Hançer(+18)

Bölüm:10:

Başka çarem yok..

Köksal Beyoğlu hizmetçilere kahvaltıda hiçbirşeyin eksik olmaması konusunda uyarmıştı.Çok geç uyanan Hançer de konakta bir hazırlık olduğunu anlamıştı.Babasının yanına gidip bu hazırlığın nedenini sordu.

Köksal Beyoğlu:Kızım evleniyor bu hazırlık daha ne ki?

Köksal ilk başta evliliğe karşı da olsa şimdi mutluluğu yüzünden okunuyordu.Hançere sarıldı ve onun için bu hazırlığı yaptırdığını söyledi.Hançer babasının bu sevinci karşısında hem şaşırmış hem de gerilmişti.Babasının ona böyle sevgi göstermesine alışkın değildi.
Şaşkınlığını gizleyemeyen Hançer kaşlarını çatarak babasına bakıyordu.

Hançer:Anlamadım baba niye bu kadar hazırlık?!Düşmanımız değil mi o adam?
Evlenecek miyim ben o adamla sahiden?

Köksal Beyoğlu:Düşmanlık barış sağlanana kadardı Hançerim.

Köksal belkide ilk defa bu kadar Hançere sevgi gösteriyordu.Hançerim demesi onu sahiplenmesi Hançerin de garibine gitmişti.

Köksal Beyoğlu:Bakma öyle kızım git hazırlan sende.

Hançer babası böyle mutluyken ona evliliğe karşı çıkacağını söyleyemezdi.Derin düşüncelere dalmış,gözü yerde kalan Hançeri onu dinlemediğini gören Köksal uyardı.Hançer ona seslenen babasına" Barış için evlenmem yetti mi baba?"diye sordu.

Köksal,Ermanın barışı tamamen kabul ettiğinden bahsetti.Ermanın,Hançer ile evlenmek için dönümlük arazi ve yüklü bir maddiyat karşılayacağı sözünü verdiğinden de bahsetti.Hançer de Köksalın neden bu kadar sevindiğini anlamıştı artık.

Babasına Ermanın onunla birlikte olduğunu söylemek isteyen Hançer artık bunun bir çözüm olamayacağını anlamıştı.Çünkü artık o istemediği adam ile evlenecekti.Tanımadığı Ermanın karısı olacaktı.

Hançerin aklı fazlasıyla karışmıştı.O adamla evlenmek istemiyordu.Dökülen kanın bedeli olmak o kadar kolay değildi.İçindeki korkusu büyüyen Hançer babasının yanından ayrılır ve atların olduğu ahıra iner.Atlardan genç ve dişi olanın önüne gelir ve onu okşar.Onu severek derdini ona anlatır.Kimseden isteyemediği yardımı atından ister.

Hançer:Kızım ben kaçamıyorum.Sen beni kaçırır mısın?Kurtarır mısın bu dertten?!

At sanki konuşuyormuş gibi kişner.Hançer onu okşayarak sevmeye devam eder.Kafasını dağıtmak isteyen Hançer atına biner ve kimseye haber vermeden konaktan çıkar.

Atın üzerinde rüzgarın esintisiyle savrulan  saçları önüne gelen Hançerin en sevdiği, ona kendini iyi hissettiren şey buydu.Ata binmek. Atın üstünde özgür olmak.Kimseden korkmadan,kimseyi dinlemeden ata bindiğinde mutlu oluyordu.Kendini oldum olası özgür hissediyordu böyle.

Atı ile arkasında tozu toprağı kaldıran Hançer çok hızlıydı.Aklı derin düşüncelerde kaybolan Hançer durmuyor daha da hızlanıyordu atıyla.
At birkaç defa yüksek sesle kişner.Atın hırçınlaştığını anlayan Hançer atı durdurmaya çalışır.At artık kontrolden çıkmıştır ve Hançer onu durduramaz."Dur kızım!" Hançer dengesini kaybeder ve daha fazla tutunamaz attan düşer.

At olağanca hızlı gittiğinden Hançer yere sert düşer.Yerde acıyla sızlanan Hançer ayağa kalkmaya çalışır.Kafasını kaldırdığında elini ağrıyan başında gezdirir.Geri çektiğinde elinde kanı görür.Hançer kendi haline üzülemeden kaçan atın arkasından üzülür.Atı gözden kaybeden Hançer bir hayli telaşlanır.

Hançer ağrıyan kolunu tutarak ayaklanır.Düz toprak yolda araç bulmak için ilerler. Yürümeye devam eden Hançer uzaktan bir siyah aracın geldiğini görür.Aracın önüne geçer ve elini sallayarak aracı durdurur.
Gözleri güneşten kamaşan Hançer aracın şoför yerine baktığında Erman ile göz göze gelir.