#7#

6 1 0
                                    

Arabayı otoparka park edip eve çıktım

"Jungkook ben geldim bebeğim"

Gözüm hemen koltukta kıvrılmış uyuyan bir bedene ilişti. Hemen kucağıma alıp odama götürdüm,kollarım arasında küçük bedeni kayboluyordu. Fazlasıyla tatlıydı.
Yatağa bırakıcağım sırada boynumu sıkıca tuttu,
"Gitme,bana sarılarak uyu. Lütfen"

"Merak etme bebeğim ben burdayım"

"Burda olma yanımda bana sarılarak uyu lütfen"

Jungkook hayatımda gördüğüm en olağanüstü biriydi.
"Tamam bebeğim gitmiyorum,burdayım"

İlk önce jungkook'u yatağa bıraktım daha sonrasında yanına uzandım ve kollarım arasında kaybolan küçük bedenine sarıldım.
Bana iyicene sokularak bu durumdan hoşnut bir şekilde bir mırıltı çıkardı. Neredeyse beş dakika boyunca sarılarak durdum uykum şu anda yoktu ama jungkooku kıramazdım. Bir bacağın benim bacağımın üzerine atmasıyla birlikte daha sıkı sarılmaya çalıştı. Jungkook'u iyicene kendime çektim ve artık aramızdaki mesafe yok denilecek kadar aza indirdim. Boxer giymemişti sanırsam,bacağıma değiyordu.

________

Jungkook

Gözlerimi açtığımda koltukta değil yatakta yatıyordum hemde bana sarılan taehyung'la. Tanrım utanmaktan yerin dibine giricektim. Kahretsin ben şakasına fotoğraf çekerken boxerımı çıkarmıştım daha sonrasında giyicektim ama unutmuşum ve uyuya kalmışım. Ah cidden en utanç verici anlarımdan biriydi,bacağımı taehyung'un bacağının üzerine atmışım uyurken. Kahretsin ona değiyordu kesinlikle hissetmişti. Resmen utanç kaynağıydım.

"Bebeğim uyandın mı"

Ha uyanmış mıydı? Kahretsin yüzüne nasıl bakıcaktım. Bozuntuya vermeden cevap verdim.
"Daha yeni uyandım"

"Güzel,acıktın mı? Yemek yemek ister misin?"

"Hmm olabilir"

Ayağa kalkıp benide kucağına aldı. Deli miydi bu ben kendim yürüyebilirdim,aslına bakılırsa hoşuma gitmişti ama boxerım olmadığı için beni tam önü hizasında tuttuğu için önüne değiyordu... Umursamadım ve başımı omzuna yasladım.
Mutfağa benimle girmişti ve beni tezgahın üzerine bırakmıştı. Yemek yaparken taehyung'u izliyordum,yakışıklıydı.
Taehyung ara sıra bana bakıp sırıtıyordu,yanıma gelip bacaklarımın ortasında durup belimden tuttu.

"Jungkook bebeğim"

"Hmm"

"Çok güzelsin bunu biliyorsun değil mi?"

Elimi yüzüme götürdüm ve kızaran yanaklarımı kapatıp başımı taehyung'un omzuna gömdüm. Çok güzel kokuyordu,hayatımda ilk defa bu kokuyu duymuştum ve unutmayacaktım.
Salondan telefonum çaldı,başımı omzundan kaldırıp tezgahtan aşağı indim,tabii buna inmek sayılırsa. Taehyungla mesafemiz iyice yakın olduğu için inememiştim taehyung beni kucağına almıştı.

"Nereye bebeğim"

Salondaki telefonumu işaret ederek
"telefon çalıyor ondan,jimin arıyor olmalı"
Söylediklerime kalın bir mırıltıyla karşılık verdi ve beni tekrardan tezgahın üzerine oturtup telefonumu getirmeye gitti. Taehyung'u bekledim ve telefonumu getirince teşekkür edip aramayı açtım
"Efendim jimin"
Jimin bugün okula gelmediğim için azarlıyordu,bağırması telefon hoparlör de değilken bile duyuluyordu
"Abarttın jimin alttarafı bir gün okula gelmedim"

"En son gelmediğinde ne oldu ikimizde biliyoruz jungkook. Baba-"
"Jimin eskileri açmıyalım,lütfen"
Aniden lafını kesip konuştum. Taehyung duyuyordu ve öğrenmesini istemiyordum. Jimin'in lafını kestiğime şaşırmış olmalı ki aniden kafasını çevirip bana bakıyordu. Kafasını hafif eğdi ve bana bakarak hâlâ gülmeye devam etti.

"Jungkook iyisin değil mi?"
"Hmhmm iyiyim jimin merak etme"
"Peki inanıyorum sana birşey olursa ara"
"Tamam ararım sende ara"
"Tamamdır dertleşmeye ihtiyacın olursa burdayım"
"Biliyorum"
"Hep bil. Şimdi kapatayım ben görüşürüz"
"Hmhmm gorüşürüz"

Telefonu kapattım ve yanıma tezgahın üstüne koydum. Taehyung yine yanıma gelip bacaklarımın arasına girdi. Belimden kavrayıp beni kendine çekti.
"Taehyung..."
"Efendim bebeğim"
"Ne yapıyorsun?"
"Sevgilimi öpemez miyim?"
Bir anda söyleyince şaşırdım,daha şaşırmamın üstünden saniyeler geçmeden taehyung dudaklarını dudaklarımla birleştirmişti. Hoşuma gitmişti,bir anda ayrılıp biraz geriye gitti. Taehyung'un gözlerinin içine baktım. Taehyung başını eğip ardından kaldırdı ve eliyle sertliğimi kavradı.

Kahretsin boxer giymediğimi tamamen unutmuştum,tezgahta ben otururken bana bakıp sırıtması bu yüzdendi. Utanç içindeydim şu anda. Taehyung eliyle daha sert sıkınca ağzımdan hafif iniltiye benzer bir ses çıktı.
"Bebeğim neden ben okuldayken boxerını çıkartıp giymemiş bakayım"
Cevap vermedim ve başımı elinde olan sertliğime indirdim. Taehyung bunu farketti ve tekrardan bana yakınlaştı. Elini bırakmadan dudaklarıma yapıştı. İlk başta duraksadım sonrasınsa karşılık verdim.
Telefonumun çalmasıyla birbirimizden ayrıldık. Dudaklarımız ayrılsada eli hâlâ sertliğimdeydi ve benden uzakta değildi.Arayan jimindi,açtım ve konuşmaya başladım.
"Efendim jimin bir şey mi oldu"
"J-jungkook ben gece dışarı çıkıcaktım. Y-yarım saat dolaştım a-ama..."
Jiminin söyledikleriyle tedirginleştim ve taehyung'a baktım
"Jimin iyi misin ne oluyor"
"J-jungkook yanlış görmediysem b-biri beni takip ediyor ne yapıcam bilmiyorum"
Ağlamaya başlamıştı
"Hey,hey,hey sakın ağlama jimin. Sakin kalmaya çalış"
Telefonu beklemeye alıp taehyung'a doğru konuştum
"Jimin buraya gelse olur mu?"
"Gelsin bebeğim"
Bekletmeyi açıp konuşmaya başladım

"Jimin bizim okulun ordaki parktan ilerleyince karşına çıkan bizim dalga geçtiğimiz evi hatırlıyor musum?"
"E-evet"
"Oraya gitmeye çalış şu anda nerdesin"
"Bilmiyoru-"
Bir anda konuşması kesildi. Arkadan biri konuşuyordu. Sessizce dinledim

"Eğer tek kelime edersen boğazını keserim. Duydun mu!"
Jimin zorlukla konuşup cevap vermişti

"E-evet"
Bir dakika geçmeden jimin tekrar konuşmaya başladı
"S-sen,ciddi misin? SENİ HANGİ PİSLİK ÇIKARTTI SÖYLESENE. HANGİ ADİ ŞEREFSİZ ÇIKARTTI SENİ"
"Jimin fazla ileri gidiyorsun"
"Ben mi ben mi ileri gidiyorum. Ben ileri gidiyormuşum,yaptıklarından sonra tek söyliyeceğin bu mu ha! Korkağın tekisin se- Aahh"
Jiminin bağırmasıyla sessizleşmişti telefondaki konuşmalar. Taehyung'a endişeli şekilde baktım.
"Sen busun işte,korkağın teki. İstediği olmayınca elindeki bıçakla bi halt yapabilceğini veya yaptığını sanan birisin sen. Senden adam olmazmış ne beklemişim ki ben."
"Jimi-"
"Sakın! Sakın adımı ağzınla kirleteyim deme! Birdaha da peşimden gelme"

Ağlama sesi geliyordu,jimin'i hiç ağlarken duymamıştım veya görmemiştim.
"Jimin nerdesin?"
Hıçkırıklarıyla boğuşan bir sesle cevapladı
"B-burda büyük otoparklı olan bi ev var,kapının önünde motor var"
Taehyung'a baktım ve hemen içeri gidip altıma bişeyler giyip kapıdan çıktım.
"Jungkook orda mısın?"
Asansöre bindim ve cevap verdim"
"Burdayım jimin orda kal beni bekle aşağı iniyorum"
"Ne?"
"Burası taehyu-profesör kim'in evi"
"Senin ne işin var peki"
"Konuşmasak şu anda bunu"
Onaylar şekilde bir ses çıkardı. Asansör açılır açılmaz koşarak jiminin yanına gittim ve sarıldım. Omzuma başını koymuş ağlıyordu,arkasından gelen adamı gördüm elinde silah vardı.
"JİMİN!"
Jimin arkasını döndü ve ona seslenen adama baktı. Adam silahı jimin'e doğru nişan almıştı tam tetiğe basacağı sırada jiminin kolundan tuttum ve jimin'in önüne geçtim. Adamın ateş etmesiyle vücudumda sıcaklık hissetmeye başladım. En son duyduğum şey jimin'in "jungkook aptal mısın neden önüme geçtin gerizekalı" demesiydi. Onun beraberinde gözüme siyah perde indi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BilinçaltıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin