Keisuke ve Bayan baji (Ryoko) aralarında uzunca bir bakışma geçirdi. Akıllarında kesinlikle gitmesi gibi bir durum düşünmemişlerdi. Ryoko derin bir nefes aldı ve genç kızın elinden telefonu aldı, hızlıca telefona aklındaki düşünceleri yazmaya başladı
Yasu, kesinlikle senin bu evden gitmeni istemedim istememde , annenle hiç tanışmadım keşke tanışma fırsatım olsaydı. Onu suçlamazdım gerçekten. Ayrıca Bayan Jolie olayına gelirsek gidip gitmemen senin kararın fakat... Burda kalmanı hem ben hemde Keisuke çok ister tabii seçimin sana kalmış
Ryoko aklındakileri yazdıktan sonra ekranı Yasu'ya çevirdi. Tepkisine bakmak için dikkatle kızın yüzüne bakıyordu
Bu sırada Yasu okumayı bitirmiş şaşkınlıkla Ryoko'ya bakmaya başlamıştı. Ne demesi gerekiyordu? Neden onu burada istiyorlardı? En önemlisi ise babası tsukasa neredeydi? Dün sabah tokat atarak onu kovmasını elbette ki Yasu unutmamıştı.
Yasu ekrana birşeyler yazmaya başlayınca Bayan baji rahatladı.
Ryoko-san özür dileyerek söylüyorum ama bu öylece karar vereceğim bir şey değil maalesef bu konuyu düşüneceğim lütfen bana birkaç gün mühlet verin ayrıca... Bay tsukasa'ya ne oldu?
Ryoko ekrandaki yazıları okuduktan sonra hızlıca tekrar yazmaya başladı
Merak etme Yasu seni zorlamam istersen 5gün istersen 1 ay
Ayrıca tsukasa'ya gelirsek ona boşanma davası açtım bizden uzak durması için de uzaklaştırma alacağım sen hiç merak etme
Ekranı tekrar Yasu'ya çevirdi. Yasu okuduktan sonra dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Gözlerinden yaşlar akmaya başlarken Ryoko ne yapacağını bilemeden Yasu'ya sarılıyor 'sorun yok , geçti' diyerek rahatlatmaya çalışıyordu fakat unuttuğu şey Yasu japonca bilmiyordu...
Onları sırıtarak izleyen Keisuke ise yanlarına yaklaştı ve onlara sarıldı
•••
Keisuke şuan neler yaptığını sorgulamaya başladı. Daha 3 saat önce annesi ve kız kardeşine sarılıyordu. Şuan ise... Sağında bağırarak oyuna ve kazutora'ya küfür eden mikey, solunda mikey'i oyunda ezmenin gururuyla böbürlenen kazutora, önünde uyuya kalan chifuyu, kanepede oturan ayrıca kanepenin her tarafına cipsleri döken pah, bir diğer kanepede uyuya kalan mana,luna ve onları uyandırmamaları için mikeyi sert bir şekilde(mikey'in yüzüne luna'nın ayakkabısını fırlattı) uyaran mitsuya, yanında mitsuya'yı sakinleştirmeye çalışan draken vardı yani ortam tam bir kaos.
Bayan baji olsa şuan hepsini terlikle kovalıyor olurdu ama ne yazık ki o burada değildi, Yasu ile birlikte dışarı çıkmıştı. 3-4 saate gelirim dediği için bu kadar rahattı kei nasıl olsa onlar gideli 25 dakika bile olmamıştı.
Kapıdan gelen sesle bakışlarını kapıya çevirdi. Annesi gelme olasılığı yoktu ya?
"Hey draken emma falan mı gelecekti?"
"Ha? Yok lan o hinata'yla elbise bakmaya gid-"
"LAN KEİSUKE"
Bayan baji gelmişti.
"Hassiktir"
"Anne?"
"BURANIN HALİ NE LAN"
Ryoko'nun arkadasından saf saf bakan Yasu'ya baktı bir süre
"Anne şey "
"Ryoko-san~ hoşgeldin-"
"YALAKALIK YARAMAZ BU SEFER KAZUTORA HANEMİYA"
Kazutora, keisuke'nin kulağına yaklaştı ve fısıldamaya başladı
"Oğlum harbi bu sefer temiz sıçtık"
"BAJİ KEİSUKE "
Günün sonunda Ryoko salonu bir güzel temizletmişti
••••
431 kelime🎀🎀 maşşallah deyin ya valla
Neyse öncelikle artık kısıtlama getireceğim
Yani şöyle bir sonraki bölüm 20 oy ve 80 yorum sonra gelecek
Diğer kitabı okumayı unutmayın 🎀🎀🎀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baji Keisukenin Üvey Bir Kardeşi Olsaydı?
Fanfic"Olmaz hayır ben... ben bu çocuğa bakamam hem...hem benim bir oğlum ve karım var..." "Ne?" Genç kadın sadece bunu söyledi nasıl? Niye hiç bahsetmedi o buluşmalar o geceler yalan mıydı?
