.

Mutfağa indim ve masanın başına geçtim. Yemekler hâlâ sıcaktı.

Squirrel ~MINSUNG~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin