2.BÖLÜM

92 27 34
                                    

Selam canımlarrr
Nasılsınız?
Tarih atmayı unutmayınnnn.
Sizi bölüme uğurlayayım
İyi okumalarrrrr

Hayatımın en beklenmedik dönüm noktası, o gün onunla tanıştığım an oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatımın en beklenmedik dönüm noktası, o gün onunla tanıştığım an oldu. O gün, her şeyin nasıl başladığını anlamam için ilk adımı attığım gündü. Belki bir çok şey değişti belki kendime yeni bir son hazırladım ama sanırım bu dönüm beni de mutlu bir kıza dönüştürdü.

İşte tanışmanın evveli dönüm noktam olan o gün
07.06.2024...

Uzun zamandır kutular arasında tozlanmış olan tartıyı bir güzel temizleyip bilgisayarıma bağlamıştım. Bir gün bu tartıyı gün yüzüne çıkaracağımı biliyordum ama bu kadar erken olması benim içinde beklenmedikti.

Heveslenip aldığım ilk yıl öylece yepisyeni kiler olarak kullandığım bir odada,eski eşyaların arasında duruyordu. İnsanın fikirleri bir günde nasıl değişir diye imkansızlığa vurmak saçmaymış bunu anlamıştım. Eğer kader seni istediği ölçüde yazdıysa bunu da bir güzel oynatıyordu. Benim kaderim ise geçmişimi önüme sürmeyi seven bir oyunbazdı. Neyseki oyunları seviyordum. 

Tartının kurulumundan sonra kilere geri dönüp dağıttığım ortalığı bir bir toplamaya koyuldum. Çok eski yıllardan bir sürü eşya vardı burda. Eğer koruyucu annem yaşasaydı yine çöp doldurmuşsun diye kızardı bana.

Elle tutulur güzel anılarım hafızamda silik bir yer edinmişti. Her geçen gün bir bir eksiliyordu hafızamdan. Bazen keşke kötü anılarım da gitse diyordum ama onlar hafızama en sadık karelerdi. Bende iyi anılarımı bir kaç koli içinde hafızamın yaptığı gibi tozlandırmayı seviyordum.

Dizlerimin üzerine oturup kolileri bir bir önüme çeke çeke yerine yerleştirirken bazılarının içine ufak göz atıyordum belki ölü hafızam canlanır ve bir kere dahi olsa bana kötü anıları göstermekten vazgeçer diye. Evet hatırlıyordum ama o kadar silikti ki kendi kafamda kuruyor olmaktan da şüphelenmiyor değildim. 

İki üç kutu ittikten sonra diğer kutuları da dizmek adına elime ilk keleni önüme çektim ama dura dura artık çürümeye yüz tutmuş olmalı ki önce kapak kısmı elimde kalmış daha sonra çoğu kısmı parçalanmıştı. İçindekiler dışarıya saçılırken yanaklarımı havayla doldurup hangi kutu olduğunu anlamak adına içinden bir kaç parça bir şey avuçladım.

Elime gelen bir bacağı kırık,bir kolu çıkık oyuncakları gördüğümde bunların ilk yetimhane zamanlarına ait olduğunu anlamam zor olmamıştı. Kutununda niye artık çürüyecek raddeye geldiğini de böylelikle anlamış oldum.

Yetimhane yılları...
Belki de benden en çok anıyı çalan o zamanların belleğiydi. Hiçbir şey hatırlayamıyordum o yıllarıma dair.

Eski sararmış neredeyse küf tutacak defteri elime aldım. İçindeki yazıları okumak imkansıza yakındı artık. Zaten el yazısı ile yazılmıştı birde yıllar onu da silmişti. Sayfaları bir bir karıştırdım ama okunabilen çok bir detay yoktu. Bazı sayfalar çevirirken elimde kalmış bazıları birbirine yapışmıştı. Kimi zaman yazı yazmak yerine sayfaları resimlerle doldurmuştum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜNEŞ GÜLÜMSERSE(kısa hikaye)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin