"Aldıklarının hepsini mor alacaksın yoksa bende sizinle gelirim"
"Tamam söz hepsini mor alacağım."
Alışveriş yapacağımız mağazanın önünde arabayı durduğunda ben inecekken onunda ineceğini farkettim. "Aslan gelmeyeceğim dedin. Arabada bekle," dediğimde önünde olan bakışları bana döndü. "Merak etme arabanın önünde bekleyeceğim içeri girmem," dediğinde içim rahatlamıştı. Hemen arabadan inip mağazanın önünde beni bekleyen Gül ve Gökçe teyzenin yanına gittim.
Üçümüz beraber mağazanın içerisine girdik. Biz Gül ile beraber bakarken Gökçe teyze bizden biraz daha uzaktaydı. Gül bana biraz daha yaklaşıp "yengecim abimin özel olarak istediği bişey var mı?" Dedi gülerek. Omzuna vurup "saçmalama," dedim. Ama o bunu umursamayıp hem bakmaya devam etti hem de benimle konuşmaya. "E belki istemiştir yani. Mesela abime küçük bir sürpriz yapıp hepsini mor alabilirsin," dediğinde gözlerimi büyütüp ona baktım. Acaba Aslan mı bişey demişti? Dememiştir herhalde. Gül hâlâ gülerek bakınmaya devam ediyordu.
Neredeyse bir saattir buradaydık ve bence yeteri kadar almıştık ama bir türlü Gülü yeterli olduğuna ikna edememiştim. "Gül gerçekten yeterli. Bak neredeyse bir saattir buradayız ve bir sürü şey aldık," diye yakındığımda kafasını olumlu anlamda salladığında derin bir nefes alıp vermiştim. "Beş dakika daha bakalım sonra çıkalım," dedi. Sonra da arkasına dönüp arkasında kalan yerlere bakmaya başladı. Sanırım gözüne birşey kestirmişti ama dönüp bakmadım.
"Efnan bak," dediğinde arkamı dönüp baktığımda elindekini gördüğüm an gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Resmen elindeki şey bir fantezi elbisesiydi. "Gül saçmalama istersen, ben napıcam bunu?" Dediğimde yüzüne bugün sık sık takındığı o sinsi gülüşünü takındı. Tam konuşacağı anda ben ondan hızlı davrandım. "Hayır Gül aklından geçen hiç bişey olmayacak. Boşuna dil dökme onu almayacağız," dediğimde yüzündeki sinsi gülümsemesi silindi. "Tamam o zaman gidelim bari," dediğinde başımı aşağı yukarı salladım.
Gül ve Gökçe teyze kasaya giderken bende onların arkasından gittim. Kasanın oradan dışarısı gözüküyordu. Aslan'ın olduğu yere baktığımda hâlâ orada beklediğini gördüm. Çıkış kapısından elinde kahveyle çıkan bir kadın gördüğümde pek umursamamıştım. Aslan'a bakmaya devam ettim. O sırada biraz önce çıkan kadın kahveyle birlikte Aslan'in yanına gittiğinde kaşlarım çatıldı istemsizce. Elindeki kahveyi Aslan'a uzattığında Aslan kahveyi alıp kadına bir şeyler söyledi. Kadın da gülümseyerek cevap verdi. Konuşmaya devam ettiler. Sinir iyice tepeme çıkmıştı. Artık yerimde duramayıp yanlarına doğru yürümeye başladım.
Ben kapıdan çıktığımda Aslan beni farketti ve kadınla konuşmayı bırakıp beni izlemeye başladı. Yanına gittiğimde elini tuttum. Karşısına geçip gözlerine sınırlı baktığımda kaşları çatıldı ama birşey demedi. "Kocacığım işimiz bitti gidelim mi artık?" Diye sorduğumda kızın yüz ifadesini görebilmek için tekrar yanına geçtiğimde bize şaşkın şaşkın bakıyordu. Tabiî biraz da sinirli. Aslan tuttuğu elimin üstüne öpüp "Tabiî karıcığım gidelim," dediğinde kız hâlâ gitmemişti. Hâlâ neyi bekliyordu bu? "Bence eve gidelim hem benim sana bir sözüm vardı," dediğimde Aslan'ın yüzündeki gülümsemesi daha da büyüdü ama bu şuan pek de önemli değildi. Kız benim son söylediklerimden sonra daha fazla beklemeyip gitmişti. Sonunda.
Sinirle Aslan'a döndüğümde hâlâ gülüyordu. "Karıcığım sen beni mi kıskandın?" Dediğinde yaptığım şeyin yeni farkına varmıştım. Ama sonuçta evlenecektik sahtede olsa bir birlikteliğimiz olacaktı. Bunu yapmam gayet mantıklıydı. "Ne alakası var?" Diye sorduğumda tuttuğu elimden çekip beni kendi ve araba arasında sıkıştırdı. Boy farkından dolayı biraz eğildi. "Çok alakası var güzelim resmen kıskandığın için kadının yanında gerçekten evliymişiz gibi davrandın," kokusu buram buram gelirken söylediklerine odaklanmakta zorlansamda kısmen başarmıştım. "Hayır kıskanmadım sonuçta sahtede olsa evleneceğiz ve sahte müstakbel kocamın başka bir kadınla flörtleşmesine izin veremezdim," evet kızım böyle devam sonuna kadar inkar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMBAK
Teen FictionAnnesini çok küçük yaşlarda kaybetmiş olmasına ve babasının ona yaptıklarına rağmen hayattan umudunu kesmemişti. Ama tam herşeyden ve herkesten umudunu kestiği bir anda bir mucize olmuştu. Tekrar hayata tutunmasını sağlayacak bir mucize...