Ekip

80 22 46
                                    

(Felix)

"Dışarı çıktığında bana da dondurma al."

"Çok beklersin Olivia."

"Of!"

Olivia bana trip atarak merdivenlerden çıkmaya başlamıştı. Bugün cumartesiydi ve saat öğleni geçiyordu. Biz sabah erkenden yazlığa gelmiştik ve ben birazdan dışarı çıkacaktım elbette. Olivia da bunu bildiğinden hemen bu durumu fırsata çevirmeye çalışmıştı. Ona alacağımdan değil, zaten kendime almaya gideceğim için alacaktım.

Hava güzeldi o yüzden siteyi turlayarak gitmeye karar verdim ve site içindeki farklı patika yollara daldım. Geçtiğim yolların yanındaki yazlıklarda oturan insanlara da selam vererek biraz dolaştım ve bir ara parkın önünden geçtim. Sitede "popüler" çocuklar yine her zamanki yerlerinde oturmuş ve kulak misafiri bile olmak istemediğim bir muhabbet içindeydiler galiba.
Böyle tipleri sevmiyordum çünkü böyleleri sadece egosunu tatmin edecek davranışlarda bulunuyordu. Kimseyle iletişim kuramayan ve düzgünce anlaşamayan aptallardı gözümde. Yaptıkları her hareket batıyordu ve tek işleri çevreye rahatsızlık vermekti. Bunlar olmasaydı site daha huzurlu bir yer olabilirdi. Boşuna yer kaplıyorlar.
Yine de görmezden geliyordum. Başka türlü başa çıkılmıyordu çünkü.

Yine öyle yaptım ve onlar bu sitede hiç yokmuş gibi parkın oradan da geçip markete ulaştım. Olivia ile kendime dondurma aldım. Olivia hep yeni çıkan dondurmaları denemeyi severdi. Bu yüzden hep dondurma alacağı zaman değişik değişik aromalar seçerdi. Ben ise klasiğimden şaşmazdım. Beyaz çikolatalı ve kurabiye parçacıklı. Yeni maceralara gerek yoktu.

Dondurmaları ödeyip marketten çıktıktan sonra kafenin önünde küçük bir kalabalık olduğunu gördüm. Birkaç küçük çocuk annelerinden bir şey için izin almaya çalışıyorlardı ve anneleri de ısrarla bahsettikleri şeyin "tehlikeli" olduğunu söylüyordu. Kafenin önünde durmuş neyin tehlikeli olduğunu konuştuklarını merak ettim. Onlar saniyeler içinde durdukları yerden ayrıldıktan sonra oraya ben gittim ve çocukların bu kadar ısrarla ne için izin istediklerini anlamaya çalıştım. Bir poster duruyordu camda. Daha dikkatli incelediğimde bunun bir etkinlik afişi olduğunu anladım. Yalan söylemeyeceğim, biraz saçma ama yine de eğlenceli gözüktü gözüme. En azından bir aktiviteydi ve biraz eğlenmekten zarar gelmezdi.

Elimdeki dondurmaların erime ve dolayısıyla Olivia'nın triplerini çekme ihtimallerini hatırlayınca kafenin önünden ayrıldım ve adımlarımı hızlandırıp eve yürümeye başladım. Evin önüne geldiğimde Olivia kapının önünde bir çocuk ile konuşuyordu. Bu kimdi? Daha önce onun böyle biriyle konuştuğunu hatırlamıyordum. Ben de kapının yakınına geldiğimde ikisi de bana döndü.

"Ah, Felix... Hoş geldin." dedi Olivia beni fark edince.

"Hoş bulduk." dedim.

Biraz ikisi üzerinde gözlerimi gezdirdikten sonra:

"Arkadaşın mı?" dedim Olivia'ya ithafen.

"Evet. Komşumuz kendisi."

"Öyle mi? Merhaba, Felix ben, Olivia'nın abisiyim." dedim ve elimi uzattım el sıkışmak adına.

Çocuk da elini uzatıp gülümsedi.

"Merhaba, Jisung ben de, memnun oldum."

~

(Seungmin)

Annem odamın kapısını çaldıktan hemen sonra yatağımın başına geldi ve saçlarıma elini uzattı. Saçlarımda hissettiğim rahatsız edici temas ile kafamı diğer yöne çevirdim saçlarımı elinin altından çekmek için. Bir süre sesi çıkmadı. Aslında zaten uyanıktım ama sadece başımdan gitmesini bekliyordum.

Yaz İçin 15 Kural | SKZ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin