Cezaevi-Yoonmin (+18)

3

Selammm
Nwberrrr
Bir önce ki bölümu vegendiniz mi ben çok seviyorum Yoonmin smut yazmayi neysse bölüme geçelim

Jimin'in ağzından...

"Bölüyorum ama sesiniz içeri kadar geliyor"

Aklımda yankılanan o cümle kalçamda ki ağrıları unutup gözlerimi kapatmama sebep
olmuştu.Yatağa yattığımda banyo yapmış olduğumu fark ettim.

Anladığım kadarıyla Yoongi bana azdırıcı içirmişti.İntikamım çok fena olacaktı...

Benimle yatmak isteyen adam bana azdırıcı paketi vermişti(ona çekmece attıktan sonra)
Hapishane de lazım olur demişti anlamamıştım ama yanıma getirmistim.

Demiştim ya donuma kadar soydular diye,donumu soymamışlardı enayiler.

Çantamın en altında duran toz azdırıcı bugün ya da yarın ortaya çıkacaktı.

"Jimin"
"Jimin uyansana"
"Jimin kahvaltıyı bir kez veriyorlar"

Omuzumu dürten Jungkook'u gördü ilk gözlerim.

"Sabahın körü ya ne kahvaltısı!" Diyerek sinirlenirken Namjoon'un bana bakarak güldüğünü fark ettim.

"Yapacak bir şey yok burda böyle" dedi Seokjin.

"Ben etmeyeceğim" diyerek başımı yastığa geri gömdüm.

"Uyarmadı deme ama" dedi Hobi.
"Tamam" dedim.

Dün Yoongi'yle hoş olmayan şeyler yaşarken bizi görmüştü.Ben tam o sırada uyumuştum ama onlar ne konuştu bilmiyordum...

Kapı açılıp kapanınca bir kaç saniyeliğine başımı kaldırdım.

Odada tek kaldığımı anlayınca mutfağa baktım.Mutfak buradaydı neden kahvaltıyı dışarda ediyorlardı ki.

Kapının arkasında ki kağıda baktım.

Hapishane Kuralları
Birbirinizi öldürmek yasak
İçerde kahvaltı etmek yasak
Kantinden en fazla 5ten fazla yiyecek getirmek yasak
Dışarda öğle yemeği ve akşam yemeği yemek yasak

Bu kadar az mı kural vardı yani.
Bence kurallar saçma olduğu için az kural vardı.

Başımı  yastığa tekrar gömdüm ve uyumaya devam ettim.

(...)

Sert kapı yüksek sesle açılırken sıçrayarak yataktan kalktım.

"Ups" dedi Hobi."Kapılar böyle"

Namjoon kaşını kaldırdı."Alışırsın ya"

"Amin" dedim.

Soğuk adımlarla yatağına ilerleyen Yoongi'ye takıldı gözlerim.Bir şey olmamış gibi davranıyordu.

Elinde ki siyah poşeti yatağının yanında ki çekmeceye bıraktı ve yatağa yayıldı.

Gözlerimi devirdim.

"Uno oynayalım mı?" Dedi Jungkook.

Herkes onaylayan sesler çıkartırken Jungkook bana döndü.
"Jimin?"

Düşündüm ve karar verdim.

"Olur"

Yanlarına gittim ve yere çöktüm.Jungkook
kartları dağıtırken Yoongi'yle göz göze geldik.Gözlerimi hızla çevirdim ve Jungkook'un dağıttığı kartları elime aldım.

Kartlarda göz gezdirirken oyuna başladık...

Öğlene kadar uno oynamıştık ve karnım acıkmıştı.Öğle yemeğinde Jungkook'un yaptığı makarnayı yerken akşam yemeğine doğru yine uno oynuyorduk.

Onlara az da olsa alışırken Yoongi hâla konuşmuyordu.

**

Bu akşam çay doldurma sırası bendeymiş yani öyle diyorlardı.Şortumda sakladığım
azdırıcıyı Yoongi'nin çayına döktüm.

Tepsiyle birlikte yavaş yavaş çayı götürürken ilk Yoongi'ye götürdüm.

"En arkada ki" dedim.

Gözlerime bakarak çaydan direkt bir yudum aldı.
Salak.

Diğerlerine de çayı doldurdum ve planımın gerçekleşmesini bekledim...