Bölüm 16

129 16 80
                                    

Slmslmslm. Yine ben. Yine bir bölüm. Jisung aşkım ne çekti bunlardan be.

Hayalet okuyucu olmayıp oy ve yorum atarsan sevinirim!!

Jisung'un anlatımından;

Uyandığımda yine tavana asılı bir şekilde buldum kendimi.

Bileklerim acıyordu, kollarım uzun süre havada kaldığı için uyuşmuştu ve her yerimde kan lekeleri vardı.

Umudumu kaybetmiştim. Ben bile nerede olduğumu bilemezken o nasıl bulacaktı ki?

Düşüncelerimi bölen şey lanet kapının açılması oldu. Yine o ikisi gelmişti. Ellerinde dün kullandıkları şeyler vardı.

Sun Young önümde durup beni süzdü. Ardından memnun bir şekilde sırıtıp geri çekildi.

SY: Hangisinden başlamalıyım? Muşta? Hmm, hayır. Hemen bayılır. Kemeri daha sonra kullanırım. O zaman...

Aletlerin içinden bıçağı aldığında bu sefer çırpınmadım. Sadece bileklerimin daha çok kesilmesini sağlıyordu.

Yanıma yaklaştı ve gözlerime baktı. Dolmuş ve kıpkırmızı olan gözlerime.

Bıçağı alıp alnımdan çeneme kadar uzun ve derin bir çizgi çektiğinde büyük bir çığlık atıp ağlamaya başlamıştım.

Kollarıma, sırtıma, göğsüme, belime. Kısaca her yerime uzunca bıçak darbeleri vurmuştu. Çığlık atmaktan boğazım ağrıyordu.

Bıçağı yere atıp hızla yerden kemeri aldı ve sırtıma geçirdi. Yine ve yine çığlık attım.

Bu sefer ardarda vuruyordu ve gerçekten sırtımın kan içinde olduğundan emindim.

SJ: Sun Young yeter, bayılacak.

SY: Kes sesini Seojun. Oğlun Minho burada olsaydı sende durmazdın.

SJ: Aslında haklısın, istediğini yap.

Son bir kez daha vurunca son kez kısılmış sesimle çığlık atmış ve ağlamaya devam etmiştim.

Minho beni ne zaman kurtaracak?

SY: Dövme işini ben yapamam, sen hallet onu Seojun. (Vurma anlamında, yani dövmek)

SJ: Tamamdır.

Adam yanıma yaklaşmaya başladığında çırpınmaya ve bağırarak ağlamaya başlamıştım. Ne zaman bitecek bu işkence...

Yanıma gelip yüzümün tam ortasına bir yumruk geçirdiğinde acıyla inlemiş ve daha çok çırpınmaya başlamıştım.

Ardından karnıma bir tekme atmıştı. Göğsüme sert bir yumruk atınca nefesim kesilmişti.

Ben bile bu kadar acıya nasıl dayandığımı hiç bilmiyordum.

Burnuma attığı yumruk ile burnum kanamaya başladı. Ama çok takmadım. Zaten her yerim kanıyordu.

Sonunda geri çekilmişti, fakat ben doğru düzgün nefes alamıyordum. Acıkmıştım, susamıştım, berbat kokuyordum. Üşüyordum.

SJ: Sanırım bayılacak Sun Young. Dursak mı?

Annem yüzünde bir sırıtışla bana baktı.

SY: Gebersin.

Adam dışarıya çıktı. Ben anneme bakıyordum. Büyük bir nefretle.

J: Beni ne zaman öldüreceksin?

Düşünüyormuş gibi yapıp bana döndü.

SY: Ben seni öldürmeyeceğim. Sen kendin öleceksin Jisung. İşkencelere dayanamayacaksın ve en sonunda geberip gideceksin.

Squirrel ~MINSUNG~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin