Anamız Babamız Yok Deriz(✿)

59 27 10
                                    

Lütfen yorum ve oylarınızı esirgemeyiniz keyifli okumalar (tabiokuyanvarsahala)

Homofobiklerle dolu bir ailede eş cinsel bir birey olmak.. Bu çok zorluyordu Felix'i. Ama bu çıkmazdan kurtulmak çok istiyordu.  Bu yüzden artık bir şeyden emindi. Hyunjin'e kesinlikle duygularını açacaktı. Onu artık babası durduramazdı. Annesi zaten yoktu. Kimseyi takmadan yaşayacaktı. Yani çalışacaktı.

Bu sanırım birlikte uyandıkları 2. sabahlarıydı. Bu sefer Hyunjin'in üstü giyinikti. Ama yine Felix önce uyanmıştı. Bu sefer izleyebileceği çıplak bir vücut olmadığı için sakince tavanı izledi.

"Normalde geç uyandığını düşünürdüm. Ama bakıyorum da erken kalkıyorsun hep."

Felix  duyduğu şey ile tavana bakan kafasını yanında yatan, ona yumuşak bir şekilde tebessüm eden Hyunjin'e çevirdi.

"Normalde zaten geç uyanırım ama bilmiyorum bu aralar erken uyanıyorum."

İkisi birbiri ile uzunca bakıştılar. Göz temasları bittiğinde ise aynı anda tavanı izlemeye başladılar. Felix'in içi kıpır kıpırdı. Karnında durmadan hareketlenen birşey vardı. Sanırım insanların 'Karnımda kelebekler uçuşuyor' dedikleri şey buydu.

Hyunjin'in de Felix'ten pek bir farkı yoktu. İkisi de resmen evde hapisti. Hyunjin ne kadar kendi isteği ile orada dursada Felix ona zorunda olmadığını defalarca söylemişti. Ama Hyunjin Felix ile 1 hafta geçirmeye çoktan razıydı. Sonuçta bu süre zarfında belki bir ilişkileri bile olabilirdi.

Yarım saat falan yatakta uyuşukluk yaptıktan sonra ikisi de yataktan çıkıp mutfağa yöneldiler. Felix su içmek için buz dolabına yönelirken, Hyunjin dolaptaki yumurtalıktan 2 yumurta çıkardı.

"Hyunjin acıkmış mıydın? Düşünemedim özür dilerim. Ben pek kahvaltı etmem de."

"Kahvaltısız şirkete gidiyorsun bi de öyle mi? Tch tch tch olmaz böyle."

Hyunjin Felixin bahanelerini duymazdan gelerekten mutfak dolaplarının hepsinin altını üstünü getirdikten sonra tavaları bulunca rahatlarcasına bir iç çekti.

"Yumurtayı tavada seveceğini düşündüm. O yüzden tavada yapacağım Felix sana uyar mı?"

"Uyar."

Felix hala su içiyordu geceleri çok sıcak olduğu için hali ile sabah uyandığında fazlaca susuyordu.

Su içmesi bitince tavada kızaran yumurta ile uğraşan Hyunjin'e döndü. Uzunca ona baktı. Geniş omuzları, resmen keman çalmaktan kas oluşmuş olan kolları, uzun ince zarif elleri, yumuşak ama çekici olan bakışlara sahip çekik gözleri, pürüzsüz beyaz yüzü harika duruyordu. Felix onu böylesine izlerken bir anlığına bu mükemmel manzara karşısında sertçe yutkunamadan edemedi. Hyunjin dakikalardır, Felix'in onu izlediğini biliyordu ama ses çıkarmamıştı. İçinden çok sessizce kendince mırıldanırcasına "Onun beni izlediğini bildiğimi bilseydi şuan ne kadar kızarmış olacağını tahmin bile edemiyorum." Bu dediğine kendi kendine sırıtmıştı. Felix bişey söylediğini duyunca "Efendim? Ne dedin anlamadım Hyunjin."

Hyunjin hala tavada ki yumurtalara sırıtarak bakıyordu."Hyunjin yumurtalar da komik olan ne?" Hyunjin bir anda Felix'in gözlerinin içine baktı. Yavaşça Felix'e doğru ilerledi. Felix'in çenesinden hafif bir şekilde tutup Felix'in göz temasını kesmesine izin vermedi. "Diyorum ki.. Yumurtalar çok güzel kızardılar. Sence de öyle değil mi?"

Felix boğazını temizledi. "Evet. Güzel kızardılar." Hyunjin hiç bir şekilde bakışlarını değiştirmeden dudaklarını harekete geçirdi konuşmak için. "Sende." Felix son duyduğu şeyi başta anlayamasa da yüzünün yandığını hissettiğinde Hyunjin'in ne demek istediğini anladı. Felix'in diyeceği bişey olmadığını anlayınca, tebessümünü biraz daha genişletip bakışlarını derinleştirdi sonra ise Felix'in yanı başından ayrılmadan önce ne ara eline aldığı bilinmeyen domatesleri Felix'in önünde duran tezgaha koyup ocak da ki kızaran yumurtalara geri döndü.

Kemancı -Hyunlix-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin