Daha önce hiç birden bire hayatınızı çok büyük oranda değiştirecek bir olayla karşı karşıya kaldınız mı? Ben kaldım ve şuan tam olarak o olayın ortasındaydım. Nerdemiydim?
Düğün alışverişinde.Nasıl bu durumun içine düştüğümü bile anlayamdan birden olmuştu herşey. Buna hazır mıydım. Hayır. Değildim. Çok kısa süredir tanıdığım bir adamla evlenecektim. Aslan'la. Ne olursa olsun resmen zorla evleniyordum.
O gece orda itiraz edememiştim çünkü bütün aile büyükleri yanımızdaydı. Gül'ün yalvaran gözlerine kıyamamıştım. Ama Aslan'ın bana yaptığı iyilikler de büyük bir etkendi tabii ki. Ama ben sadece o gece onlara yardım etmek istemiştim. İşlerin bu kadar hızlı ilerleyeceğini tahmin edememiştim. O gece sadece ailesiyle yemek yiyeceğimizi düşünmüştüm. Ertesi gün hemen düğün için alışverişe çıkılacağını tahmin bile edememiştim.
Gül'ün ısrarlarına hatta neredeyse ağlayacak olmasına dayanamamıştım. Söylediğine göre o gece yanımıza gelen kadından nefret ediyormuş. Aslan'da sevdiği için değil dedesinin zoruyla evleniyormuş o kızla. İyi ama şimdi de benle mecburiyetten evleniyordu. En iyisi eve gidince Aslan ile konuşup bu oyuna bir son vermekti.
"Efnan kızım gel buraya da bakalım," Gökçe hanım yani Aslan'ın annesi mağaza mağaza geziyorduk. Artık yorgunluktan bayılacak gibiydim. Ama yine de peşinden gittim. Gül'de yanımızdaydı ama küçük bir işi olduğu için yanımızdan ayrılmıştı. Şuan ben Aslan'ın annesi ve arkamızda ki korumalar ile bir mağazaya daha giriyorduk. Çok fazla şey almıştık ve hâlâ da almaya devam ediyorduk. "Kızım bu nasıl," Gökçe teyze elinde tuttuğu saten siyah geceliği bana gösterdi. Ne diyebilirdim ki? Utandığım için hiç birşey söyleyemiyordum.
Bundan önceki aldığımız şeyler hakkında da pek bir yorum yapmamıştım. Sadece gündelik ve herhangi bir davette giyebileceğim şeyleri seçerken yorum yapmış ve içime sinenleri almıştım. Ama bunların hiç birine gerek yoktu. Ne kadar söylesemde beni dinlemeyip gördüğü herşeyi bana denettirip almak istemişti. Neyseki bazılarını bıraktırabilmiştim. Ama yine de çoğunu almıştı.
"Beğenmedin mi?" Ben bişey söylemediğim daha doğrusu söyleyamediğim için böyle demişti ama işin aslı öyle değildi. Hem gerek yoktu hem de utanıyordum.
Yanıma gelip elini anaç bir şekilde omzuma koydu. "Çekinmene gerek yok kızım. Ne istiyorsan ne beğeniyorsan söyle," bunları söylerken omzuma koyduğu elini kaldırıp saçlarımı okşadı. Bu hareketiyle annem aklıma geldiği için gözlerim yanmaya başlamıştı. "Anne bir saattir sizi arıyorum neden açmıyorsunuz telefonu?" Gül'ün sesini duyduğmuzda ikimizde oraya doğru baktığımızda Gül giriş kapısının biraz ilerisinde durmuş bize bakıyordu. "Duymadık kızım gel hadi yanımıza," Gül olduğu yerde beklemeyi bırakıp hızlı hızlı yanımıza geldi.
Hâlâ annesinin elinde olan geceliği gördüğünde annesinin elinden alıp inceledi. "Ayy bu çok güzel," bana doğru döndü ve geceliği elime tutuşturdu. Sonrada boşta kalan elimden yakalayıp çekiştirdi. Kulağıma doğru yaklaşıp "biraz mutlu ve istekli gözükebilir misin yengecim," dedi. Yengecim dediği için gözlerimi sonuna kadar açıp ona baktım. Bunu umursamayıp omuz silkti.
Gül şuan ki durumdan gayet memnundu hatta fazlası ile bu duruma seviniyordu. Neden olduğunu anlayamamıştım.
"Bak bu çok güzel yenge. Hem abim bu renge bayılır," elinde tuttuğu mor geceliği de elime tutuşturup tekrar bişeyler bakmaya devam etti.
Sonunda alışverişi bitirip eve doğru gidiyorduk. Ama yarın daha büyük bir sorunumuz vardı. Gelinlik damatlık ve iç çamaşırı alınacakmış. Gelinlik ve damatlıkta sıkıntı yoktu ama iç çamaşırı alışverişi benim için gerçekten çok zor geçecekti. Umarım bunların hiçbirine gerek kalmadan Aslan bir çözüm bulabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMBAK
Teen FictionAnnesini çok küçük yaşlarda kaybetmiş olmasına ve babasının ona yaptıklarına rağmen hayattan umudunu kesmemişti. Ama tam herşeyden ve herkesten umudunu kestiği bir anda bir mucize olmuştu. Tekrar hayata tutunmasını sağlayacak bir mucize...