Bölüm 4.

7 3 1
                                    

Ertesi sabah, metroya bindiğimde kendimi daha sakin ve güvende hissettim. Murat’la geçirdiğimiz akşamdan sonra, yaşadığımız travmanın etkilerini biraz olsun hafifletebilmiştim. Metroda her zamanki yerime oturdum ve bir süre sonra Murat içeri girdi. Gözlerimiz buluştu ve gülümsedik. Yanıma oturdu.

- "Günaydın Gülce," dedi.

- "Günaydın Murat," dedim. "Dün akşam gerçekten güzeldi. Teşekkür ederim."

- "Ben de teşekkür ederim," dedi. "Sohbet etmek iyi geldi."

Metro ilerlerken, dışarıdaki manzarayı izledik ve sessizce düşündük. Her ikimiz de kendi iç dünyamızda bir yolculuk yapıyorduk. Birkaç durak sonra Murat, sessizliği bozdu.

- "Gülce," dedi. "Sana bir şey sormak istiyorum. O kazadan sonra hayatında ne değişti? Yani, bu olay seni nasıl etkiledi?"

Bir an durakladım ve derin bir nefes aldım. "Her şey değişti," dedim. "O an, hayatımın ne kadar kırılgan olduğunu fark ettim. Önceliklerim değişti. Daha önce önemsemediğim şeyler, şimdi çok değerli."

Murat, başını sallayarak onayladı. "Aynı şekilde hissediyorum," dedi. "O günden sonra, sadece işime odaklanmaktansa, sevdiklerimle daha fazla zaman geçirmeye başladım. Hayatın ne kadar kısa olduğunu anladım."

Bu içten konuşmamız, aramızdaki bağı daha da güçlendirdi. Hayatın değerini ve anı yaşamanın önemini kavrıyorduk.

- "Murat," dedim. "Gelecek için planların neler? Metroda güvenlik konusundaki düşüncelerin dışında, başka neler yapmak istiyorsun?"

Murat bir süre düşündü ve ardından gülümsedi. "Açıkçası, daha fazla seyahat etmek istiyorum. Yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak. Ama en önemlisi, hayatımda anlamlı şeyler yapmak istiyorum."

- "Bu harika," dedim. "Bence bu deneyimden sonra ikimiz de daha fazla anlam arıyoruz."

O gün, iş yerinde düşüncelerim sürekli Murat ve konuşmalarımız etrafında dönüyordu. Öğle tatilinde, telefonum çaldı. Arayan Murat'tı.

- "Merhaba Gülce," dedi. "Bugün öğle yemeğini birlikte yemeye ne dersin?"

- "Tabii," dedim, heyecanla. "Nerede buluşalım?"

Murat, iş yerime yakın bir kafeyi önerdi ve öğle molasında orada buluştuk. Yemek boyunca, hem işten hem de hayattan konuştuk. Gelecek planlarımızı, hayallerimizi paylaştık. Bu samimi konuşmalar, birbirimizi daha iyi tanımamızı sağladı.

Yemekten sonra işe döndüğümde, yüzümde bir gülümseme vardı. Murat’la geçirdiğim zaman, bana güç ve umut veriyordu. O, sadece bir kurtarıcı değil, aynı zamanda hayatımı yeniden şekillendiren bir dost olmuştu.

Akşam olduğunda, metroya tekrar bindiğimde Murat’ı düşündüm. Hayatın getirdiği zorlukların, bizi nasıl birbirimize yaklaştırdığını ve nasıl güçlendirdiğini. Gelecek belirsizdi, ama Murat’la birlikte olduğumuz sürece her şeyin üstesinden gelebileceğimize inanıyordum.

4. BÖLÜM SONU.

Metro'daki HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin