Bonnie'nin ağzından...
Gus'u diğerleriyle tanıştırdıktan sonra sınıfa hoca girdi. Yeşil saçları ile tatlı bir kadındı. Bize edebiyat öğretmenimiz olduğunu ve sınıf öğretmenimiz olacağını söyledi. Bizi tanımak istediği için ilk iki dersi boş geçirdik. İlk ders hoca bizimle konuştu ve hakkımızda bir şeyler öğrendi. Ailemizin mesleği cart curt(yıtrtonuyırtyırt) işte.
Nita ve Leon babalarıyla(poligonda çalışıyormuş) yaşıyordu, anneleri onları terk etmiş. Jessie ise annesi(hurdacıymış) ile yaşıyordu, babası o daha bebekken kalp krizi geçirip ölmüş. Sandy ise hem annesi hem babası(dükkanları varmış, sonradan Nita'nın fısıldayarak eklediğine göre çok zenginlermiş) ile birlikte yaşıyordu.
Sıra bana geldi. Anlatmaya başladım.
"Ben Bonnie. 13 yaşındayım. Ablam ve üvey babamla yaşıyoruz. Ablam benden 8 yaş büyük, şuan okumuyor o da tıpkı babam gibi bir sirkte dublör aynı zamanda şarkıcı olarak çalışıyor. Ben çok küçükken anne ve babamız cinayet yüzünden ölmüşler. Biz de ablamla sokakta kalmışız, bizi yetimhaneye götürmüşler. Sonra yetimhaneye çocukları eğlendirmeye gelen dublör bir robot bizi görünce çok duygulanmış, bizi evlat edindi. 10 yıldır birlikte yaşıyoruz."
Sonra sıra Gus'a geldi. Anlatmaya başladı.
"Benim adım Gustavo ama herkes bana Gus der. Ben de böyle seviyorum. 14 yaşındayım. Önceden yetimhanede yaşıyordum ama şuan lisenin yurdunda yaşıyorum. Annem ve babamı hiç görmedim, ben doğduktan 2 ay sonra bir trafik kazasında ölmüşler. Bana 7 yaşıma kadar anneannem baktı. Bir gün okuldan geldim, kapıyı açtım, içeri girdim. Anneannem yerde yatıyordu ve hareketsizdi. Hemen birilerine haber verdim. Meğersem ölmüş. Böylece kimsesiz kalmış oldum ve yetimhaneye yerleştirildim."
Gus bunları söyledikten sonra gözünden bir damla yaş akıp sıraya düştü. Sonra anlatmaya devam etti.
"Bir kaç yıl boyunca orada yaşadım. Sonra bu liseyi kazandım ve buranın yurduna geldim"
Gus anlattıktan sonra tüm sınıf da anlattı ve zil çaldı. Hoca ikinci ders serbestsiniz ama sınıfta kalacaksınız dedi. Bu arada adı da Lola'ymış. Çok tatlı bir kadın. Ben onu çok sevdim.
Teneffüste herkes neşeyle kantine veya bahçeye gitti. Bir tek Gus ve ben kaldık.
B:"Ne acıklı bir hikayen varmış Ben de hep derdim var sanardım..."
G:"Bu hikayenin sadece bir kısmı. Bir de yetimhanede yaşadıklarım var. Neyse, bu konuyu açmak istemiyorum. Sanırım trende yan yanaydık, değil mi?"
B:"Evet, öyleydi."
Neden bilmiyorum ama içimde çok garip bir his vardı. Hem çok mutluydum ama bir yandan da yanıyordum.
G:"Şimdi söyleyeceğim şey biraz garip gelebilir, ama şey... Trende kulaklığından gelen müzik sesini duydum."
Olamaz! Yıllardır "ıy twice bebekler için onumu seviyosun git bp dinle" gibisinden benimle herkes dalga geçerdi. Umarım o da yapmazç Oysa ona güvenmiştim...
Gus galiba bozulduğumu görmüş olacak ki şey dedi:
G:" Sen kırdıysam özür dilerim! Ne dinlediğin beni ilgilendirmez tabii. Ama ben sadece şunu söylemek istemiştim... Ben Twice'ı çok severim de, onu diyecek-"
Derken lafını kestim.
B:"NE SEN DE BİR ONCE'SIN!! AMAN ALLAH'IM ÇOK MUTLUYUM! PEKİ BİASIN KİM? BENİM CHAEYOUNG."
G:"Aaaa şansa bak, benim biasım da Mina. Michaeng olmuşuzzz! Ki en sevdiğim shiptir."
AMAN TANRIM, SHİPLEDİĞİMİZ KİŞİLER BİLE AYNIYDI ÇOK MUTLUYDUM!
Sonra zil çaldı ama benim hemen lavaboya gitmem lazımdı. Gus'a hemen döneceğimi söyleyip lavaboya gittim ama ilk günden belalı olduğunu anladığım tipler beni koridorda sıkıştırdılar.
Mor saçlı olan saçımdan çekti ve yere düştüm. Siyah saçlı olan ise koluma bastı. Çok canım yanmıştı. Meğer sınıftaki konuşmamızı duymuşlar ve benle dalga geçmeye gelmişler.
?:"Şu eziğe de bak, velet müziği dinliyor. Kızım sen müzik görmemişsin" dedi mor saçlı olan.
Tam bana bi' tane koyacakken arkadan bir ses geldi. Tanıdık bir sest- BU GUS'TU!
G:"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz! Onu rahat bırakın!" diye bağırdı.
Mor saçlı olan ona "Sen ne karışıyorsun be?!" dedi ve tam ona doğru giderken arkadan diğerleri de geldi.
Sonra zorba kızlar "Siz ikinizle sonra görüşeceğiz" dediler ve gittiler.
Saçımı çektiklerinde ve yere düştüğümde kafamı vurmuştum ve kolumda da bir yarık oluşmuştu aynı zamanda morarmıştı.
J:"Onu revire götürelim"
G:"Siz sınıfa gidin, onu ben götürürüm"
_-_-_-_-_-_-_
Diğerleri gittikten sonra Gus beni kaldırdı, elimi omzuna attı ve belimden tuttu. Revire doğru yürümeye başladık. Ve kulağıma tek bir şey söyledi.
G:" I Got You..."
(Gus da az aşko değilmiş İngilizce de konuşuyor kurbaney)
BOL BOL VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN, SEVİLİYORSUNUZZZ💗💗