3

130 18 37
                                    

~

mingi ve seonghwa beraber kantine gidiyorlardı. öğle arasına bir teneffüs vardı. öğle arası kantine giderlerse hamile olarak çıkacaklarını bildikleri için şimdiden yemeklerini almaya karar verdiler. kantin yine kalabalıktı ama yaşama ihtimalleri var gibi duruyordu. seonghwa sıraya girip ikisi için de alacağını söylediğinde mingi bir oh çekti. seonghwa normalde böyle bir şey yapmazdı, sebebinin sıradakini hongjoong olduğunu görünce mingi gülümsedi. sınıf arkadaşıyla(?) yan yana durmak için can atıyordu.

mingi boş sandalyelerden birine oturdu ve etrafı izlemeye başladı. bir anda kantine giren yunho'yu görünce kalbi hızlandı. neden ondan hoşlandığı ilk günlerdeki gibi hissediyordu ki? içinde keşke o günlere geri dönsem diye geçirdi. yunho'yu süzdü, çok güzeldi. uzun boyuyla her zaman öne çıkıyordu. dışarıdan çok ciddi duran görüntüsünün ardında bir çocuk yatıyordu. en ufak şeyde mutlu oluyor, en ufak şeyde modu düşüyordu. sinirlenince de zapt edilmez bir çocuğa dönüşüyordu. onun bu hareketleri bazı insanlara saçma gelse de, mingi onun bu özelliğini seviyordu. ona bakmayı sürdürürken bir anda göz göze geldiklerinde kalbine hakim olamadı mingi. ikisinin de gözleri konuşuyordu sanki. gözleri bir şey anlatmaya çalışıyordu. mingi ile yunho göz gözeyken seonghwa'nın onu dürtmesi ile kendine geldi mingi. oturduğu sandalyeden kalktı ve son bir kez ona baktı. fakat o gitmişti.

"seonghwa hyung."

"efendim mingi."

"yunho'yu görmek istiyorum. öğle arası onunla bir kelime bile olsa konuşmak istiyorum. yardım eder misin?"

"ama bana onun tavırlarına göre hareket edeceğim demiştin. emin misin?"

"göz göze geldik. ne o gözlerini alabildi, ne de ben. gözleri bana soğuk bakmıyordu ama sanki biraz kırgın gibiydi."

"kırgın olması gayet normal mingi. peki seni affedeceğini düşünüyor musun?"

"bilmiyorum ki."

"bana dışarıdan soğuk dursa da içinde bir çocuk olduğunu söylemiştin. belki o çocuğu kırmışsındır. sana gösterdiği çocuğu."

"çikolata ve oyuncak alsam affeder mi acaba?"

"aynen git şimdi çikolata oyuncak ver, sonra da sana siktiri çeksin mingi."

"ya ama-"

"sus ve sınıfına git. ben halletmeye çalışacağım."

"ADAMSIN SEONGHWA ADAMSIN."

seonghwa arkadaşı için uğraşacaktı. hem bu bahaneyle de hongjoong ile konuşmuş olacaktı. dersleri ingilizceydi ve hoca pek takmıyordu. hongjoong'u yanına çağırdı. hongjoong itiraz etmeden paytak paytak seonghwa'nın yanına gitti. biraz havadan sudan konuştuktan sonra seonghwa asıl konuya girdi.

"hongjoong, öğle arası boş musun?"

hongjoong duyduğu soruyla bir anda durdu. böyle bir soru beklemiyordu ve aşırı heyecanlanmıştı.

"evet boşum da, ne oldu?"

"benim arkadaşlarla senin arkadaşlar oturup sohbet etsek diyorum. güzel olmaz mıydı?"

"haa... ben de tek bir şeyler yapacağız sanmıştım. çocuklara yazarım şimdi kantinde otururuz."

"BİR SANİYE."

"seonghwa evladım, niye bağırıyorsun?"

"pardon hocam."

hongjoong ona gülerken seonghwa yerin dibine girmişti. hongjoong sırtını ovalayarak geçti geçti der gibi kafasını salladı.

"hongjoong, sen ikimiz baş başa bir şeyler mi yapalım istiyorsun?"

"Y-YOK NE ALAKA?"

"lan bir susun amına koyayım."

"pardon jay."

"tamam yaparız hongjoong. ama okulda değil, okul pek eğlenceli olmaz. bir ara konuşur ayarlarız, olur mu?"

"olur olur."

🎀güçlü kaşarlar mutlu yaşarlar 🎀

hong:
kasarlar ne isiniz gucunuz varsa birakip hemen
buraya gelmek zorundasiniz

yunho:
AY NOLUYO BE

woo:
geldim geldimm

yeo:
soyle canim benim 🥰

hong:
SEONGHWA BANA BIR TEKLIFTE BULUNDU
VE HEPINIZ YAPMAK ZORUNDASINIZ.

yunho:
o kim la

woo:
harbi o kim

yeo:
sen bize anlatmadan sevgili mi yaptin oc

hong:
o da insallah bir gun
ya bu cocuk bizim sinifta begeniyorum iste
NEYSE ASIL KONUMUZ SEY

woo:
ney

hong:
dedi ki senin arkadas grubunla benim arkadas grubum kantinde otursak mi dedi

woo:
OHA OLUR

yeo:
no problem🥰

yunho:
arkadas grubunda kimler var ki

hong:
kanka sey
san jongho mingi ve kendisi

yunho:
NEU

hong:
kanka bak lutfen gelmem lazim
eger gelirsen bana cidden cok yardimci olursun
eger bu is olursa tek ikimiz bir yerlere gidicez
LUTFEN

yunho:
tamam kabul

woo:
bu terslikte bi is var

yeo:
acaba birileri eski sevgiliyse uzun bir bakisma mi yasadi😱🥰

hong:
YAAAA SAG OL ASKIMM
bak biz olalim 4lu date ayarlarız

woo:
yunho dedi ki mingi ise tamammis

yunho:
yoo ben oyle bi sey demedim

yeo:
sus ezik.

.

"seonghwa."

"efendim hong?"

"hallettim. ben asıl ne amaçladığını da anladım. merak etme o iş bizde."

"biraz fazla zeki değil misin?"

dedi seonghwa ona yaklaşarak. hongjoong kafasını sallayarak onayladı.




















benim seongjoong aski burda da devam

taslakta bolumu kalmayinca kizlar

alt dudak • yungiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin