"En azından Çocukluk arkadaşımın mezarını bulmama yardım eder misin?"Nutkum tutulmuştu. Bir anda aldığım bu kadar gerçek beni tabiri caizse tır çarpmışa döndürmüştü. Tüm her şeyin bir şaka olduğunu söyleseler buna inanmayı , bu denli büyük bir kaosun içinde olduğuma inanmaktansa yemin ederim ki tercih ederdim. Fakat bunlar gerçekti. Tüm bu olaylar silsilesi, bu gizem, saklanan cinayet...her şey gerçekti. Bir netflix senaryosu değildi, saf gerçeklikti ve benim içinde bulunduğum gerçeklikti. Çocukluk arkadaşının mezarını bulmak için yardım isteyen, karşımdaki acılı adam kadar gerçekti her şey .
Bir şey diyemedim. Sadece başımı hafifçe sallamakla yetindim. Afallamış ifademde gezinen gözleri bendeki fazla yüklenmeyi anlamış olmalı ki sehpanın üzerine benim için bıraktığı bardağı uzattı içmem için. Birkaç yudumda bitirdiğim su bana biraz daha kendimi iyi hissettirirken, bir şeyler diyebilecek kadar kendime geldim.
"Ben... Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. YARDIM EDERİM!? yani yanlış anlama yardım ederim sadece...nasıl yardım edeceğimi bilmiyorum...ama gerçekten elimden geleni yaparım. Sadece ben... Yani bilmiyorum ben...Özür dilerim."
Gözlerine bakamadan kurduğum cümlelerimin sonunda çenemden tutarak birleştirdiği bakışlarımızla yutkunmadan edemedim. Gözlerinde nefret görecek olmamın korkusu içimi yerken bana her zamanki gibi bakıyor olması karnımda bir acayip sancılara neden oluyordu.
"Özür dileyecek bir şey yok Felix. Sen bir şey yapmadın, sadece bir şekilde kendini kurtarmaya çalıştığını biliyorum. Seni anlıyorum tamam mı? Ben de Chan de seni herhangi bir konuda suçlamıyoruz. Başta suçladık bunu inkar edemem ama o seni tanımadan önceydi ve acımız çok daha tazeydi o zamanlar. Şimdi ise her şey farklı. Sana güvenmesem senden yardım istemeye de kalkışmazdım. Kendini hiçbir konuda suçlu hissetme tamam mı?"
Her zaman bir gün Felix olduğumu öğrendiğinde benden nefret edeceğini düşündüğüm adamın, şuanda söylediklerinin benim tahmin ettiklerimden bambaşka oluşu, içimde varlığından utandığım bir mutluluğa sebep oluyordu. Uçamayacak kadar şevki kırık kelebeklerimin hızla kanat çırpınışlarını hissediyordum. Uçamıyorlardı, ama heyecanla titreyen kanatlarını midemde hissediyordum. Kalbimden ve o an aklımdan geçenlerden utanmam gerektiğini düşünürken bunu yapamıyordum. Seo Changbin'e çok fena aşık olmuştum ve işin kötü yanı artık imkansızsınız diyerek eski, "gerçek" bildiğim yalanları önüme seren beynimdeki o ses yoktu. 'Changbin Yongbok'un sevgilisi değilmiş' diye fısıldayan bir ses vardı ve umudu elleriyle içime serpiştiriyordu. Mahalle yanarken orospu saçını tarardı, nacizane ben de kaosun ortasında yürek meselemin derdindeydim resmen.
Kendimi bir yerlerden atmak istiyordum.
İçimden geçenlere rağmen sadece onu başımla onayladım. Odaklanmam gerekiyordu, sadece konumuza odaklanmam gerekiyordu. Benden uzaklaşıp oturduğu koltukta arkasına yaslanmasıyla daha bi rahatlarken merak ettiğim şeyi de sordum.
"Peki ben nasıl yardım edeceğim?"
"Aslında yapabileceğin pek bir şey yok. Şimdilik. Yongbok'un mezarını bulmamız gerekiyor. Ancak o şekilde ölümünü tasdikleyebilir ve açtığımız mahkemede senin onun yerine geçtiğini kanıt olarak sunabiliriz. Elimize mümkün mertebe kanıt toplamaya çalışıyoruz. Karşımızda olası ters gidecek senaryolar için bile hazırlık yapmış güçlü birileri var. Yongbok'un ailesinin olur da dava açmaya karar vermeleri durumu için bile onlar için akli dengelerinin bozuk olduğuna dair doktor onaylı raporlar hazırlatmışlar. Zaten normalde de suç kaydı bulunan bir adam babası. o raporların sahte olduğuna inandırmak emin ol daha zor olur. Annesinden bahsetmek bile istemiyorum o kadın zaten deli. Eskiden sadece kocasını düşünen zavallı bir kadın olduğunu düşünürdüm ama onca yıldan sonra tek diyebileceğim tamamen psikolojik açıdan sorunlarının olduğu. Onun için sahte belge hazırlamakla uğraşmak yerine bir doktorla görüştürseler bu bile yeterliydi."
İçinde bulunduğumuz durumun zorluğu hiç düşünmediğim bir boyuttaydı.
"Annesi ve babası hakkında bu raporları hazırlattıklarını nasıl öğrendiniz?""Chan öğrendi ve inan bu bile şans eseri öğrendiğimiz bir bilgi. "
"Chan'in CEO'larla yakın olduğunu sanıyordum ben hep..."
Umutsuz bir tavırla elini saçlarından geçirip kıvırcık tutamları elinde sıkarken ciğerlerine doldurduğu derin nefesi seslice geri verdi.
"Keşke... Ama ucundan yakından bile alakası yok. Yongbok öldükten sonra onu işten çıkarmamalarının tek sebebi Chan'den korkuyor olmaları. Yongbok'un öldüğü gerçeğinden haberdar olan ve yayabilecek tek kişi şuanda Chan onların gözünde. Yongbok'un ailesi gibi rüşvet teklif ettiler sus payı olarak, o ise işine devam etmesi karşılığında susmayı kabul etti. Yongbok'un ölümünün arkasındaki gerçeği açığa çıkartabilmemiz için kanıt bulmamız gerekiyordu ve bunu ancak o şirketin içinde kalarak yapabilirdi ki şuanda orada bulunmasının bile yetmediğini kabul etmek zorundayım. Yok. Katilin kim olduğuna dair tek bir kanıt yok. Ya CEO'lardan biri ya da onlardan birinin yakını. Tüm kanıtların bu kadar ustaca ortadan kaldırılmasının başka anlamı olamaz. Ama en başarılı katil bile arkasında bir ipucu bırakıyorsa bu lanet ipucu nerede? O piç nerede ve şuan nerede saklanıyor? İşin kötü yanı kim bu lanet herif?"
Öfkeyle hiddetlenen göğsü ve git gide yükselen sesi beni de korkutsa da bir şey demedim. İçinden çıkılması zor bir durumdaydı. Para ve güç her zamanki gibi yanlış ellerdeydi ve biz bu acımasız güç karşısında ayakta durmaya çalışan acılarla dolu üç adamdık. Tek gücümüz olabilecek duygularımız aynı zamanda en aciz olduğumuz noktamızdı. Yanımda olmasına ihtiyacım olan Tanrı ise benden pek haz etmiyordu bence.
Yine de yemin ederim ki Yongbok'u bulmak için elimden gelen her şeyi yapacaktım.*****
Oldukça kısa bi bölüm nacizane ben büt sonrası depresyonunda çünkü 😔🙏🏻 diğer bölümler de daha hızlı ve Zaman atlamalı ilerleyeceğiz büyük ihtimalle bölümler de uzayacaktır diye düşünüyorum ama bilirsiniz kısmet💁🏻♀️ 10 bölümlük olacak fic ve bir yerden sonra olaylar çok çabuk çözülmedi mi ya dedirtedebilirim bu konuda ise gerçekten üzgünüm ben oneshot kadınıyım galiba dostlar. (Olur da oneshotlarıma bakmak isterniz bir sevap point kazanırsınız bence mesela ama yine de siz bilirsiniz 😔🙏🏻❤️)
(Bir not daha ficimi okumaya değer bulan sayılı insanlar, seviliyorsunuz bilin istedim 😔❤️❤️)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How Kill Yourself?-Changlix
FanficÜnlü oyuncu ve idol Lee Yongbok'un uyuşturucudan dolayı ölümü şirketin yeni bir şeyler düşünmesini gerektirmişti. Bunu kendi lehlerine nasıl çevirerek açıklayabileceklerini düşünürken kendi şirketlerine idol olmak için başvurmuş kayıtlarda neredeyse...