Bölüme hoş geldiniz çok aktifim dimi ya 😣😣
Bölümün şarkısı:
Me and the Devil-Soap&Skin
🦋☆*: .。. ♡ .。.:*☆🦋
"Ren sana ne zaman itiraf edicegimi bilseydim hemen yanına gelip senden hoşlandığımı söylerdim."
~Nakahara Chuuyaİyi okumalarrrr
Eski bölüm:
Ren:“Ama… gerçekten anladın mı?”
Tepemizde geniş, silindirik bir tünel açılmıştı.
Tünel bu derin, yer altı tesisinin katlarının tavanlarından geçerek yüzeye doğru devam ediyordu. Oyulmuş zeminin parçaları eşmerkezli zincirler oluşturuyor ve daha da ileriye doğru devam ediyordu. Uzaktan gökyüzünün akşam manzarasından küçük bir kesit görebiliyorduk.
Ne N ne de Verlaine ortada yoktu.
Kimse tek kelime etmedi.
Bu dünyaya ait olmayan bir şeyin çıktığını tahmin etmekten ve dua ediyormuş gibi bakmaktan başka elimizden bir şey gelmiyordu.
Yeni bölüm:
Gökyüzünde küçük kalan ay mavi alacakaranlıkta süzülüyordu.
Hareket eden trenin içinde Mori Ougai yatıyordu.
Pencerenin dışındaki karanlık orman, mavi gecenin altında yapraklarının hışırtısıyla birbirine fısıldıyordu. Uzakta, Yokohama'nın şehir ışıkları binlerce ışık yılı mesafesindeki yıldızlar gibi yanıp sönüyordu. Trende bitmek. bilmeyen ahşap oturaklar dışında hiç yolcu yoktu.
Mori Ougai, mahmurlukla başını sallarken omuzlarını pencereye dayadı. Gözlerinin altındaki siyah torbalar ne kadar yorgun olduğunu gösteriyordu.
Suikastçıdan kaçıyordu.
Arabayla kaçarsa yakalanabileceğinden endişe duyuyordu. Peşinde Avrupa hükümetinin eğittiği olağanüstü bir casus vardı. Dikkatli olması gerekiyordu.
Bu yüzden tüm treni istasyonuyla beraber satın aldı. Ayrıca yolculuğun güvenlik kameralarının kayıtlarını silerek sanki hiç trende değilmiş gibi görünmesini sağladı.
Yarın sabah, belirlenmiş güvenli eve varacaktı.
Kabinlerin içinde çalan bir anonsla tren, yavaş yavaş durarak sonraki
istasyona yaklaştı. Şüphe uyandırmamak için bu yolculuğun olabildiğince normal olması gerekiyordu. Tren, belirlenen saatler içerisinde durup hareket edecekti. Tek fark, kimsenin trene inip binmemesiydi.
Tren istasyona yanaştı.
Mori Ougai gözlerini kapalı tuttu. Açtığında güvenli bir yerde olacaktı.
Ya da belki hiç uyanmazdı.
Gelecekte olacakları yalnızca Tanrı bilirdi.
B1:"Y-yardım et! İndirin beni!"
Çığlık sesi geceye karıştı.
B2:"İndireyim mi? Neden?"
Narin bir ses cevap verdi. Kuru rüzgar yüksek binanın etrafında esti, seslerini de beraberinde götürdü.
Kule vincin üstündelerdi.
Kule vinç, inşaat malzemelerini binanın tepesine taşımak için tasarlanmıştı. İkisi, Yokohama'nın şehir manzarasının gökle birleştiği noktada, en tepedelerdi.