1.BÖLÜM

251 42 71
                                    

SELAM SELAM SELAAAM.
BU KURGUYLA ARTIK YAZ BİZİM İÇİNDE BAŞLAMIŞ BULUNMAKTA EFENİM
👏🏻👏🏻👏🏻
İlk bölüme hoşgeldiniz.
Yorumlarda heyecan bekliyorum yaz enerjisi bekliyorum. Belki ilk bölümden çok tadamayacağız ama bol bol yazı hissedeceğimiz bir kurgu olacağından emin olabilirsinizzzz.
İyi okumalarrrrrr.

Geçmiş yazlarımın sessizliği ve rutini, içimde derin bir yalnızlık hissi bırakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Geçmiş yazlarımın sessizliği ve rutini, içimde derin bir yalnızlık hissi bırakıyordu. Ancak bu yaz, hayatıma giren biriyle her şey değişti. Geceler artık yıldızlarla doluydu ve her sabah güneş, umutla doğuyordu. Onun varlığı, hayatıma gizemli bir dokunuş getirdi ve her anımda yeni bir sürpriz saklıydı. Artık geçmişin sıkıcılığı geride kaldı ve şimdi her gün, heyecan verici bir serüvenin başlangıcı gibi.

Geri kalan paragraflar benim heyecan verici serüvenimi içinde barındıran bir roman gibi adeta. Günlüğümün yaprağında saklı olan anılarım artık sizinle paylaşacağım anılarım olacak.

Her şey 6 Haziran 2024 günü kafa dinlemek için gittiğim o piknik alanında başladı. . .

Elimde kurşun bir kalem defterin sayfaları arasında rastgele dolaşıyordu. Manasız,amaçsız ve bir o kadar da içten. Saat henüz dokuz civarlarındaydı. Güneşin ışınları üzerine henüz yakıcılık eklenmemiş,tatlı bir gölge düşürüyordu üzerime. Normal de sıcaklıkların artmasından ötürü dolan piknik alanları saatten dolayı olmalı ki pek az insan vardı. Bu benim gibi yalnızlığı seven daha doğrusu yalnızlığı sevmek zorunda kalan insanlar için ideal bir ortam olarak nitelendirilebilirdi.

Yaz,havaların ısınmasıyla tam olarak gelmişti ve yaz mevsimi bana yalnızlığımı en çok hissettiren zaman dilimlerinden biriydi. Yaz demek herkesin tatile çıkması ve ailesi ile vakit geçirmesi demekti. Tabi yalnızlığı sevmek zorunda olmayanlar için geçerli bir kaideydi bu. Ben ise o kaideye girenlerden değildim. Yaz ve kış dört mevsim,on iki ay,elli iki hafta,üç yüz altmış beş gün sürerdi benim yalnızlığım. Şubatın az çektiği yıllarda sevinirdim bu yıl bir gün daha az yalnız kalacağım diye.

Bunları fazla düşündüğüm zaman ise aynı bugün yaptığım gibi doğaya atardım kendimi. Melodi gibi öten kuşlar,sevilmek isteyen kedinin bacaklarım arasında sürünmesi bir nebzede olsa dindirirdi yalnızlığımı.

Bir de tabi günlük yazmak. Çok konuşmak isteyen ama ağzını açtığında ne konuşacağını bilemeyen biri olarak günlüğe bir insan gibi davranmak psikolojik olarak ne kadar doğruydu bilmiyorum ama mental sağlık bakımından bana iyi geldiği söylenebilirdi.

Karaladığım defteri bırakıp yanıma koyduktan sonra yere serdiğim küçük kilimin üzerine uzandım. Bakış açımda ağaçların bir kaç dalında salınan yapraklar ve onlar arasından gözüktüğü kadar gökyüzü vardı. Temiz oksijeni sonuna kadar çektim ciğerlerime bir süre içeride tuttuktan sonra bıraktım ve bir kaç kez tekrarladım bunu.

GÜNEŞ GÜLÜMSERSE(kısa hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin