BÖLÜM 2: İlk Eğitim

4 1 0
                                    

HERKESE İKİNCİ BÖLÜMLE MERHABALAR!!!
İnkspired' te ilk beş bölümü ikiye bölerek paylaştım. İnkspired' ye 1k olmamıza çok az kaldı!!! Umarım bu bölümü beğenirsiniz.

Bölüm sonu görüşmek üzere!!! İyi okumalar dilerim...

"Teşekkür etmek ve özür dilemek..."

Kendimi nasıl eğitim odasında bulduğumu hatırlamıyordum. En son saate bakmıştım ve kendimi eğitim odasının asansörü önünde bulmuştum. Nefes nefese bir şekilde etrafa baktığımda salon bomboştu. Yalnızca bir kişi vardı. Cihan.

"Günaydın bekçim," dedi Cihan oturduğu banktan ağır ağır kalkıp. Kalp ritmim beni krize sürüklerken Cihan' dan gelecek tepkiyi bekliyordum. Yirmi adım kadar yürüyüp anca karşımda durabilmişti. Eğitim odası o kadar büyük ve eşyalıydı ki bir uçtan diğer uca gitmek beş dakika alabilirdi.

Cihan karşımda durduğunda ellerini siyah ve bol eşofman altının cebine soktu. Yemyeşil gözlerini hafif kısarak gözlerime baktığında gözlerine bakmamak için etrafı sahtece süzüyor gibi yaptım.

"Günaydın," dedim gözlerimi ovuştururken. " Çok uyumuşum. Yarın başlarız artık eğitime," dediğimde Cihan alayla sırıttı. " Yoo, tam da şimdi eğitime başlayacağız. Sabahtan beri burada seni boşuna beklemiyorum," dediğinde gözlerim kocaman açıldı. Saat altıdan beri burada bekliyor olamazdı değil mi?

" Ciddi olamazsın," dediğimde hiç de şaka yapıyor gibi görünmüyordu. " Tamam," dedim pes etmişçesine. Anlaşılan manyağın tekiydi. " Tamam, şınav, mekik, koşu her ne varsa yapayım da kurtulayım," dediğimde Cihan sırıttı. " Pekala."

"Ee, nerden başlıyoruz?" Dediğimde Cihan hemen yanımdaki banka oturdu. " Elli tur koşudan başlıyoruz."

Ne demişti bu adam? Elli mi? Elli koşu mu? Histerik bir kahkaha attığımda yüzünde mimik dahi oynanmamıştı. " Güzel şaka," dediğimde bu devasa eğitim odasının etrafını elli kez turlamayı hayal bile ettiğimde nefesim daraldı.

"Şaka yapmıyorum," dedi dik dik bana bakarken. "Anladım, sen delirmişsin," dedim birkaç adım geri atıp. " Elli tur falan koşmyacağım."

Cihan omuz silkti ve bacak bacak üstüne attı. " O zaman buradan kovulur ve eski hayatına dönersin. Üstelik hafızan silinmiş bir şekilde... Konuşmayı bile unutmuş bir şekilde..."

Sinirin damarlarımdan aktığını hissettim. Beni resmen tehdit ediyordu. " Gerçi sen de haklısın. Zaten sende on tur koşacak bir potansiyel bile görememiştim. Elli tur atsan herhalde komaya girersin."

Küçümseme... Hele de beni küçümseme... Bu mıntıka önyargılı insanlarla doluydu ve ben önyargıdan nefret ederdim.

"Beni küçümseme," dediğimde hiç umursamadı. " Cidden, bacakların güçlü durmuyor Süvari. İlk günden başıma kalmanı istemem."

Sakin olmalıyım. Ne kadar kolay gaza gelen bir insan olsam da kendimi tutmalıyım. Tutacağım. Sakinim.

"Peki, koşacağım."

Evet, kolayca gaza geliyordum. Elimde değildi. Ama o yüzündeki şaşkınlıkla ve hayranlığını görmek zevkli olacaktı. " Nerden koşmaya başlayacağım?" Dediğimde bana deliye bakıyor gibi baktı. " Önce ısınman gerek," dediğinde alayla sırıttım. " İhtiyacım yok."

Cihan bıkkın bir nefes verdi. " Ciddiyim, çok ağrı çekersin," dediğinde göz devirdim. Böyle saçma ısınma şeylerine gerek yoktu. Bir an önce onun yüzündeki mahcubiyeti görmek istiyordum.

"Nereden başlayacağım eğitimci? Sen sadece onu söyle." Dediğimde Cihan omuz silkti ve eliyle arkamı gösterdi. " Oradaki siyah çizgiden."

Gösterdiği yöne yöneldim ve bahsettiği siyah çizgiye doğru ilerledim. Salon o kadar büyüktü ki elli turu nasıl koşacağım hakkında en ufak bir bilgim bile yoktu. Ya ölecektim ya da komalık olacaktım.

PASVARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin