29/30 Haziran 2008"Doğruluk mu? cesaret mi?!" Changbin'in fikriyle ona güldü Hyunjin, "Neyiz biz liseli ergenler mi?"
Onun söylediğine ortamdaki herkes gülünce, Changbin kendini savunmaya geçmişti
"Başka fikrin varsa sen söyle o zaman çilekçi." Changbin'in dediğine daha demin güldüklerinden daha çok gülmüştüler -sabah gittikleri dondurmacıda çilekli dondurma yok diye ağlayan Hyunjin'e atıf yaptığı için- ikisinin arasında küçük bir tartışma çıkmıştı.
En sonunda Changbin'in fikrini seçmiştiler.Yine gecenin bir saati, ilk tanıştıklarında oturdukları yerde oturuyorlardı. Bu sefer bazı değişikler vardı tabi ki. Mesela Jisung, denizin sakin dalgalarını değilde, yanında oturan Minho'yu izliyordu. Kimsenin farkında olup olmadığı umrunda değildi, sadece yapmak istediği şeyi yapıyordu ve bundan gayet memnundu.
Jeongin ve Chan birlikte hızlıca bitirdikleri alkol şişesini ortalarına koymuştu. "İlk ben çeviriyorum." Jeongin kumda zorda olsa döndürdüğü şişenin, kime geleceğini merakla bekliyordu. Şişe Felix'in önünde durunca, daha Jeongin sormadan cevapladı onu, "Doğruluk."
"Ya ama sormak istiyordum!" Chan yanındaki küçüğünün omzuna vururken konuştu. "Mızmızlık yapma Jeong." Oflayıp soracağı soruyu düşünürken zamanın ne ara geçtiğini anlayamamıştı Jisung. Bi ara şişe onunda önünde durmuştu, tabi alkolun etkisi ile heyecanla cesaret diyince zorla denize girmişti, neyseki su sıcaktı. Aralarında iğrenç ve komik sırlar dökülmüştü hatta sarışın arkadaşlarının öpüştüğünü bile öğrenmişti! Kendisinin neden haberi yoktu ki!Saat gece yarısını vurmuş sonraki güne geçmiştiler bile, hepsinin kafası tamamen gitmese de var olduğuda söylenemezdi. En son Changbin'in döndürmesiyle herkes artık bunun son tur olmasına karar vermişti. "Lee Minho, hmm.. sana ne sorsam acaba canım arkadaşım?" Daha doğruluk bile demeyen Minho'ya soru sormakta kararlıymış gibi duran Changbin'e bakmıştı Jisung, Minho hakkında yeni bir şey öğrenebileceği için dikkatle bekliyordu gelecek soruyu. İşaret parmağını havaya kaldırıp "Buldum!" Diyerek kötü insan gülüşü yapan Changbin, acımasızca sormuştu arkadaşına.
"Onu unutabildin mi?" Changbin yüzündeki aptal gülümsemesini silmeden sordu, en yakın arkadaşına, kafası yerinde olsaydı bu konuyu asla açmazdı fakat şimdi normal düşünemiyordu, sadece eğlenmek için küçük(?) sırları deşiyordu.
Jisung 'onun' kim olduğunu merak ediyordu, dudaklarını büzmüş bir şekilde Minho'ya bakarken, daha çok merak ettiği cevabıydı.
"Doğruluk demedim, cesaret diyorum ben."
Minho'nun sorudan kaçması kimsenin umrunda değildi aslında pekte meraklı değildiler geçmişinde ne yaşadığı, tabii Jisung hariç. Kaşlarını çatmış, neden cevap vermiyorsun diye sormak ardından aklında, bunun getirdiğiyle gelen milyonlarca soruyu sormak istiyordu ama Changbin'in "O zaman Jisung'u öp." Demesiyle dudaklarına kapanan Minho'nun dudakları yüzünden, zaten sarhoş olan kafası tamamen gitmişti.Minho onu hiç çaba sarf etmeden, sanki ilk defa öpüşen liseli ergenler gibi öperken, Jisung'un da ona bir o kadar karşılık vermesi, herkesin ağzından şaşkın nidalar ve ardından gelen "Ooo!" lafları duyulmuştu, aynı sevişmek kelimesi her geçtiğinde garip sesler çıkaran ergenler gibi. Hiçbiri tecrübesiz insanlar değildi fakat o gece hayat hakkında hiçbir fikri olmayan, umursamaz ergenler gibi davranmıştılar. Minho ve Jisung ayrıldıktan sonra Jisung'un öpüşmeyi devam ettirmesiyle, odalarına ayrılmıştı diğerleri.
O gece ellerimiz birbirine kenetliyken,
senin boşta kalan elinde olan alkol şişesi, ikimizin dudaklarına ev sahipliği yapmıştı.
Ben, dalgaların ve bizim baştan salma olan öpücüklerimizin sesini aklımın bir yerine kazırken o gece, diz çöküp ne ara bulduğunu bile bilmediğim kalp şeklindeki çakıl taşı ile çıkma teklifi etmen, alkolden bile daha çok sarhoş etmişti beni. Keşke sana bu kadar kolay kapılmasaydım da, sabah olduğunda senin koynuna girmek yerine, önce 'onun' kim olduğunu sorgulasaydım. Ben o geceyi unutamıyorum hâlâ. Özür dilerim Minho, bu benim hatamdı.Alkol şişesi gazeteye sarılı bir şekilde, yatağımın kenarındaki komidinin ilk çekmecesinde duruyor. Komidinin üstünde ise hediye ettiğin deniz kabuğu ve kalp şeklindeki çakıl taşı var. Unutamadığım tek şey o gece değil.
____
____________Yazım hataları varsa özür dilerim kontrol etmiyorum.
Bu ficin bölümleri bu kadar uzun olmamalıydı ama yazıyorum ve o da yetersiz geliyor.
Bazen ergen bir liseli gibi davranırız, hayatımızda en çok hata yaptığımız dönem. Keşke o zaman tanısaydım seni,
o zaman sende bu hatanın kurbanı olmazdın.
-Minho^*^Jm
YOU ARE READING
Ben seni çok sevdim, minsung
Short StoryMinho: Böyle günlerde muhtacım parmaklarınla saçlarımı okşayıp bizim şarkımızı söylemene [MiniFic]