"büyük ihtimal veya işbirliği teklif edecek. patrona çalışıp adamların içeriye girmemesini sağlarsa sağ bırakır gibi."
sırıttım.
"aynen o da kesin işbirliği yapar. bu deponun yeri nerede?"
"bilmiyoruz, zaten bilen nadir kişiler var."
"patronun ismi?"
"woo jiho."
kafa sallayıp yanlarından ayrıldım. ismi öğrendikten sonra bulmak kolaydı. neden bu kadar ilgilenmiştim bilmiyorum veya ne yapacaktım?
duraksayıp bu soruyu kendi kendime tekrar ettim. ne yapacaksın jennie? seni ne ilgilendiriyor? kurtulursun işte peşindeki çömezden.
seri katil olsam da prensiplerim vardı canım benim de yani. rastgele öldürmüyordum, dünyadaki adalet bir boka yaramadığı için kendi aklımca suçluları öldürüyordum.
ve kim taehyung bir suçlu olamayacak kadar temiz ve parlaktı.
iç çekip kendimi avutmayı bitirdiğimde hızlı adımlarla arabaya vardım.arabayı çalıştırırken aynı zamanda kai'yi aradım.
"woo jiho, bu adamın tüm depolarını bulmanı istiyorum. özellikle adam öldürmek için kullandığı özel depoyu."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.