3. Bölüm

17 4 0
                                    

(Efnan'ın anlatımından)

08.00

Telefonumdan yükselen alarm sesi ile uyanmak istemesem bile mecburen uyanmıştım. Yattığım yerden kalkıp oturur konuma geldim. Dün gece erkenden odama çıkıp uyumuştum. Aslında uyumak istemiyordum. Ama bir süre sonra mecburen uyumuştum. Sabaha karşı dün olanlarla ilgili bir kabus görmüştüm ve çok zor uykuya daldım. Umarım bu kabuslar devam etmez. Şimdi de yüzümü yıkamak için banyoya gidiyordum.

Banyodan çıktıktan sonra odamın kapısı çalındı. "Gir" kimin geldiğini merak ediyordum. Kapıdan girecek kişiye bakıyordum. Kapı açılıp içeri bir kız girdi. Bu kızı tanımıyordum ama tahminen Aslan'ın kız kardeşi yani Gül diye düşünüyordum. Kız içeri girdikten sonra yanıma doğru geldi ve konuşmaya başladı. "Günaydın" bende aynı şekilde cevap verdim "günaydın." Elini bana doğru uzattı ve konuşmaya devam etti "merhaba ben Gül sende Efnan olmalısın. Abim senden bahsetti biraz. Aynı okuldaymışız."

Çok tatlı ve samimi birisine benziyordu. Bana uzattığı elini sıktım. "Evet ben Efnan ayrıca aynı okulda olduğumuzu bilmiyordum." Bu dediğimden sonra hafifçe samimi bir şekilde gülümsedi. "Bende bilmiyordum. Abim söyledi. Aynı okulda olmamız güzel birşey bence. Beraber okula gidip gelebiliriz çok güzel olmaz mı sence de?" Gerçekten çok samimi birisiydi. "Bence de güzel olur. Hatta harika olur okula tek başıma gitmeyi pek sevmem. Ama mecburen tek başıma gidiyorum." Elimden tuttu ve beni peşinden sürüklemeye başladığı sırada konuşmaya başladı. "Artık tek başına gitmek zorunda değilsin. Ben varım ve beraber okula gidebiliriz. Şimdi kahvaltı yapmaya gidelim lütfen." dediğinde sadece kafamı salladım. Merdivenlerden iniyorduk ve hâlâ elimi bırakmamıştı bende bırakmamıştım.

Aşağıya indiğimizde dün akşam yemek yendiğimiz masada Aslan'ı en başa oturmuş gördüm. "Günaydın abicim." Aslan bize doğru döndü ve gülerek bana baktı. Çok değişik bakmıştı neden öyle baktığını anlayamamıştım. Gözleri üstümde gezindiğinde neye baktığına anlamak için kafamı eğip bende üstüme baktığımda üstümü değiştiştirmediğimi farkettim. Kafamı kaldırıp Aslan'la tekrar göz göze geldik. "günaydın Gül ve sanada günaydın Efnan" sadece kafamı sallamıştım. Şuan kendimi çok garip hissediyordum. Aslan'ın beni pijamayla görmesini pek istediğim söylenemezdi.

Kahvaltımı ettikten sonra hemen odama çıktım ama okula giderken giyebileceğim hiçbişeyim olmadığı aklıma geldi. Bugün o eve gidip kıyafetlerimi ve bazı özel eşyalarımı almam lazım. Kendi odamdan çıkıp gülün odasına doğru yürümeye başladım. Kapının önüne gelince kapıyı çaldım. Gül içeriden gir diye seslenince kapıyı açıp içeri girdim.

Hemen arkasını dönüp bana baktı meraklı gözlerle. Neden geldiğimi merak ediyordu muhtemelen. "Şeyy... benim okula giderken giyebileceğim herhangi bir kıyafetim yanımda yokta senden ödünç alabilirmiyim?" Gerçekten çok uyanıyordum şuan ama yapabileceğim bişey yoktu. Şuan buna mecburdum. "Ah! Tabikii istediğini alabilirsin sıkıntı değil. Böyle şeylerde çekinmene gerek yok. Beni daha öncesinden de tanıyormuşsun ve çok yakınmışız gibi rahat olabilirsin." Bu söylediklerine kafamı sallayıp gülümsedim. O da bana gülümsedi. "Benim aşağıya inmem lazım sen istediğini alabilirsin" buna da sadece kafamı sallamıştım.

Gül dediği gibi odadan dışarı çıktı. Bende giyinmek için kıyafet almaya gittim.

(Aslan'ın anlatımından)

Kahvaltımı etmiş Gül'ün ve Efnan'ın aşağıya inmesini bekliyordum. Onları okula ben götürecektim. Efnan'ın sabah ki hâli o kadar tatlıydıki yüzümdeki gülümsememi durduramıyordum. Pijamalarının içinde, uykudan yeni uyandığı için şiş olan gözleri ve dağınık saçları ile bile çok güzeldi. Zaten onun her hâli çok güzeldi.

ZAMBAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin