Yine bir paralel bölümü sizlerle, ufak bir alev ateş sahnemiz de var, umarım beğenirsiniz ❤️
———————
Sabah yavaşça gözlerini açtığında genç kadın, ona sarılı olan güçlü kollar ve boynunda bir nefes hissetti.
İlk bir kaç saniye boyunca nerede olduğunu ve kiminle olabileceğini düşündü, kendi evinde başkasıyla asla olmamıştı Tuğçe ve kesinlikle o adamların biriyle uyumamıştı.
Sonra her şeyi hatırladı genç kadın. Arkasından ona sıkı sıkı sarılan, çıplak tenini ve nefesini hissettiği kişi sevgilisiydi. Onu zor bir günden sonra yalnız bırakmak istemeyen sevgilisi.
İlk defa bu kadar huzurlu bir uyku çekmişti Tuğçe. Kabussuz, gerçekten onu dinlendiren bir uykuydu.
Gülümsediğini hissedince buna bile şaşırdı genç savcı. Sabahları çekilmez oluyordu, normalinden daha fazla suratsızdı ve kimseyle konuşmak istemiyordu. Ama bu sabah hem çok güzel dinlenmişti, hem de çok mutluydu.
Saate baktığında ve on olduğunu gördüğünde yine şaşırdı Tuğçe. Başka zaman hafta sonu bile erkenden kalkan kadın bu sefer upuzun bir uykuya dalmıştı.
Hepsinin arkasından ona sarılan adam sayesinde olduğunun çok farkındaydı Tuğçe.
Birden kendini ona daha çok yasladığında başka bir şeyin daha farkında olmuştu genç kadın. Tam kalçasının arkasında hissettiği sertlik kalbinin hızlanmasına sebep olmuştu.
Bunun her erkeğin sabahları yaşadığı fiziksel bir reaksiyon olduğunu biliyordu ama yine de hoşuna gitmişti ve dün bu yatakta yarım kalan anları gelmişti aklına.
Bir an 'çok mu hızlı ilerlemiş oluruz ?' diye düşündü Tuğçe ama sonra bu yatakta aylarca onun hayalini kurduğu anlar geldi aklına.
Efe'yle ilk tanıştığı gün etkilenmişti ondan, sonrasında beraber çalışmaları yani fit vücudunu ve güzel kokusunu her gün görüp hissetmesi işini kolaylaştırmamıştı.
Bu sebeplerden dolayı çoğu akşam onu üstünde veya altında hayal etmişti genç kadın. Bazen rüyalarında dile bile getiremeyeceği şeyler yapıyorlardı, her defasında biraz utançla uyanıyordu Tuğçe.
O yüzden arkasında sadece iç çamaşırıyla yatan adamla bu hayalleri ve rüyaları gerçekleştirmek istiyordu genç kadın. Ayrıca sorgu odasında tanıştığı sertliği de kalçasının tam arkasında hissetmesi ıslanmaya başlamasına sebep olmuştu, Tuğçe Efe'yi çok istiyordu.
Genç kadın kalçasını hafifçe hareket ettirip ona daha çok bastırdığında, ufak bir ses çıkmıştı Efe'den ve karnında duran ellerini daha çok bastırmıştı Tuğçe'ye.
Efe hissettiği bu temas ve zevkle gözlerini aralamıştı. Tuğçe'nin hareket ettiğini ve kendini ona daha çok yasladığını görünce gülümsemişti genç adam.
Hayatında uyandığı en güzel sabahtı şu an.
Genç kadın ufak hareketlerine devam ederken karnındaki ellerden biri tişörtünün içine doğru yol almıştı. Efe'nin büyük ve güzel eli göğüslerine dokunup okşamaya başlayınca bu sefer Tuğçe'nin dudaklarından bir ses dökülmüştü.
İkisi de şu an tanıdık sularda yüzüyorlardı, ama Efe elini Tuğçe'nin şortuna doğru götürmeye başladığında duraksadı.
"İzin var mı ?" dedi uykulu sesiyle Tuğçe'nin kulağına doğru.
Genç kadın Efe bu ses tonuyla ne isterse 'evet' demeye hazırdı, istediğini yapabilirdi ona genç adam (gerçekten mood bu arada).
Tuğçe kafasını onaylamak için salladığında Efe'nin hala karnındaki elini daha aşağıya indirmediğini fark etti.