Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
1 Temmuz 2008
"Çikolata ve böğürtlenin uyumu çok farklı."
Jisung ve Minho yine sahilde kumların üstüne oturmuş, dondurmalarının külahtan ellerine bulaşmadan bitirmeye çalışıyorlardı. Ayrıca küçük bir münakaşaya da girmiştiler. "İki farklı tat? Uyuma pek inanmıyorum o zaman." Minho, Jisung'un uyum dediği şeyi reddederken, kendi vanilyalı dondurmasına fazla anlam yüklemişti.
"Aşk bir uyum değil midir?" Jisung, Minho'ya bakarak sarf ettiği sözlerinde, bir sürü anlam bulunduruyordu, fakat Minho hiçbirini anlamadı. O aşka inanmadı, inanmak istemedi. Jisung, Minho'nun sessiz kalmasıyla önüne dönerken utanmıştı. Konuşmaması gerekiyormuş gibi hissetti ama cevapsız kalan sorusunu öyle bırakmak istemedi. "Eğer bir yerde aşk varsa bence uyum vardır, birbirinin farklılıklarını tamamlar. Tek bir evde, tek bir ortak noktada buluşurlar. Ne kadar farklı olsalarda.."
Bir süre konuşmadılar, Jisung neden aşktan bahsettiğini anlayamadı, zaten daha yeni bir ilişkiden çıkmıştı. Aşktan vazgeçmeliydi. Aşk nadir bulunuyordu ve bulduğunda sizi yıkıyordu. O halde neden bir insan hâlâ aşkı arardı? İkiside aynı şeyi düşünsede farklı sonuçlara varıyordu.
"Gidelim mi?" Minho'nun konuşmasıyla düşüncelerinden ayrılmıştı Jisung. Ellerine bulaşmış dondurmayı umursamadı. Görünüşe göre Minho'da umursamıyordu. Sağ eline bulaşmış dondurmayı, üstüne sürülmemesi için dikkat ederken, sol elini yapışkan bir el kavramıştı bile. Minho vanilyayla kaplı elini, Jisung'un temiz sol eliyle buluşturmuştu.
Otelden az-çok insanların sesi geliyordu, sahil bomboştu çünkü güneş doğalı pek bir zaman geçmemişti. Minho'nun isteği ile erkenden kalkmıştılar. Jisung sevinmişti çünkü bu otelde birlikte geçirecekleri iki gün kalmıştı. Sonrasında ne olacağını Minho'ya soramadı. Odalarının olduğu kata geldiklerinde gülümsedi Jisung. Minho'ya nasıl kapıldığını anlamamıştı. Jisung Minho'ya doğru uzattı, büzdüğü pembe dudaklarını.. Minho'nun kafasını çevirip, ellerini ayırmasıyla, koridorda yapış yapış elleri ve dolu gözleri ile kalmıştı bir başına.
Dün daha seni öperken şimdi hayır diyemezsin. Bana bunu yapamazsın, beni bu şekilde kırmaya hakkın yoktu... Şimdi gökyüzünde kendimi, ellerinle dans ederken buluyorum. Ben seni çok sevdim Minho.
___ ________
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yazım hataları varsa özür dilerim kontrol etmiyorum.
Bölümü hiç beğenmedim, en sevmediğim bölüm oldu maalesef. ...
